Vatan Partisi'ni kim kapatmak ister?
“Vatan Partisi ve TGB’nin en kısa zamanda tüzel varlıklarını feshederek AKP ve Osmanlı Ocakları’na katılmalarını, böylece gayretlerinin ödülüne kavuşmalarını dilerim. Her bardağı taşıran bir damla vardır. Anayasa Hukuku, Borçlar Hukuku, Ceza Hukuku v.s. vardır fakat bütün bunların üzerinde bir de “Delikanlılık Hukuku” vardır ki Aydınlık’ın son iki manşeti bu hukuku geri dönüşü olmayan biçimde ihlal etmiştir. Politika bu kez sadece teoriyi yemekle kalmamış, bu hareketin yakından tanıdığı insanlara ağır iftiralarıyla birlikte dürüstlük, namus, gerçeğe sadakat gibi değerleri de yemiş ve tüketmiştir. Bu geleneğin elli yıllık macerası asla unutulmayacak, bütün safhaları ve sayfalarıyla birlikte gelecek kuşaklara ibret olacaktır.”
Vatan Partisinin kapanmasını kim ister? Bu soruya verilecek cevap, ayni zamanda Vatan Partisinin kapanmasını isteyenlerin kimlik beyanıdır. Kısa bir Vatan Partisini kapatma kronolojisi vereyim de konu daha iyi anlaşılsın.
Vatan Partisi geleneğini ilk hapislere tıkan 12 Martçılar oldu. Halkımız dışarıdan, Aydınlıkçılar içeride direnerek zindanların kapısını açtırdı. Aydınlıkçılar 1978 yılında yasal partilerini, Türkiye İşçi Köylü Partisini kurarak faaliyetlerine devam ettiler. Türkiye İşçi Köylü Partisini 12 Eylül cuntası kapattı. 1988 yılında kurdukları Sosyalist Partiyi de 12 Eylül kalıntısı kanunlara dayanarak Özal’lar kapattı. Aydınlıkçıların hakkında açılan dava, kapatılan dergi ve gazetelerinin haddi hesabı yok. Ama sonuç olarak Vatan Partisi dimdik ayakta, Vatan Partisini kapatmak isteyenler ise ya ceza evlerinde cezalarını çekiyorlar ya da kaçak durumda aranıyorlar. Türkiye’nin siyaset mezarlığı Aydınlıkçılarla mücadele edenlerle dolu. Bir kısmını artık kimse hatırlamıyor bile.
Amerika daha 1990’ların ortalarından beri Türk devletinden, anti Amerikan bir parti olarak Vatan Partisinin kapatılmasını talep etmekteydi. Türk devleti içindeki Amerikancılar hep Vatan Partisi ile uğraştılar, her türlü tertipler düzenleyerek kapatmaya da çalıştılar. Ama Vatan Partisinin mücadelesi ve direnci bu tertipleri alt etmeyi başardı. Patatesten yapılma mühürlerle yapılan sahte belgelerle Doğu Perinçek tutuklandı. O zaman ki İşçi Partisinin bütün il ve ilçe örgütleri aynı anda basılıp arandı. Doğal olarak suç teşkil edecek hiçbir şey bulunmadı. İşçi Partisi, sahte belgeleri hazırlayan kişiyi ve onu azmettirenleri belirledi ve yargı önüne taşıdı. Sahte belgeleri hazırlayan cezalandırıldı. Doğu Perinçek aklandı. Ancak daha önce yargılanıp ceza aldığı başka bir dosyadan dolayı on bir ay cezaevinde kaldı. Dosyasının üzerine biri not düşülmüş dikkat; zaman aşımına 3 gün kaldı.
Ergenekon tertibinde de FETÖ terör örgütü, ele geçirdiği, yargı ve polis içindeki mevzilerine dayanarak, Vatan Partisini kapatmak ve liderliğini hapislerde çürütmek istediler. FETÖ’cü ünlü kaçak savcı Zekeriya Öz Doğu Perinçek’in ve İşçi Partisinin dosyalarını Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. Dosyayı inceleyen Başsavcılık iddiaları ciddi bulmadı ve kapatma davası açmadı. Zekeriya Öz’e göre Ergenekon Davasının merkezinde İşçi Partisi vardı. Yani Amerikan emperyalizminin Gladyosu, Vatan Partisini baş düşman olarak belirlemişti. Ama Vatan Partisi bu tertibi de Silivri duvarlarını yıkarak yerle bir etti. Vatan Partisi bu tertibi boşa çıkararak hem kendisini hem de Türk ordusunu özgürleştirdi. 2014’ten beri yaşanan gelişmelerin önü açıldı. Bizim bu sürece sahip çıkmamızı anlamayanlara şunu söyleyebiliriz; Bu sürecin başlatıcıları ve sahibi biziz ve kendi eserimize sahip çıkacağız.
15-16 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı, öldürülecek kişilerin bir listesi yapılmıştı. Bu listenin başında da Doğu Perinçek vardı. Neyse ki FETÖ’cü hainler başarılı olamadılar ve şu anda hak ettikleri cezaları çekmeye başladılar.
Hemen ilk akla gelen bu olayları niçin sıraladım. Yavuz Alogan’ın arkadaşlarının nesnel olarak kimler olduğunu göstermek için. Bu gün Vatan Partisi kendini kapatmaya yeltense başta Amerikan emperyalizmi olmak üzere cümle Amerikancılar zil takıp oynarlar. Yavuz Alogan gibilere de davul çalmak kalır. Yavuz Alogan unutmuşa benziyor. Aydınlık ve Aydınlıkçılara karşı mücadele edenlerin nerelere savruldukları, nasıl emperyalistlerin oyuncağı haline geldikleri en iyi kendisi biliyor. Aydınlıkçılarla birlikte olanların devrimcileştiği, ayrılanların ise nasıl karşı devrim saflarına savrulduklarını en iyi örnek Yavuz Alogan bilir. 1990’da birlikte ayrıldıklarının çoğunluğunun nasıl dönek haline geldiğinin tanıklarından biri, bizzat kendisidir. En son örnek ise Cem Gürdeniz’dir. Aydınlık’ta Mavi Vatanı savunan yazılar yazarken, Aydınlıktan ayrıldıktan sonra Yavuz’un da yazarları arasında olan “Veryansın TV.” gibi bozguncu sitelerde yazmaya başladı. Ve en son emekli amirallerin bozguncu bildirisine imza atarak bu Amerikancı girişime örtü ve maskeleme rolü oynadı. Belki nereye savrulduğunun farkında değil Yavuz ve Yavuz gibiler. Bir eski dostu olarak düştüğü çukuru ve yol arkadaşlarını göstereyim dedim. Biraz üzerinde düşünürse iyi olur.
Bir başkası ise, 104 amiralin gece yarısı bildirisini yorumlayan ve analiz yapan Doğu Perinçek’in açıklamalarını dinledikten sonra yarın sabah bin kişinin daha Vatan Partisinden istifa edeceğini söylüyor. Çok şükür böyle bir olay olmadı ve olmayacak. Tersine son 5 ayda Vatan Partisine binlerce kişi üye oldu. Yeni il ve ilçe örgütleri kuruldu. Vatan Partisi altın çağına girmiş durumda. Ayrıca bu kişiye şunu hatırlatırım; Aydınlıkçılık, her zaman gerçeğe ve Türkiye’nin bağımsızlık ve bütünlüğüne bağlıdır. Şu kadar kişi benden istifa etti veya bana üye oldu diye ideolojisini ve siyasetlerini değiştirmez. Aydınlıkçılık yeri ve zamanı geldiğinde cereyana göğüs germeyi, yalnız kalsa bile gerçekleri savunmayı başarabilmiş ve bu yüzden ayakta kalmakla kalmamış, Türkiye’nin en etkili siyasi partilerinden biri haline gelmiştir. Vatan Partisinden ve Aydınlık’tan ayrılanlar, aslında devrim karargâhından ayrılmış olurlar. Bir kenara çekilip otururlarsa, mücadele yorgunu kabul edilip hoş görülebilirler. Ama Vatan Partisine saldırarak ve Vatan Partisini zayıflatmak için bir faaliyet içine girerlerse, artık karşı devrimci kampa katılmış olurlar. Allah kimseyi kırk yıllık mücadelesinden sonra karşı devrimci yapmasın.