Vatan Savaşının Yılmazı
Doğurdu onu anayurt, doğurmuştu atasını da.
Bağönü’nün Laleli, sümbüllü yedi veren güllerinden,
Açıldı birden vatan savaşının tam ortasında.
Rüzgârlı Anadolu destanları oğlunu en ön saflara itti,
Çorum töresiyle yetiştirdi, korlanmış yüreğini…
Hey gidi Kargı’nın bozkırlarında at koşturan yiğit.
Zor yolların yılmazı, yılmadı hiç, yorulmadı da.
Doğurdu oğlunu maddenin nurundan insanoğlu.
Emeğin kemiğinden isyanın hamurundan halk etti,
Asi sütünden emzirdi oğlunu, Hititli silahşor ana.
Hattuşa’nın aslanlı kapılarından geçip gelen neferleri,
Öncünün bağrında buluştu doğunun en yiğitleriyle.
Birlik ve kardeşliğin destanını yazdı emekçi elleriyle,
Eğilip Yeşilırmak’tan içti ölümsüzlük şerbetini imanla.
Adı gibi adanmış, Akif’ti, Haziran direnişinin direği,
Devrim güneşinin yükseldiği yerde yüceltti emeği,
Yan yana geldi, omuz omuza yürüdü Soner Polat’la.