Vatandaş ilgisiz ama kararlı!

31 Mart’a az bir süre kaldı.
Ama hâlâ seçim havası yaşanmıyor.
Ankara’nın en yoğun yeri Kızılay meydanında partilerin masaları var.
AKP, CHP, SP, ...
Milyonlar gelip geçiyor ama dönüp bakan yok.

YIĞMA MİTİNGLER
Yığma mitinglere aldanmayın.
Vatandaş sistem partilerine ilgisiz.
Elbette bir karar verecek.
Ama kendi gözlemlerini ve cebini esas alacak.

SESSİZ ÇOĞUNLUK
Bu seçim diğerlerinden farklı.
“Kararsız seçmen fazla” dense de doğru değil.
“Kararsızlık” sistem partilerine güvensizlikten.
“İlgisizliğin” nedeni de aynı.
Seçmen ilgisiz(!), ama kararlı.

BAŞKENT SOKAKLARI
Ankara Kızılay’da yaklaşık 10 dakikalık bir gezinti yaptım.
İçim cızladı.
Biri, 17-18 yaşlarında bir genç kız.
Biri, lise çağında bir erkek.
Biri, 40 yaşlarında başörtülü bir kadın.
Biri, başı açık üniversite yaşında bir kız.
Biri, 50 yaşı aşmış bir erkek.
Hepsi para istedi.
Mendil satarak (!) dilenenler de ayrı.
Suriyeli falan değiller.
Tamamı yerli.

İLK KEZ YAŞIYORUM
Ekonomik kriz her şeyi yıkıp geçiyor.
Değer yargıları yerle bir!
Lise, üniversite çağında dilenen kişide onur kalır mı?
62 yaşındayım, ilk kez böyle bir durumla karşılaşıyorum.
Geleceğimiz açısından kaygı verici!

TEHLİKELİ DURUM
AKP ile birlikte “dilenci” kültürü öne çıkarıldı.
Devlet kaynakları vatandaşa “rüşvet” olarak verildi.
Halkın malı halka, “oy karşılığı” dağıtıldı.
“Sen çalışma, ben sana vereceğim” algısı oluşturuldu.
İnsanların onuru yavaş yavaş zedelendi...
“İş isteme yerine, yardım isteme” öne çıktı.
Toplumumuzun geleceği için tehlikeli bir durum.

SİSTEM PARTİLERİNİN HEPSİ AYNI
İktidar bir taraftan sözler verirken, diğer taraftan tam tersini yapıyor.
Halka “acı reçete” hazırlıyor.
Seçim öncesi sunulan “sahte cennet”in seçim sonrası nasıl bir “cehenneme” döneceğini görmek için kahin olmaya gerek yok.
Ekonomik veriler ortada!
Muhalefet partileri de benzer kafada.
Onlar da bol keseden savuruyor.
Hepsi verme yarışında.
Üretmekten çok dağıtma peşindeler.
Sistem partilerinin hepsi aynı yolun yolcusu.

DİLENCİ DEĞİL, ÜRETİCİ
Türkiye’nin ciddi bir birikimi var.
Bu birikim heba edilmemeli.
Tırnaklarla kazıya kazıya kurulan sanayi kuruluşları korunmalı.
Verimli topraklarımız işlenmeli.
Herkes aklını başına toplamalı.
Kurtuluş batı başkentlerinde aranmamalı.
Uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşlarının tuzaklarına düşülmemeli.
Türk halkı dilenci değil, üretici olmalı.
Kurtuluş için başka yol da yok..!