Wagner’den Esad’a kumpas

Rusya’da şahit olduğumuz malum Wagner askeri kalkışma hususunda yorum yapanların bir bölüm Wagner’i Yeniçeri Ocağının kazan kaldırma eylemi ile kıyaslamaktadır. Bu çok fena bir hatadır. Zira Yeniçeri Ocağı Osmanlı devletinin kuruluş yıllarında askeri ana omurgayı oluşturan nizami ve daimi orduydu. Türk askeri disiplin ve İslam Piri Hünkâr Hacı Bektaş Veli El-Horasani’nin temel öğretileriyle eğitilmişlerdi. Dış ve iç tehditleri bertaraf etme, Sultan, hanedan mensupları ve devlet erkânını korumakla mükellefti. Osmanlı devletinin kuruluş aşamasında ve sonrasında esasi bir devlet organı olan Yeniçeri Ocağı Sultanın başkanlık ettiği istişare ve karar meclisinde temsil ve söz sahibidir.

Yeniçeri Ocağının ortadan kaldırılmasını “Hayriye-i Vakıa” “Hayırlı Olay” olarak anlatanların zihniyetiyle olayı tanımlayanlar Sarayın penceresinden tarih okuyanlardır. Konuyu salt “taht kavgası”, “devlet erkânı arasındaki rekabet” veya “pahalılığa ve maaş ödememeye karşı isyan” veya “kazanda pişen yemekteki yağ azlığına karşı kazan kaldırma” eyleminde bulunanlar olarak değerlendirenler meselenin Batı sömürge politikalarıyla ilgisini bilerek veya bilmeyerek ihmal etmektedir.

Tüm tersaneleri, limanları, tarım ürünleri, mali sistemi Batı’nın hizmetine sokulmuş, Batının tüm ürünlerinin Osmanlı pazarlarında serbest dolaşıma girmiş kıssadan hisse egemenlik ve bağımsızlığın müstevli devletlere tevdi edilmiş bir nizam tesis edildi. Başta Yeniçeri Ocağı olmak üzere yerli ve milli olan her şeyin yok edilmesini amaçladılar. Benzer bir süreç takriben aynı tarihlerde Japonya’da da yaşandı. Yerli ve milli Samuray ordusu ABD’ye teslim olmuş Japon İmparatoruna dayatılan Nizam-ı Cedid ve ABD tarafından silahlanan, giydirilen Yeni İmparator Ordusu tarafından yok edilir. Başrolde Tom Cruise’un olduğu “Son Samuray” filmi Sultan 2. Mahmut döneminin Japon sürümüdür. Wagner olayını Çerkez Ethem vakası ile anlatmak da doğru değil. Aralarında bir benzerlik ihdas edilecekse, geldikleri son merhalede her ikisinin eski yoldaşlarına “ihanet” etmeleridir.

FETÖ’YE BENZETMEK ÖLÜMCÜL HATA

Wagner, Rusya Devlet Başkanı Putin’in özel talimatı veya kararnamesiyle oluşturulmuş, yurt içi ve dışında özel askeri amaçlar, istihbarat, Rus devletine karşı konumlanan oligarkları tasfiye, Rusya’ya karşı ihracat ve ithalatta dayatılan ambargoyu delme, Başkan Putin adına operasyonlar yapma, dolar, altın, elmas ve gelir sağlayan başka maddeleri taşıma işinde, Suriye, Afrika ve Ukrayna’da resmi ordu veya personelinin birçok sebepten mütevellit açıkça yapmaktan kaçındığı operasyonlara katılma görevini icra etmek üzere teşkil edilmiştir. Wagner olayını FETÖ ile benzer tutan ve kıyaslayanlar da var, ki bu sadece fena değil ölümcül bir hatadır. Wagner’in doğuş, serpilme, kökleşme ve ceberrutlaşma hikayesinin aksine FETÖ bir “Made of the CIA, by the CIA and for the CIA” (CIA tarafından, CIA ile birlikte ve CIA için) teşkilatıdır. Bir ABD tohumu olarak millet ve devletin toprağına ekilmiştir. Kıssadan hisse Wagner, Rus devleti ve siyasi-askeri liderliği nazarında sonradan bir “ihanet” ve “gayri meşru” olurken FETÖ ilk lahzadan itibaren kendi ülkesi ve milletine karşı yabancı devletlerin emrinde bir casusluk ve ihanet şebekesi olarak var olmuştur.

MİLLİ EGEMENLİK PAYLAŞILAMAZ

Milli bağımsızlık ve egemenlik paylaşılmaz, kiralanmaz, devredilmez. Yasalar ile görev ve yükümlükleri belirlenmiş ve sınırlanmış olan devlet organları ve başında olanların hükümdarlığı dışında hiçbir paralel yapıya izin vermez. İllegal faaliyetlerde, özel gizli görevlerde, operasyonlarda, düşmana korku ve panik yaşatmak amaçlı işlerde kullandığı takdirde, kısa ve bir ihtimal orta vadede etkili ve başarılı kazanımlar elde edebilir. Ama ve lakin son merhalede Osmanlı devletinin veya Türkiye iktidarlarının kullandığı, deliler, gizemli, havalı, vatansever, kahraman, milliyetçi, cesur-yürek diye lanse edilen bu yapılar haydutluk, çetecilik, yağmacılık, tecavüz ve katliamlara varan örgütlü veya ferdi mafyavari bir hal alır. Kanser virüsü misali bizzat kendisini yaratan, yol veren, himaye eden devlet, iktidar, parti, örgüt veya milletin bünyesini hasta eder, başına kara bela olur, başıbozuklara dönüşür.

Bu hususlarla ilgili görüşlerimizi beyan ettikten sonra gelelim başıbozuk Wagner’den Esad’a kumpas hususuna;

l 2015’te Suriye’ye askeri müdahalede bulunan Rusya’nın birçok mekânda denenmiş, etkin, tecrübeli ve gayr-i nizami harp operasyonlarında sonuç alıcı olarak telakki ettiği Wagner’i Suriye’nin muhtelif bölgelerinde istihdam etmeye başladı. Özellikle Suriye devleti ve ordusunun kontrolü kaybettiği petrol sahalarının korunması ve ticaret güzergâhlarının güvenliğinin sağlanması bunlara tevdi edildi.

IŞİD ve benzeri yapılarla mücadelede, Türkiye hükümetinin denetiminde olanlar dahil Suriye devletini tehdit eden silahlı yapılara karşı ama özellikle İdlib’te El-Nusra yapılanmasına karşı operasyonlara iştirak etti.

l  Zaman içinde Suriye’de korkulan, sayılan ve hatta özellikle Suriye devleti, ordu subayları, işadamları, devlete destek veren halk tarafından sevilen bir konuma geldi.

l  Destan yazan, devleti, ordusuna ve bunların müttefik devlet ve ordularına katkıda bulunan, hizmet eden DELİLER konumundan yıldızlaşan statüsünü, güçlenen konumunu ve büyüyen saygınlığını yapının lideri ve dar bir grubun çıkarları, tamahları ve ajandaları için kullanmaya başladığı lahzadan itibaren BAŞIBOZUK bir tabura dönüştü.

l Çıkarlarıyla Suriye devletinden nemalanan, ihale alan, Rusya ve başka devletlerle ticareti, yatırımı, ihaleleri, para transferlerini yapan, Suriyeli zenginlerin ve haramilerin dolarlarını yurtdışına çıkaran, gücünü ve imkânlarını menfaat karşılığı istihdam etmeye başlayan bir yapıya dönüştü. Korumakla mükellef olduğu petrol sahalarını kendi çıkarı için yağmaladı. Petrol kaçakçılarıyla işbirliği yaptı. Suriye’de ihale almak isteyen Rus, Avrupalı, Amerikalı, Arap ve hatta İsrailli yatırımcılarına Şirketlerini Rusya üzerinden ve Rus paravan şirketleri kullanarak Suriye’ye sokmaya, büyük pay veya ortaklık sıfatıyla yardımcı olmak için Suriye devleti nezdinde girişimlerde bulundu.  

l  Suriye devleti, ordusu ve hatta resmi Rus ordu komutanlığından bağımsız ve üstünde davranan bir teşkilat oldu. Emir dinlemeyen, söz geçirilemeyen bir yapıya dönüştü. Çalışmalarına engel teşkil eden, uyumlu çalışmayan, illegal ve zararlı söylem ve eylemlerini eleştiren, tasvip etmeyen ve parçası olmak istemeyen subaylarını ve askerlerini kurgulanmış disiplin cezalarıyla rütbe ve maaş düşürme ve yıpratıcı ve hatta, konuştuğumuz Suriyeli bürokrat ve emekli askeri kaynaklar, başıbozuk Wagner liderine bağlı saha komutanlarının düşmanla (ABD) irtibata geçerek bunların Suriye’nin Deyr El-Zor bölgesinde ABD’nin hava saldırıları ile topyekûn öldürülmelerini sağladı.

l Esad, Suriye devlet erkanı, ordusunun saha komutanları Wagner’in başıbozuk faaliyetlerini Rus Ordu komutanlığına ve en nihayet Putin’e şikayet ettiler. Bundan rahatsızlık duyan liderleri Prigojin, Esad’a karşı konumlanmaya, itibarsızlaştırmaya, sahibi olduğu başta Federal Haber Ajansı (Yeravan) ve birçok etkin gazetesinde Esad hakkında yalan haberler üretmeye, yaymaya ve en önemlisi Suriye’den kaçan muhalif siyasi ve finans çevreleriyle yakın ilişkiler örmeye başladı. Emekli Rus bürokrat, akademisyen ve Rusya’da ikamet eden Suriyeli tüccar ve siyasi şahsiyetin Esad karşıtı makalelerine yer verdi. 

l Esad tarafından çıkarılan bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yurtdışına kaçıramadığı tüm parası ve mallarına el konulan, St. Petersburg-Moskova-Dubai arasında mekik dokuyan dolar milyarderi Rami Mahluf Prigojin ile yoldaş olur. Mahluf’un Esad karşıtı tehditlerini medyasında yayınlar. Rusya’nın ABD, Erdoğan ve hatta İran ile anlaştığını ve Esad’ın yerine başka liderleri hazırladığı haberlerine yer verdi.

Wagner'in şefi Yevgeniy Prigojin ve emsali legal, illegal, özel veya resmi ordu dışında bir askeri yapılaşmaya neden izin verdiler? Bunların yaptıklarını, kahramanlıklarını, cesaretini, pehlivanlıklarını, zekâ, kabiliyet ve yeteneklerini resmi ordunun seçkin personeli, komandosu, özel askeri operasyon personeli yapamaz mı? İngiltere, İsrail, AB devletlerin tarihte ve bugün kullandığı veya Wagner, Blackwater, SADAT, JİTEM,  ÖSO, PKK, El-Nusra, IŞİD ve benzeri yapılar kısa ve hatta orta vadede birilerine fayda sağlasa da son merhalede başıbozuk zararlı virüslere dönüşme ihtimali garantidir.