WSJ: Almanya'daki Türk camilerinde Erdoğan propagandası yapılıyor
Marcus Walker ve Ruth Bender imzasıyla Salı günü Wall Street Journal'da yayınlanan makalede, Almanya'daki Türk camileri birliğinin, 15 Temmuz'da yaşanan başarısız darbe girişiminin hemen ardından FETÖ'ye karşı başlatılan süpürme harekatını, "fesat, isyan ve düşmanlık tohumları eken sefil bir şebekeye karşı ayağa kalkan asil milletimiz" sözleriyle öven bir vaaz yayınlandığını bildirdi. Gazete ayrıca söz konusu vaazın, Türkiye'nin darbenin hedefi olarak gösterdiği, ABD'de yaşayan örgüt elebaşısı Fethullah Gülen taraftarlarını ima ettiğine işaret etti.
Türk hükümetinin kendi iç politikasını Alman topraklarına taşıdığı görüşünün savunulduğu makalede, söz konusu vaazı veren vaizin Başbakanlık ofisine bağlı Türk Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından görevlendirildiği belirtildi.
FETÖ sempatizanları 'ılımlı' İslamcı
WSJ'nin değerlendirmelerine yer verdiği Alman Yeşiller partisi milletvekili Volker Beck, söz konusu vaaz metninin dini bir metinden ziyade Erdoğan'a ve darbe girişiminden bu yana aldığı önlemlere bağlığı ifade eden siyasi bir metin olduğunu iddia etti. Makalede FETÖ sempatizanları 'ılımlı' İslamcılar olarak tarif edildi.
ABD'li gazete, Türkiye'deki mevcut durumun bir çok Avrupalı medya organı ve politikacı tarafından eleştirildiğine işaret ederek, FETÖ sempatizanlarına yönelik geniş kapsamlı tutuklamaları, "Erdoğan'ın otokratik ihtiraslarla muhalif sesleri bastırma isteği olarak," olarak tarif etti.
Camilerden Erdoğan propogandası yapılıyor
Alman Şansölye Angela Merkel'e yakınlığıyla bilinen Hristiyan Demokrat milletvekili Volker Kauder konuyla ilgili olarak, "Türk kökenli Almanlar en başta Almanya'ya sadık olmalı. Türkiye'nin (Almanya'daki) etkisi endişe verici" dedi. Kauder ayrıca, Almanya'da faaliyet gösteren ve bünyesinde 900'e yakın inanç merkezi bulunduran Türk Camiler Birliği'ni (DİTİB) Erdoğan'ın sözcüsü olmakla itham etti.
Almanya'daki bazı eyalet yönetimleri DİTİB'le yürüttükleri işbirliğini, faaliyetlerin bağımsız yürütülmediği iddiasıyla sonlandırmıştı. DİTİB yetkilileri ise "taraflı" ve "önyargılı" oldukları iddialarını reddetmiş ve söz konusu durumu bazı Alman yetkililerin Türkiye ve Türk politikalarına yönelik antipatisine bağlamıştı.
Türk hükümeti 15 Temmuz'daki başarısız darbe girişimin ardından Almanya ve Batı dünyasını Türkiye'deki darbe kınamakta başarısız olmak ve Türklerle yeterince dayanışma göstermemekle suçlamıştı.