XVIII. Ağıt, Safsaf Kuşu Şahin Oldu

(Aralarında Nazi Holokost soykırımında katledilen yoksul Yahudilerin de bulunduğu Beyaz, Siyah, Sarı, Kızıl derili hemşireler ellerindeki Serum şişelerine neşter saplarıyla vurarak tempo tutarlar… Aynı zamanda başlarını gökyüzüne kaldırıp Devrim Şahinleri şarkısını söyleyerek, semahlanırlar.)

Biliriz, zamane Firavun’unu, İbrahim’in başını taşla ezeni.

Hayır, o Musevi olamaz: Peki, bu vahşetin sahibi kim?

Zafer Anıtından söktüğü silaha nefret kurşunu dolduranı,

Biliriz, Filistin analarını İmparator adına kurşuna dizeni:

Bilmeyen kalmasın arzda, Safsaf Kuşu nasıl şahin oldu!

Celile’yi de bastı, Krallık Kilisesinde doldurulan o tüfekle,

Meleklerin üstüne ateş kustu, Safsaf Kuşu güneşi içti.

Yusuf’un çarıklarıyla değil, Pentagon postallarıyla geldi,

Truman zebanisi Katliam Kuvvelerine emir verdi de,

Kenan yurdunu basan katilin kimliğini kanla mühürledi.

Nagazaki Azrail’i çalmıştı atomu, Hiroşima Nemrut’udur,

İnsanlığın bilimiyle, dünyayı yakan ölüm adamlarıdır:

Biliriz kapitallerini büyütmek için Marks’ı katledenleri.

Dünyanın süt ile bal akan topraklarını çiğneyenlerdir:

Arz-ı Mevut derlerdi, tersinden arz edilen bir tezkereyle.

Duyduk elbette, yuvaları kundaklamayı erdem edineni.

Hürriyet abidesinden çaldığı esaret meşalesinin lavıyla

Biliriz, Mezopotamya Cenneti’ni yakan modern meczubu.

Safsaf Kuşu ölümden geçip şahin oldu, üstüne yağdı:

Çelik gagalarıyla Safsaf Kuşu, narı Cehennemi kül etti.

* Emperyalist Siyonistlerin 29 Ekim 1948 günü yaptığı Filistin Safsaf Köyü katliamı.