Yabancılara vatandaşlık satışı
Yabancıların vatandaş olmak istemeleri halinde hangi şartları yerine getirmeleri gerektiği Türk Vatandaşlığı Kanunu ve ilgili yönetmelikte belirtilmiştir.12.01.2017 tarih ve 29946 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan hükümlere göre “yabancılara vatandaşlık satış” sistemi geldi.
PARAYLA VATANDAŞLIK
* En az 2 milyon dolarlık sabit sermaye yatırımı yapanlar
* En az 1 milyon dolarlık gayrimenkulü satın alıp tapuya 3 yıl satılamaz şerhi koyanlar
* En az 100 kişilik istihdam oluşturanlar
* En az 3 milyon dolar mevduatı 3 yıl bankada tutanlar
* En az 3 milyon dolar devlet borçlanma araçlarına yatırım yapıp bunu 3 yıl elinde tutanlar
* En az 1,5 milyon dolar tutarında gayrimenkul yatırım fonu katılma payı veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma payı alan ve 3 yıl süre ile elinde tutanlar, Türk vatandaşı olabilecek.
Bu şartların tespiti ilgili kamu idaresi tarafından yapılacak.
* En az 2 milyon dolarlık sabit sermaye yatırımı yapanlar
* En az 1 milyon dolarlık gayrimenkulü satın alıp tapuya 3 yıl satılamaz şerhi koyanlar
* En az 100 kişilik istihdam oluşturanlar
* En az 3 milyon dolar mevduatı 3 yıl bankada tutanlar
* En az 3 milyon dolar devlet borçlanma araçlarına yatırım yapıp bunu 3 yıl elinde tutanlar
* En az 1,5 milyon dolar tutarında gayrimenkul yatırım fonu katılma payı veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma payı alan ve 3 yıl süre ile elinde tutanlar, Türk vatandaşı olabilecek.
Bu şartların tespiti ilgili kamu idaresi tarafından yapılacak.
MATEMATİK YAPALIM
15 bin Arap’ın özellikle Katarlı'nın bu şartları taşıdığını varsayalım. 10 bini gayrimenkul almış olsun. Bu durumda 10 milyar dolar gayrimenkul satışı nedeniyle inşaat sektörüne para girecek. 500 Arap 2 milyon Arap sabit sermaye yatırımı yapsa 1 milyar dolar ekonomiye para girecek. 4 bin kişi mevduat yapsa ve/veya devlet borçlanma senetlerine yatırım yapsa 6 milyar dolar 3 yıl Türk tedavül ekonomisinde kullanılacak. 500 kişi de 1,5 milyon dolar GYF katılım payına katılsa 750 milyon dolar 3 yıl ekonomide dolaşacak.
Bu durumda toplam 11 milyar Türk ekonomisinde kalacak. 6 milyar 750 milyon dolar 3 yıl Türk ekonomisinde kredi olarak kullanılacak.
100 milyar dolar toplamak için 100 bin yabancının gayrimenkul satın alması ve vatandaş olmak istemesi gerekiyor. Bu mümkün mü, çok zor gözüküyor.
15 bin Arap’ın özellikle Katarlı'nın bu şartları taşıdığını varsayalım. 10 bini gayrimenkul almış olsun. Bu durumda 10 milyar dolar gayrimenkul satışı nedeniyle inşaat sektörüne para girecek. 500 Arap 2 milyon Arap sabit sermaye yatırımı yapsa 1 milyar dolar ekonomiye para girecek. 4 bin kişi mevduat yapsa ve/veya devlet borçlanma senetlerine yatırım yapsa 6 milyar dolar 3 yıl Türk tedavül ekonomisinde kullanılacak. 500 kişi de 1,5 milyon dolar GYF katılım payına katılsa 750 milyon dolar 3 yıl ekonomide dolaşacak.
Bu durumda toplam 11 milyar Türk ekonomisinde kalacak. 6 milyar 750 milyon dolar 3 yıl Türk ekonomisinde kredi olarak kullanılacak.
100 milyar dolar toplamak için 100 bin yabancının gayrimenkul satın alması ve vatandaş olmak istemesi gerekiyor. Bu mümkün mü, çok zor gözüküyor.
ARAP DIŞINDA YABANCI?
Araplar dışında Türk vatandaşı olmak isteyecek yabancılar Türki Cumhuriyetlerin vatandaşları, Rusya, Ukrayna, Moldova, Afrika ülkeleri vatandaşları olur her halde. Türkiye’de yaklaşık 650 bin yerleşik yabancı dışında Avrupalının, Amerikalıların bize para kazandırmak için vatandaş olacaklarını sanmıyoruz.
Araplar dışında Türk vatandaşı olmak isteyecek yabancılar Türki Cumhuriyetlerin vatandaşları, Rusya, Ukrayna, Moldova, Afrika ülkeleri vatandaşları olur her halde. Türkiye’de yaklaşık 650 bin yerleşik yabancı dışında Avrupalının, Amerikalıların bize para kazandırmak için vatandaş olacaklarını sanmıyoruz.
GİZLİ BİR HESAP MI VAR?
Çok olumsuz tarafları olan Türk vatandaşlığını para ile satmak Türkiye’nin dövize ne kadar ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Bunun yanında “Başka hesaplar mı var” diye insan meraklanıyor.
Gerçi isteğe bağlı olarak Türkiye’de yatırım yaparak Türk vatandaşı olmak isteyenlerin sıraya gireceğini düşünmüyoruz.
Ama vatandaş olmak isteyeceklerin çok olacağını varsayarsak dövizin gelmesini temin etmek için bir havuç olarak sunulan Türk vatandaşlığı illerin demografik yapısını bozar. Paralı Arapların tüm illerde en güzel yerlerde gayrimenkul ve iş güç sahibi olduğunu düşünün. Bu bizim kimyamızı değiştirir.
Diğer yandan söz konusu uygulama “Paralı Suriyeli mülteciler Türk vatandaşı yapılarak yeni bir seçmen kitlesi yaratılmak mı isteniyor” sorusunu akla getiriyor.
Bu yöntem aynı zamanda kara para aklamayı da elverişli kılar. Kiminin parası T.C vatandaşı olacak kişilerin üzerinde Türkiye ekonomisine girer.
Çok olumsuz tarafları olan Türk vatandaşlığını para ile satmak Türkiye’nin dövize ne kadar ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Bunun yanında “Başka hesaplar mı var” diye insan meraklanıyor.
Gerçi isteğe bağlı olarak Türkiye’de yatırım yaparak Türk vatandaşı olmak isteyenlerin sıraya gireceğini düşünmüyoruz.
Ama vatandaş olmak isteyeceklerin çok olacağını varsayarsak dövizin gelmesini temin etmek için bir havuç olarak sunulan Türk vatandaşlığı illerin demografik yapısını bozar. Paralı Arapların tüm illerde en güzel yerlerde gayrimenkul ve iş güç sahibi olduğunu düşünün. Bu bizim kimyamızı değiştirir.
Diğer yandan söz konusu uygulama “Paralı Suriyeli mülteciler Türk vatandaşı yapılarak yeni bir seçmen kitlesi yaratılmak mı isteniyor” sorusunu akla getiriyor.
Bu yöntem aynı zamanda kara para aklamayı da elverişli kılar. Kiminin parası T.C vatandaşı olacak kişilerin üzerinde Türkiye ekonomisine girer.
FİLİSTİN-İSRAİL
İsrail’in Filistinlilerden toprak alımı ile kurulduğunu hatırlarsak vatandaşlık satışından ülkemizde Arap kolonilerinin de kurulmasına olanak veren bir uygulama olarak ciddi kaygı duyarız. Araplaşan bir Türkiye istemiyoruz. Döviz kazancını sağlam ekonomik politikalarla sağlayalım, tüketen, savurgan bir ekonomi değil üreten bir ekonomi yaratalım. Onun bunun parasına tenezzül etmeyelim. Üstelik Araplaşmak çağdaş uygarlık projesinden uzaklaşmak demektir. “Para, para, nereden gelirse gelsin para” dersek bu ülkenin genlerini bozarız.
İsrail’in Filistinlilerden toprak alımı ile kurulduğunu hatırlarsak vatandaşlık satışından ülkemizde Arap kolonilerinin de kurulmasına olanak veren bir uygulama olarak ciddi kaygı duyarız. Araplaşan bir Türkiye istemiyoruz. Döviz kazancını sağlam ekonomik politikalarla sağlayalım, tüketen, savurgan bir ekonomi değil üreten bir ekonomi yaratalım. Onun bunun parasına tenezzül etmeyelim. Üstelik Araplaşmak çağdaş uygarlık projesinden uzaklaşmak demektir. “Para, para, nereden gelirse gelsin para” dersek bu ülkenin genlerini bozarız.