Yaklaşık 150 bin din adamı neden susuyor?
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu verdiği fetvada bir babanın öz kızını öperken şehvet duyabileceğini onayladı.Sapıklığın önünü açtı.Uluslararası toplumda, yüzümüzün kızarmasına neden oldu!“Yüksek” Adalet Bakanı’nın “Tepki gösterenler, Diyanet’i itibarsızlaştırmak isteyen alçaklardır” demesine rağmen kıyamet koptu; herkes tepki gösterdi.Ne acıdır; sadece ilahiyatçılar ve din adamları sustu.Bir tek onlar “gerçekleri” söyleyemedi, yanlışa “Yanlış” diyemedi!***Ülkemizde kaç ilahiyat fakültesi var?En son açıklanan verilere göre seksen altı...Demek ki en azından seksen altı ilahiyat fakültesi dekanı var!Peki, bu fakültelerde kaç profesör, doçent, yardımcı doçent çalışıyor?İki binden fazla!Ayrıca Türkiye’de bugün 940 imam hatip lisesi, bin 355 de imam hatip ortaokulu bulunuyor.Bu okullarda ve normal ortaokullarda, liselerde “din içerikli ders” veren öğretmen sayısı ne kadar?Yaklaşık 30 bin!***Devam edelim:Yurt genelinde 922 müftü, 241 de müftü yardımcısı bulunuyor.Cami imamlarının sayısı 75 binden fazla...Müezzin sayısı ise 12 bin!Tam 19 bin 900 din adamı da Kur’an kurslarında hocalık yapıyor.Yani; dinimizin doğru öğretilmesi ve hayata geçirilebilmesi için yaklaşık 150 bin kişiye maaş ödeniyor!Bu maaşların tamamı da devletin bütçesinden... Yani bizim vergilerimizden karşılanıyor!***Ve dört gündür bu 150 bin kişiden biri bile çıkıp “Ne saçmalıyorsunuz efendiler? Böyle iğrenç fetvalarla müminlerin kafasını karıştırmayın. Çocuklar cinsel olarak anneye, babaya ve kardeşlerine haramdır! Bu da Kur’an’da açıkça belirtiliyor” demiyor...Daha doğrusu diyemiyor!Çünkü korku, dağları sarmış durumda!İktidarın kendilerine takmasından, “düşman” ilan etmesinden, işsiz ve aç bırakmasından korkuyorlar.Görevleri Allah’ın emirlerini doğru şekilde yaymak ve halka anlatmak olan bu 150 bin kişi, korku yüzünden görevlerini yerine getirmekten kaçınıyor!***Bugün birileri bize Allah’ın adıyla yalan söylüyor; dostlar!Allah’ın adıyla gerçekleri saptırıp IŞİD zihniyetinden daha iğrenç bir zihniyete sahip olduklarını kanıtlıyorlar!Ne acı ki 150 bin kişilik bir “din ordusu”ndan bir kişi bile çıkıp “Kral Çıplak” diyemiyor...Düşünün; bu korkak adamlar bize “dinimizi” öğretiyor, namaz kıldırıyor, imamlık ediyor!***Görünen o ki saldıkları korkuyla bu dünyayı esir aldıklarını sananlar için sıra öbür dünyaya gelmiş!Susanlara yazıklar olsun!
ACI KAYIP! Biz onu “gazeteci Zafer Mutlu’nun babası” olarak tanıdık ama Türkiye’nin en değerli eğitimcilerinden biriydi Latif Mutlu...Gerçek bir Atatürk devrimcisi ve öğretmeniydi.Vefat ilanında da belirtildiği gibi, “eğitim, bilim ve uygarlık” dışındaki konuşmaları boş laf kabul ederdi.Hayatının tamamını “daha iyi bir eğitim sistemi” için çalışmakla geçirdi.Kendisine Allah’tan rahmet, sevgili eşi Nebahat Mutlu başta olmak üzere tüm ailesine başsağlığı dilerim. GÜNÜN SORUSUCHP, Atatürk’ün posterini odasından indiren milletvekilinin yediği haltla çalkalanıyor ama Genel Başkan Kılıçdaroğlu nedense bu milletvekilini bulup gereken işlemi yapmıyor. Deyim yerindeyse, “üç maymun”u oynuyor. Sorum kendisine:Kim o vekil, neden bu kadar sahip çıkıyorsunuz? Ot musun sen Beyaz?Televizyoncu Beyazıt Öztürk, namı diğer “Beyaz” zor durumda... Çünkü son programında “öğretmen” olduğunu söyleyerek canlı yayına bağlanan bir kadın, “Burada her gün çocuklar öldürülüyor. Duyarlı olun” diyerek, güvenlik güçlerini hedef gösterdi.Beyaz’ın bu sözlere tepkisiz kalması, hatta hak verir üslupta konuşması, büyük tartışmalara neden oldu.Önceki gece Kanal D’nin ana haber bültenine çıkan Beyaz, “Şaşkınım, üzgünüm; benden böyle bir şey beklenebilir mi? Yıllardır duruşum belli. Vatana, millete, bayrağa bağlılığım belli... İstemeden yaptığım bir şeyler olmuşsa gerçekten özür diliyorum. Lütfen beni politikaya malzeme etmeyin” dedi.***Son cümlesi hariç bütün söylediklerini kabul ediyorum.Ama o cümle bir felaket!Beyaz politikaya karışmayacak, komikliğini yapıp yaşayacak; ama politikacıların basiretsizlikleri ya da hataları yüzünden bu ülkenin 20 yaşındaki çocukları her gün beşer-onar ölmeye devam edecek!Bu devirde çağdaş bir insanın politika dışında kalması diye bir şey söz konusu olabilir mi?Olmadı Beyaz... Asıl bu sözlerin için özür dilemelisin! “Beni politikaya malzeme etmeyin” de ne demek?Ot musun sen? 156+213!“Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e mektuplar”a devam ediyoruz. Sıra Benhur Ekerdiker’de. Sizin de Gül’e söyleyecekleriniz varsa mustafa0mutlu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz...***“Sayın GülSize hitaben yazılan kısa mektupların yüzde 95’inde ‘Allah korkusu’ kavramı öne çıkarılmış ve sizden cevap vermeniz beklenmiştir.Sizce yüzde 95 Allah sevgisiyle ve vurgusuyla sorulan bu sorular ateist olan bir insana yöneltilseydi; o insan Müslümanlığı kabul etmez miydi?”
GÜNÜN İSYANIAKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan’ın kardeşi, Erbaa İlçe Milli Eğitim Müdürü Bekir Aslan, köy okullarını ziyareti sırasında çektirdiği fotoğrafları sosyal medyada paylaşmış... Bu fotoğraflarda Aslan’ın, silahıyla havaya ateş ederken poz verdiği görülüyor... İsyanım ortaya:Milli eğitim, şiddet düşkünü bu adamların eline kaldıysa...Vay halimize!