Yanıtı aranan soru: Siyasi cinayetleri kim işleyecek?
Türkiye’nin gündemindeki yeni konu:
“Siyasi cinayetler”.
Tartışma giderek büyüyor.
Belli ki daha çok konuşacağız.
Son dönemde önce Mehmet Eymür dile getirmişti.
“Siyasi cinayetler dönemine” işaret etmişti.
Malum kendisi bu konunun uzmanı(!)
Dediklerini ciddiye almak lazım.
Daha sonra aynı iddiaları,
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu tekrarladı.
Şimdi İyi Parti’den benzer açıklamalar geliyor.
Yakında diğer ortaklar da sıraya girer.
İDDİALARIN ARKASINDA KİM VAR?
İddiaların arkasında kim var?
Herkesin merak ettiği bu.
Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın sözlerine atıf yapıyor.
Ama genelde ABD işaret ediliyor.
CHP kulislerinde de bu öne çıkıyor.
Kılıçdaroğlu’nun dayanağının orası olduğu belirtiliyor.
Bu da iddianın doğruluğuna kanıt olarak sunuluyor.
Danışmanların ilişkilerine vurgu yapılıyor.
AK PARTİ TEPKİLİ
Kamuoyuna bir mesaj verilmeye çalışıldığı açık.
Psikolojik savaş yöntemi.
Ak Parti tepkili.
Ömer Çelik sosyal medyadan açıklama yaptı.
Özetle şunları söyledi:
“Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanımızı hedef gösteriyor.
Ahlaki değildir, sorumsuzluktur.
Asla kabul edilemez.
Yapılan ülkemize yönelik istikrarsızlaştırma harekatıdır.
Türkiye düşmanlarının beşinci kol faaliyetlerine hizmet eder.
Sorumlu bir muhalefet bildiklerini adli makamlara iletir.
Gelişi güzel ortalığa saçmaz.
‘Siyasi cinayet' spekülasyonları sorumsuzluktur..."
BAHÇELİ’NİN SÖZLERİ
Bu arada, MHP Lideri Bahçeli
MHP Meclis Grup Toplantısında,
ABD ile ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı.
“Tehdit Türkiye’nin Suriye’deki varlığı değil, ABD’nin cinayet planları, ihanet senaryoları, terör örgütüyle eylem ve emel birlikteliği içine girmesidir” dedi.
Mesaj önemli.
YANIT ARAYAN SORU
Peki, diyelim ki iddialar doğru.
“Siyasi cinayetler” gündemde.
Bu siyasi cinayetleri kim işleyecek?
Yanıtı aranan soru bu.
Ama bu konuda kimse konuşmuyor.
Sadece imalar var.
Türkiye’deki siyasi cinayetlere bakalım.
Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Apdi İpekçi,
Uğur Mumcu, Gaffar Okan,
Eşref Bitlis, A. Taner Kışlalı, …
Aslında hepsinin faili belli.
Ama bulunamadı(!)
Bu bile her şeyi açıklıyor.
KUŞKULAR
Tartışma büyüyünce kuşkular da artıyor.
Kılıçdaroğlu 15 Temmuz öncesinde de gündeme getirmişti.
İktidarı suçlamıştı.
Ama ABD/FETÖ darbe girişimi oldu.
“Gladyo muhalefet üzerinden hedef mi şaşırtıyor” diyenler var.
Geçmişteki siyasi cinayetler hatırlatılıyor.
Konunun uzmanı bir dostum şunları söyledi:
“Uğur Mumcu’nun öldürülmesini düşün.
Gladyo cinayetiydi.
Katiller, İran’ı hedef gösterdi.
Milyonlar, ‘Türkiye İran olmayacak’ diye yürüdü.
Hem Mumcu’yu öldürdüler.
Hem İran düşmanlığını kışkırttılar.
Hem de kendilerini gizlediler.
Hepsi ABD’nin işine geldi.
Bir taşla birkaç kuş vurma taktiği.
Gladyo bu tür işlerde uzmandır.
Çok dikkatli olunması gereken bir dönem.
Oyuna gelmemek lazım.
Olası bir siyasi cinayetten kim yarar görür.
Ona bakmak gerekir.
Biden’ın açıklamaları beni kuşkulandırıyor.”
GLADYO FAALİYETTE
Yapılan tartışmaların gösterdiği gerçek şu:
15 Temmuz sonrası Gladyo önemli ölçüde ezildi.
Ama tamamı yok edilmiş değil.
Şu anda başını yeniden doğrultmak için çıkış arıyor.
“KHK’lıların devlete döndürülmesi” de bunun bir parçası.
“Biden Tayfası” da bunlarla ittifak yapıyor.
Kurt dumanlı havayı sever.
Ortalık karıştırılıp, iş çevirmek isteyenler var.
Siyasi cinayetlerde illa kurşun sıkmak gerekmiyor.
Yeni yöntemler kullanılıyor.
Ama hemen uyaralım;
ABD’nin hesapları eskisi gibi tutmuyor.
Pek tutacağa da benzemiyor…