‘Yapay Zeka Hakem’ sorunu çözer mi?

Türk futbolunda sular durulmuyor. Birçok spor dalında küresel çapta başarı gösteren ülkemiz söz konusu futbol olduğunda maalesef yıllardan beri bir varlık gösteremedi. Ülke içindeki siyasi kutuplaşma futbolda çok öteden beri devam ettiğinden bir ülkü etrafında birleşemiyoruz. Şike kumpaslarından fon vurgunlarına bahis çarklarından siyasetin futbol üzerinden fonlanmasına kadar bir dizi olumsuz gelişme ile anılan Türk futbolunda son dönemde yaşananlar ise her şeyin üzerine tüy dikti. Daha önce de yazdım. Elbette Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) sorumlu. Ancak 30 yılın meselesini tek bir yönetimin sırtına yüklemek haksızlık. Burada mesele TFF ile bitmiyor kulüplerinden bakanlığına siyasetinden şirketlerine ve en çok da taraftarına kadar herkes sorunlu ve sorumlu.

HAKEM DE İTHAL EDİYORUZ

Nihayetinde yaşanan tartışmalar sonucu yabancı futbolcu oranı vs. derken bir de yabancı hakem ithalatı gündeme geldi. TFF, Trendyol Süper Lig'in 32. haftasından lig sonuna kadar haftanın kritik maçlarında yabancı VAR hakemi görevlendirileceğini açıkladı. Basında yer alan haberlere göre, “İtalya, İspanya, Almanya, Hollanda ve Portekiz futbol federasyonlarına yapılan Video Yardımcı Hakemi (VAR) talebi, ilgili ülke federasyonları tarafından kabul edildi.”

Bence VAR hakemine filan gerek yok. Madem bu işi yerli insan kaynağı ile çözemedik. Zaten yeşil sahalar 360 derece kamera ile kayıt altında. Bu işi yapay zeka hakemlerle çözelim. Geçenlerde Vodafone bir toplantı düzenlendi. Voleybol Sultanlar Ligi'nde 5G destekli Şahin Gözü teknolojisi ile Görüntülü Değerlendirme Sistemi sayesinde sıfıra yakın gecikmeyle hakem kararlarına yardımcı olacak teknoloji tanıtıldı. Hazır teknoloji de gelişiyorken biz bu hakem sorununu gelin ithalatla değil yapay zeka ile çözelim derim.

SPOR FUARIMIZ GÜDÜK KALDI

Gelelim bir başka konuya. Ülkelerin gelişmişlik seviyesini gösteren unsurlardan biri de bireysel spor. Ülkemizde henüz yaygınlaşmaya başlayan “Fitness” yani fiziksel uygunluk salonları henüz başlangıç seviyesinde. Halk nezdinde vücut geliştirme olarak görülse de esasen yoğun iş temposunda ofislere sandalyelere masalara bağlı çalışanların iskelet ve sistemleri zamanla bozuluyor. Ağrılar yüzünden doktora gidenlere, sağlık sistemindeki vurgundan olacak, hemen ameliyat önerenler oluyor. Oysa düzenli ve bilinçli spor yapan bireyler hem duruş bozukluğundan hem de fıtık vari iskelet sistemi kaynaklı hastalıklardan korunabiliyor. Avrupa ve Asya'nın gelişmiş kentlerine gittiğimizde görüyoruz. İnsanlar sabah koşusu, bisiklete binme gibi aktivitelerin yanında yaygın spor salonu zincirlerine ciddi zaman ayırıyorlar. Ülkemiz henüz henüz ayırdına varmaya başladı. Geçenlerde Horizon ve Matrix Retail gibi fitness ekipmanları üreten Johnson Health Tech (JHT) Türkiye Ülke Müdürü Yakup Çam ile sohbet ettiğimizde konu gündeme geldi. Çam, Türkiye'nin bu alanda önemli bir potansiyeli olduğunu bu yüzden yatırım yaptıklarını söyledi. Fakat denemeler olsa da ülkemizde henüz dünya ile yarışacak bir spor ekipmanları fuarı yapılabilmiş değil.

MİLYARLARCA DOLARLIK PAZAR VAR

Dünyada bu alanda iki büyük fuardan birinin Almanya diğerinin ise ABD'de yapıldığını anlatan Çam, bireysel sporun bir kültür meselesi olduğunu da not etti. Tayvan merkezli bir şirket olduklarını ve Çin, Vietnam ve ABD'de üretim tesisleri bulunduğunu kaydeden Çam, fitness salonları yaygınlaşmış gibi görünse de Türkiye'deki en büyük zincirin 100 salonu olduğunu, Avrupa'da ise üç bin salonu bulunan zincirler olduğunu kaydetti. Türkiye'de pazarın doygunluk anlamında yüzde 5'lerde bulunduğunu ifade eden Johnson Health Tech (JHT) Türkiye Ülke Müdürü Yakup Çam, “Kuzey Avrupa'da yüzde 70'lerde. Beş kişiye bir kulüp düşüyor. Çocukluktan o bilinç var. Bizim ülkemizde yatırım yapmamızın nedeni uzun vadede görülen potansiyel. Yeni nesil fit olmak istiyor. Vücut geliştirmekten ziyade daha fit bir vücuda sahip olmak isteyen nesil var. Sosyal medyanın da bunda etkisi oldu. Kovid salgını ile birlikte de bir farkındalık oldu. Spor yapma hevesi arttı. Türkiye'de çok iyi eğitmenlerin olduğu sosyal medya sayesinde görüldü. Küreselde pazar büyüklüğü 10-15 milyar dolar civarında. Buna ev tipi aletler de dahil. Bizim küresel hedefimiz 2025 için 2.1 milyar dolar. Türkiye ise 3.5 milyon dolar. Son dönemde masaj koltuklarına da talep artmaya başladı. Asya'da çok yaygın ama ülkemizde henüz o kadar talep yok.” bilgilerini verdi.