Yapıştırıcı ABD miydi? 'AKP’ye mi yaklaştınız?'
Son günlerde sıkça karşılaştığım bir soru.
Meraktan çok eleştiri amaçlı.
Bir kampanya yürütüldüğü ortada.
Kampanyadan etkilenen düzgün insanları bir kenara bırakırsak;
Sinsi bir şekilde kışkırtanlar da var.
Tanıdık simalar.
Geçmişini çok iyi bildiğimiz isimler.
DÜN BİRLİKTELERDİ
AKP, Irak işgaline destek verirken yan yanalardı.
Saddam için aynı dili kullanıyorlardı.
FETÖ ile ortakken birliktelerdi.
PKK ile “açılım” sürecinde aralarından su sızmıyordu.
AKP’yi, “demokrasi kahramanı” ilan etmişlerdi.
Artık şehitler gelmeyecek, analar ağlamayacaktı.
Ergenekon, Balyoz, … tertiplerini desteklediler.
Hepsi köşelerinde, televizyonlarda üfürüyordu.
“Darbenin önlendiğini” iddia ettiler.
Komutanları suçladılar.
Erdoğan Esad’a “Esed” derken keyif alıyorlardı.
AKP Annan Planını desteklerken alkışlıyorlardı.
Denktaş’a saldırıyorlardı.
ZAMAN GAZETESİ YÖNETİCİLERİ
Zaman gazetesi yöneticileri popülerdi.
Onlarla yan yana gelmek için çabalıyorlardı.
Ziyaretlerine gelince kapıda karşılıyorlardı.
Özel karşılama töreni düzenliyorlardı.
Amirleriymiş gibi davranıyorlardı.
Pensilvanya’ya gitmek için sıraya giriyorlardı.
NE DEĞİŞTİ?
Peki ne oldu da bunlar AKP’den uzaklaştı?
Kısaca sıralayalım:
AKP, PKK ile “açılım”dan döndü.
FETÖ ile ortaklığı bitirdi.
FETÖ’cüleri devletten temizliyor.
Özellikle silahlı kanadı hapiste.
Esad’a artık “Esed” demiyorlar.
Kıbrıs’ta “Yes be Annem” dönemi geride kaldı.
ABD ile ilişkiler bozuldu.
Rusya ile dostluk kuruldu.
Astana süreci başladı.
Atlantik’i bıraktı, Avrasya’ya yöneldi.
ERDOĞAN ABD’DEN, BUNLAR ERDOĞAN’DAN …
Her şey çok açık.
Erdoğan ABD’den uzaklaştı.
Bunlar da Erdoğan’dan…
Belirleyici olan ABD ile ilişkilerdi.
AKP ile aralarındaki yapıştırıcı ABD idi.
ABD gidince koptular.
“AKP fabrika ayarlarına dönsün” talebi de bundan.
İstedikleri AKP’nin Rusya ile bozuşması.
Astana sürecinin sona ermesi.
İran’la kavga.
Avrasya yolundan dönüş…
BİZİM DURUŞUMUZ
Bize gelince;
Bizim duruşumuz hiç değişmedi.
Dün neredeysek, bugün de oradayız.
Ergenekon kumpaslarında ne dediysek o.
Tertibin arkasında ABD olduğunu vurgulamıştık.
15 Temmuz sonrası kaçanlar soluğu ABD’de aldı.
Yanılmadık.
Bizim için önemli olan emperyalizme karşı duruş.
AKP’ye karşı tavrımızı belirleyen de bu!
FORMÜL BASİT
Formül çok basit.
Türkiye’nin sorunları belli.
Irak’ın kuzeyi, Fırat’ın doğusu,
Doğu Akdeniz, Kıbrıs ve Ege,
FETÖ ve PKK…
Türkiye Cumhuriyeti’ne tehdidin arkasında ABD var.
Yani baş düşman ABD.
Konumumuzu, dostumuzu, düşmanımızı bu belirliyor…
Erdoğan’ı “baş düşman” görenler de doğal olarak Erdoğan’la sorunlu olanlarla birleşiyor.
ABD, FETÖ, PKK, …
Durum bu.
Hangisi doğru?
Siz kimin yanındasınız?