Yar bana bir eğlence medet

Bu kez durum başka: Lanetlik huyumu bir yana bırakıp ben de kalabalığa katılıp dalgamı geçeceğim. Bu yüzden yayın programımı bile değiştirdim.

AKP tarikatı hükümeti ile Fethullah Cemaatinin tepişmesi Karagöz-Hacivat kapışmasını andırıyor sevgili seyirciler. Şimdi perdemizi açalım ve izleyelim. Ancak Hacivat ve Karagöz iki rolü (AKP ve Cemaat) de sırayla oynamaktadır:

***

HACİVAT - Bir yâr-i vefakârım olsa, o söylese ben dinlesem, haddim olmayarak ben söylesem o dinlese... KARAGÖZ - (Pencereden) Ah şu Hacivat da benden bir temiz dayak yese.

HACİVAT - Bizler söyleşirken bizi seyredenler eğlenseler. Diyelim: işimizi Mevla'm rast getire! (Gazel okumaya başlar.) Ah bana bir eğlence, medet; yâr, bana bir eğlence, aman, aman aman! Gelse ol çeşm-i siyahım handeler peyda olur. Yâr ey ey ey! K. - (Pencereden) Hacivat, bağırma kapının önünde yahu! Türk Milleti mışıl mışıl uyuyor, hadi! H. - Ah bana bir eğlence, medet! K. - Hacivat, aşağıya inersem, karışmam, tepelerim ha! Türk milleti uyuyor!

H. - Yâr, bana bir eğlence, medet!

K. - Git yahu, git! Etrak-ı bîidrak uyanacak. Yahu uyanırsa ikimizin de canına okur!

H. - Yâr, bana bir eğlence, medet!

K. - Gelirsem tepelerim seni, Hacivat!

***

Efendim, Taraf jurnali ceridesi, son derece mühim bir sürmanşet atmış 28 Teşrinisâni 2013 tarihli nüshasına: "Gülen'i bitirme kararı 2004'te MGK'da alındı."

Haberin faili de Tuzsuz Deli Bekir!

Meğer efendim, Sivil MKG ilk toplantısında "Gülen'e ait özel okulların faaliyetleri, İçişleri ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından incelenmeli ve takibe alınmalıdır. Bu gruba ait okullardaki şüpheli ve yasadışı faaliyetler rapor edilmelidir" diye önemli bir karar alınmış. Karar ezcümle "İrtica ile mücadele"yi, "Nurculuk faaliyetleri ve Fethullah Gülen grubuna ait" kurumların faaliyetlerinin engellenmesi için "Ağır yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler" yapılmasını ve eylem planı hazırlanmasını öngörmekte.

Özet olarak bu kadar yeter!

***

Oyunda yer alan taraflardan birinin, AKP tarikatının figüranları pek tuhaf, tuhaf olduğu kadar ipe-saha gelmez yorumlarla tepki gösterdiler:

Mestan Ağa: "10 yıldır MKG'da kabul edilen hiçbir şey hayata geçirilmediği gibi biz dindarları, dini grupları mağdur edecek hiçbir şeyi hayata geçirmedik."

Çelebi: "Tek başına benim imzam yoktur. Haberi okumadım. Varsa bu türlü konular ilgili yerlerde konuşulmuştur. İmza atması gerekenler varsa birlikte atılmıştır. Yoksa tek başıma imzam olmaz MKG ile ilgili konuda."

Hacı Fitil: "2004'teki MGK kararı hükümet tarafından yok farz edilmiş, hiçbir bakanlar kurulu kararı alınmamış, hiçbir işlem yapılmamıştır."

Beberuhi: "Doğru cemaati bitirme kararı 2004'te alındı; sonra Emniyet cemaate bağlandı, dershane ve okul sayısı patladı, AK Partiye kapatma davası açıldı. Fitneye destek verenleri görünce sorunun fitneciyle sınırlı olmadığı anlaşılıyor."

Ve bu açıklamalara karşı Tuzsuz Deli Bekir'in mahalleye saldığı Tavtatikütüpati onun ağzından şöyle bağırıyor: "Daha evdeki bavulu açmadım. Bu. Klasörde olan belgeydi!"

Bu gidişle, bu pataküta arasında, afyon dumanı altında "Uyuyan Güzel" Türk Milleti belki uyanacak.

Eleştirmen:

1.Mestan Ağa ile Hacı Fitil'in iddialarını kabul etmek mümkün değil. Çünkü AKP tarikatı hükümeti 9 yıllık gecikmeyle de olsa Sivil MGK'nın 2004 yılında aldığı kararı 2013 yılında uygulamaya koymuştur. Dershaneler şu ya da bu şekilde, mutlaka kapatılacaktır.

2.Öte yandan, hükümet altında imzası bulunduğu için, MGK'da alınan kararı yok hükmünde sayamaz, kendisi de yok hükmünde olur.

Beberuhi, şecaat arz ederken sirkatini itiraf etmekte: Hükümet, Fethullah Cemaati'nin gözünü boyamak için ona rüşvet vermiş ve ardından 9 yıl boyunca şüpheli ile işbirliği etmiş, ona yataklık yapmış.

3. "Tek başıma imzam yoktur, hepimiz imza attık" diyen Çelebi, imzada "yaş mı da kurumu" durumunu bertaraf ile Özel Yetkili Mahkeme tarafından suçlu bulunup mahkum edilen TSK mensuplarıyla birlikte aynı konuda suç (!) işlemiş olduklarını itiraf etmekte.

4. İlgililer, hükümetin irticaya karşı mücadeleyi tavsatarak onu desteklediklerini ve dolayısıyla anayasal suç işlediklerini itiraf etmişlerdir. Oysa MGK'nın bu kararına uyarak İrtica ile Mücadele Eylem Planı yapan TSK mensupları açılan dava sonunda mahkum edilmiştir. Bu nasıl iştir?

5.Kimi seyirciler, R. T. Erdoğan, Abdullah Gül, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, Vecdi Gönül, Abdülkadir Aksu, Abdüllatif Şener'den oluşan 7 kişilik sivilin, 4 kişilik askeriyeden korkarak imza attığını mazeret olarak ileri sürmek suretiyle ilgili 7 devlet kişisine hakaret etmektedirler.

6.Kararın altında imzası bulunan üç orgeneral ve bir oramiralden bir orgeneral dışında üç Özel Yetkili Mahkeme tarafından, hükümete karşı darbe yapmaya teşebbüs suçundan mahkum edilmiştir.

İyi de, MGK'da hükümeti temsil eden 7 üye, imzaladıkları karar ile kendisine karşı darbe teşebbüsünde bulunmamış mıdır?

7.Bu Karagöz oyunundaki düğümü çözmek için bir Deus ex machina müdahalesi gerekmektedir.