Yargısı rehin alınmış ülke!

Devletin temel kurumlarından biri olan Sayıştay diyor ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 753 milyon (trilyon) liralık yolsuzluk var.
Öyle iken günler ve haftalar geçti, savcılık dava açamadı, neden?
Tekrar ediyorum raporun sahibi Sayıştay!
Bir başka sıcak örnek devletimizin kurucusu Atatürk’e söven Püsküllü Kadir olayı.
Püsküllü aynı sözleri ve hakaretleri mesela Tayyip Erdoğan için etse yargımız harekete geçmez miydi? Ya da Püsküllü Kadir, Saray tarafından eller üstünde ağırlanmasaydı bu dava açılmaz mıydı?
Bırakın onu bunu, idari yargı yani Danıştay’ın, Andımız ile alakalı malum kararı verdi diye bizzat Tayyip Erdoğan tarafından nasıl hedef alındığı ortada değil mi?
Deniz Feneri alçaklığını soruşturan savcıların başlarına gelenler unutuldu mu?
Daha önce yazdığım kendimle alakalı örnek keza ortada.
Ankara Bölge İdare (İstinaf) Mahkemesinin 25. Hukuk Dairesinin üyeleri, ben Devlet Bahçeli için “donanımsız” dedim diye yazdığım kitabımın toplatılmasını hukuka uygun bulurken, Devlet Bahçeli’nin TBMM’deki orta mektep kaçkını olan resmi danışmanı Yıldıray Çiçek’in şahsım için yazıp kullandığı, “Şerefsiz, alçak, tacizci, müptezel, ... çocuğu, kumarbaz, içkici, tetikçi, besleme ve mikrop” gibi nitelemeleri hakaret olarak değil, basın özgürlüğü çerçevesinde görmüş ve ilgili mahkemenin verdiği tazminat cezasını kaldırarak dosyanın Yargıtay’a gitmesini bile engellemiştir.
Benzer onlarca örnek var ama yerim yok.
Söyleyin bunların yaşandığı bir ülkede yargı bağımsız denilebilir mi?
Yargımız FETÖ’cü alçaklardan temizlenirken, başka bir iradenin boyunduruğuna verilmemelidir ki bugünkü tablo yapılan güvenilirlik anketlerine büyük düşüşler olarak yansıyor.
Af için tek ihtimal!
AKP nasıl dini sandıkta yarıştırıyor ve ondan oy devşiriyorsa, Bahçeli de son seçimde af konusunu istismar edip onun üzerinden oy devşirdi.
Sonuç ortada...
Yüzbinler ve onların milyonlara ulaşan yakınları şimdi hayal kırıklığı içinde.
Lamı-cimi yok bunun adı umut tacirliğidir...
Peki af konusu artık tamamen gündemden çıkmış mıdır sorusuna gelince?
Bu Tayyip Erdoğan’a bağlıdır ki kapılar henüz tam olarak kapanmamıştır.
Erdoğan’ın yaptırdığı ve yaptıracağı seçim anketlerinde af ilanının getireceği oy, götüreceği oydan fazla olursa hiç kuşkunuz olmasın Mart başında o iş tamam yani af kesindir... Yok ters olursa affı unutun.
Hadise net, Türkiye’de dış politika ve PKK gibi konular dahil her şey AKP’nin seçim çıkarına göre şekillenmektedir.
Yavuz Bingöl Kıbrıs kumarhanelerinde!
Birkaç hafta önce bir okur aradı.
Akabinde her pazar Ulusal Kanal’da bizi izleyen bir seyircim...
Derken bir başka okur...
Üçü de şunu söyledi:
- “Yavuz Bingöl’ü Kıbrıs’ta Merit Otelinde kumar oynarken gördüm.”
Biri sohbet ettiğini bile söyledi.
Bir diğeri ise Bingöl’ün kumarhaneye büyük borcu olduğunu iddia edip, o borcu sildirmek adına otelde program yapmayı teklif ettiğini ancak Merit Otelinin bunu kabul etmediğini söyledi.
Yavuz Bingöl’e sorum şu:
- “Kıbrıs’ta kumar oynadığın ve büyük bir borca battığın doğru mu?
Yalansa gönder açıklamayı, sana iftira atanları utandıralım...
Yoksa birileri AKP’nin yönettiği Milli Eğitim Bakanlığından aldığın ihaleleri mi kıskanıyor Devrimci Yavuz!