‘Yeni açılım’ hakkında PKK yöneticileri ne diyor?
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin TBMM’nin açılış töreninde DEM Parti yöneticilerinin elini sıkmasıyla başlayan “yeni açılım” tartışmaları hakkında PKK’nın birden fazla yöneticisi son bir hafta içinde açıklamalar yaptı.
Bese Hozat, Murat Karayılan ve Mustafa Karasu farklı günlerde örgütün yayın organlarına konuştular. Üç açıklamada da genel olarak temkinli bir yaklaşımın hakim olduğu görülüyor. Fakat satır aralarında dikkat çekici değerlendirmeler bulunuyor.
HOZAT: İRAN VE TÜRKİYE'NİN ZAYIFLAMASININ YARATTIĞI FIRSAT
Konuyla ilgili ilk açıklamayı yapan Bese Hozat’ın değerlendirmesini örgütün yayın organı, “Madem ‘iç barış’ diyorsun, İmralı orada!” başlığıyla sundu. Hozat, Bahçeli’nin el sıkışmasıyla başlayan süreci, “Bunlar yeni bir oyun, yeni bir hile, yeni bir komplo örüyorlar” diye niteliyor. Hozat, “muhalefeti tamamen devre dışı bırakmak, Kürt halkını tamamen etkisiz hale getirmek” amaçlı olduğunu ileri sürüyor.
Hozat, ABD, İngiltere ve İsrail’in eylemlerini “21. yüzyılın siyasi dengelerini, ekonomik dengelerini, siyasi sistemini yeniden kurma, yeniden düzenleme savaşı” diye niteliyor ve bu sürecin İran’ı ve Türkiye’yi zayıflattığını vurguluyor.
Hozat, Türkiye’nin ana kaygısının, “Kürtlerin Ortadoğu’da derinleşen savaş ortamından yararlanması” olduğunu savunuyor. Hozat, Devlet Bahçeli’nin ağustos ayında gündeme getirdiği “Türkiye, Suriye, Irak, Mısır başta olmak üzere bölge ülkelerinin girişimiyle bir “Kudüs Paktı’ oluşturulmalı” yönündeki önerisini de hatırlatıyor ve şöyle diyor:
“Türkiye’nin korkusu nedir? Bu savaş ortamından, Kürtler yararlanabilir. Kürtler daha fazla kazanım elde edebilir. Bütün korku panik budur. Bu savaştan Suriye’de Kürtler yararlanabilir, Irak’ta yararlanabilir, olur ya her yerde Kürtler yararlanabilir, diyor. O yüzden Bahçeli’nin o Kudüs İttifakı da bu anlama geliyor. Suriye’yi de Irak’ı da İran’ı da yanlarına alarak anti-Kürt ittifakı kurarak böyle Suriye’de, Irak’ta, her yerde Kürtlerin üzerine gidip soykırımı tamamlamak istiyorlar. Kuzey Suriye’ye, Rojava’ya saldırıda Suriye rejiminin, İran’ın, Irak’ın desteğini almak için bu politikayı yürütüyor.” (ANF, 8 Ekim 2024)
Hozat aynı konuşmada Türkiye’nin ilk fırsatta PKK/PYD’nin kontrolü altındaki kuzeydoğu Suriye’ye gireceğini savunuyor.
KARAYILAN: KİMSE HAYALLERE KAPILMASIN
Murat Karayılan da “DEM Parti’ye verilen merhabaya o kadar anlam yüklememek, büyütmemek gerekiyor. Hatta bazı kişiler ‘acaba yeni bir süreç mi başlayacak?’ diyorlar. Böyle bir şey yoktur. Kimse bu hayallere kapılmasın” diyor. Karayılan şöyle devam ediyor:
“Tayyip Erdoğan muhalefete ayar vermek, kendine göre dizayn etmek istiyor. Hatta elini onların içine kadar uzatarak oynamak istiyor; tereddüde koymak istiyor. Muhalefetin normalleşme türünden söylemleri ve bu minvaldeki bazı yaklaşımları da buna zemin sunuyor. Halbuki bu iktidar sıkışmış, kendini bu sıkışıklıktan kurtarmak istiyor; çabaları bu yöndedir, bunu böyle okumak gerekiyor. Bir diğer deyişle, muhalefetin bu oyunlara düşmemesi gerekiyor. Bu çok önemlidir, bu bir oyundur.”
Karayılan, İsrail’in savaşı yaygınlaştırmasıyla başlayan sürecin kendi açılarından “bazı imkanlar” yarattığını savunuyor. Karayılan, bölgenin yeniden düzenlenmek istendiğini, bu süreçten dışlanan Türkiye’nin “Acaba yeni dizaynda Kürtlere yer verirler mi” diye kaygılandığını ileri sürüyor ve şunları söylüyor: “Bu şartlardan faydalanmak ve Suriye ile İran’ı da Irak’la ve KDP ile yaptığı Kürt karşıtı ittifaka dahil etmek istiyor.” (Lekolin, 13 Ekim 2024)
KARASU: DEM PARTİ’YE TUZAK
Örgütün yayın organı, Mustafa Karasu’nun konuyla ilgili açıklamalarına da “Bahçeli’nin el sıkması özel savaş siyaseti gereğidir” başlığını atmış. Karasu, bu gelişmeyi “AKP-MHP ortaklığının DEM Parti’ye bir tuzağı” olarak niteliyor.
Somut adımlar atılması gerektiğini ve bunlar olmadan bir “çözüm süreci”nden bahsedilemeyeceğini savunan Karasu şöyle diyor: “Çağrılar yapacaklar; DEM Parti’nin kabul edemeyeceği şeyler dayatacaklar, ‘yol temizliği olsun’ dediği şeyleri gerçekleştirmeyecekler. DEM Parti ve demokratik güçler, onların dediğini yapmayınca da ‘DEM Parti’ye el uzattık, alan açtık, imkân sunduk, siyaset yapma fırsatı tanıdık, ancak bunlar karşılık vermediler’ diyerek saldırılarını daha da artıracaklar. Kurdukları oyun böyle gözüküyor.” (ANF, 16 Ekim 2024)