Yeni Anayasa eskidi gitti

Türkiye’ye yeni anayasa biçmeye kalkışanların ne yapma gayreti içinde olduğu, artık her yönüyle açığa çıktı.
Yeni anayasa bürosunun Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde başdanışman sıfatlı kişilerin masalarından oluştuğu görülüyor.
Bunlardan biri, Mehmet Uçum adlı kişi, daha bir yıl olmadı, Habertürk adlı gazetenin Balçiçek İlter adlı yeni-anayasa kampanyalarında resmi moderatörlük yapmış gazetecisine şöyle demişti: “AKP hükümetleriyle, 2002’den beri, dışlayıcı ve baskıcı Türk Milleti’ni siliyoruz, yerine kapsayıcı Türkiye Milleti’ni getiriyoruz.” Bu kişi o zaman ikibuçuk aylık AKP milletvekiliydi. 1 Kasım’da listede yer bulamadı; karşımıza cumhurbaşkanı başdanışmanı ve yeni-anayasa sorumlusu olarak çıktı. Başdanışman olarak, geçtiğimiz günlerde şöyle dedi: “Atatürk ilkeleri olmayacak; yeni anayasayı Güney Afrika ve İzlanda anayasalarından esinlenerek yapacağız.”

İZLANDA?
Bizim Konya’nın iki katından biraz daha büyücek, 320 bin nüfuslu bir ada ülkesi. Kendi ordusu yok, savunma birlikleri ABD’nin bir bölüğü. Küresel mali sermayenin toplantı odası. Hepsi bir yana, Mehmet Uçum’ların katılımcı modeline hayran kaldıkları yeni anayasasını internet üstünden yapmış. Facebook’tan anayasa! Olur kuşkusuz, bunu eksiklik sayacak değiliz. Gelin görün ki, bu çok katılımcı yeni anayasanın halkoylamasına nüfusun yarısı gitmiş; kabul edilmiş ama sonra meclis itirazıyla karşılaşan aynı anayasa yürürlüğe sokulamamış.

GÜNEY AFRİKA?
1996 tarihli yeni anayasanın özelliği, anayasa ve yasalarında ırkçılığı düzenleyip yasal hale getirmiş olan eski anayasayı ortadan kaldırması. Uçum’lar neler diyorlar böyle? Türkiye’ye örnek gösterdikleri ülke, dünyanın “yasal ırkçılık düzeni”ne sahip olmasıyla ünlü!
Bu ülkedeki etnik müzakereciliği Türkiye’ye örnek gösteren ilk kişilerden biri, İmralı hapsindeki Abdullah Öcalan’dı. “Bu ülkede yapılanları örnek alın, orada bir Alain bey var, onu Diyarbakır’a davet edin, anlatsın. Daveti de Baro yapsın” demişti. Türkiye’nin terör suçlusu bu kişinin sözü besbelli emir sayılmış, bu toplantı yapılmıştı. Ev sahibi Diyarbakır Barosu oldu. Yıl 2006 idi; Baro’nun Başkanı dört yıl sonra CHP’nin kaptan köşküne oturtulan Sezgin Tanrıkulu idi.
Şimdi aynı referansları gösteren kişi, Ankara’da cumhurbaşkanlığında “baş”köşede ve Türkiye’ye yeni anayasa yapan ekibin mühim bir şahsiyeti!
Güney Afrika yeni anayasasının “federatif başkanlık rejimi” getirdiğini de söyleyelim; fotoğraf biraz daha netleşsin.
Yeni-anayasa cephesinde yeni birşey yok. Yeni saymak isterseniz, tek nokta şu: 2000’li yılların başından beri ne söyleniyorsa aynı şeyler söyleniyor; ama dünya dönmeye devam ettiği için bunların sözleri eskidi.
Rüzgar döndü. Şimdi her zamankinden daha yüksek sesle söylüyoruz:
Yeni-anayasaya geçit yok!