Yeni CHP’ye yeni tarih

CHP Tunceli İl Başkanı, Seyit Rıza mevzisinden 1938 yılının Atatürk yönetimini “cinnetle”, “vicdansızlıkla” ve “akılsızlıkla” suçlarken, “1923 Cumhuriyetini mahkûm etmek” peşinde olmadığını söylüyor.

1923’E 1938 ÜZERİNDEN DÜŞMANLIK

Saltanatın yıkılıp Cumhuriyetin kurulmasına lütfedip onay veriyorlar, ama Cumhuriyete karşı 1938 yılında yapılan silahlı Seyit Rıza isyanının savaşkan yandaşı konumundalar.

Bugün birkaç meczup dışında hiç kimse 1923’e karşı çıkamaz.

1923’ün mevzisinde olmak, 1938 mevzisinde belli olur. Dahası 1968, 2008 ve 2018 mevzisinde neredesiniz, safınızı belirleyen budur.

1923 yılından bu yana 94 yıl geçti. Zamanı eskiye sarıp bir daha yaşayamazsınız.

Ama 1923’teki saflaşmanın bugüne yansıması var. 1923’ün mücadelesi bugün de devam ediyor. ABD emperyalizmine, piyonları PKK’ya, FETÖ’ye ve IŞİD’e karşı mücadelede devam ediyor!

1938 yılında 1923 mevzisinde olan eylem, Seyit Rıza kalkışmasının bastırılmasıdır.

2017 yılında 1923 mevzisinde olmak ise, emperyalizme bağımlı bölücülüğe ve gericiliğe karşı kararlı mücadeledir, yoksa 1923 balonu taşımak değildir.

SALTANATIN TOPLUMSAL TEMELİ

Cumhuriyet Devrimi, saltanatı yıktı.

Saltanat, yalnız padişahın saltanatı değildir. O saltanat, ağalara, beylere, şeyhlere, seyitlere dayanıyordu. Saltanatın toplum içindeki ayakları onlardı. O nedenle Cumhuriyet Devriminin en güzel toplumsal tanımını Atatürk özetlemiştir: “Türkiye, şeyhler, dervişler, çelebiler, müritler, mensuplar ülkesi olamaz.”

Devrim Kanunları da, özetle saltanatın dayanaklarını yok etmeyi, Cumhuriyetin toplumsal temellerini oluşturmayı öngörür. Tekke ve zaviyelerin kaldırılması öyledir. Ağalık, beylik, paşalık gibi unvanların toplumsal temelleriyle birlikte temizlenmesi de öyledir. İskân Kanunu, feodal beylerin kayıtlı veya kayıtsız mülklerine ve arazilerine el konmasını ve topraksız köylüye dağıtılmasını öngörüyordu.

Çok daha önemlisi, Seyit Rıza kalkışması, yalnız başına feodal bir hareket değildir. Milleti mezheplere bölmeye ve vatanı etnik zeminde parçalamaya yönelik karakteri çok daha önemlidir.

SİLAHLI CUMHURİYET DÜŞMANLIĞI

Türk milleti, Atatürk’ün ve Yusuf Akçura gibi Milliyetçi düşünürlerin de saptadığı gibi Türk Devrimiyle oluşturuldu.

Vatan bütünlüğümüz, İstiklâl Savaşıyla ve Cumhuriyetle sağlandı.

CHP’nin PKK ile birlikte bayrak haline getirdiği Seyit Rıza ve Şeyh Sait gibi hareketler, Cumhuriyet Devrimiyle ilgili her şeyimizi yıkıma uğratma kastıyla sahnelenen silahlı kalkışmalardır. Silahlı olmasını özellikle vurguluyoruz. Bu açıdan sıradan gericilik ve sıradan vatan düşmanlığından farklıdır. Silahlı gericiliktir ve silahlı vatan düşmanlığıdır.

PKK bu nedenle Şeyh Sait ve Seyit Rıza’yı idol olarak kabul ediyor. PKK’nın tarihsel mirası, İngiliz işbirlikçiliğidir, gericiliktir. Çok doğal.

Çünkü ABD’nin piyonu olan, ABD silahıyla kardeş kanı döken bir hareket, kendisine Seyit Rızalardan ve Şeyh Saitlerden daha uygun bir tarih bulamazdı.

YENİ CUMUHURİYET

PKK’nın tarihine uyumlu olarak, CHP’nin Kılıçdaroğlu yönetimi de şimdi yeni bir Cumhuriyet tarihi üretiyor: 1923’ün yanında, ama 1938’in karşısında!

Öyle bir Cumhuriyet ki, silahlı bölücülüğü ve silahlı gericiliği Atatürk önderliğinde silahla bastıran Cumhuriyeti en ağır bir dille suçluyor. CHP “Dersim” İl Başkanının Cumhuriyeti, 1923 Cumhuriyeti değil, Seyit Rıza ve Şeyh Sait Cumhuriyetidir.

YENİ TARİH

Seyit Rıza ve Şeyh Sait’i “kahraman” kabul edenler, Atatürk’e ve Cumhuriyete düşman mevziye girmektedirler. PKK’nın o mevzide olması, piyon görevinin gereğidir. PKK’nın Atatürk düşmanlığı, Atatürk’ü hedef alan Norveç’teki NATO tatbikatıyla uyumludur.

Peki CHP yönetimi nasıl oluyor da PKK ve ABD mevzisinden Atatürk düşmanlığı yapıyor?

Atatürk’ün kurduğu CHP yönetiminin Seyit Rıza ve Şeyh Sait mirasına sarılması, Yeni CHP’ye yeni bir tarih yapılmakta olduğuna işaret ediyor.

VATAN SAVAŞINA SARAY SAVAŞI DERSENİZ

CHP’nin kendi devrimci köklerini reddedip şimdi PKK’nın tarihine sarılmasının nedenlerine bakmak gerekir.

CHP, bugün Türkiye’nin ABD emperyalizmine ve piyonlarına karşı yürüttüğü vatan savaşına “saray savaşı” diyor. Türk Ordusunun batağa saplandığını söylüyor. Girdikleri mevzi, ABD’nin mevzisidir, PKK’nın mevzisidir. Bu mevzide sahte 1923 göndermelerine kanacak kimse bulabilecekler midir, göreceğiz.