Yeni CIA şefinin bilinmeyenleri
Şimdilik Pompeo'nun Türkiye'ye bakışına dair bildiğimiz tek şey, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin başarısız olmasının ardından attığı bir tweet.
Pompeo darbenin başarısız olmasının hemen ardından Türk halkına yönelik övgü dolu bir mesaj paylaşan İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'e, iletisine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da eklemek suretiyle şu sözlerle karşılık verdi:
"İran da Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hükümeti kadar demokratik... Her ikisi de İslamcı totaliter bir diktatörlük."
West Point Askeri Akademisi ve Harvard Hukuk Fakültesi mezunu olan Pompeo, CIA'nın başına gelmeden önce üç dönemdir ABD Temsilciler Meclisi'nin İstihbarat Komitesi'nde görev yapıyordu.
BİNGAZİ OLAYLARINDA CLINTON'I SUÇLADI
Pompeo'yu öne çıkaran özelliklerden biri, 2012 yılında Libya'nın Bingazi kentinde ABD Büyükelçiliğine yönelik düzenlenen saldırıyı soruşturan ekibin bir üyesi olması.
Pompeo ve yine Bingazi komitesinde birlikte çalıştığı Jim Jordan'ın Bingazi saldırılarına yönelik yayınladıkları ilk rapora yapılan bir ekte, Bingazi olaylarının, Başkan Obama'nın seçim kampanyasını olumsuz yönde etkilememesi için Clinton'ın açıkça 'toplumu aldattığı' vurgulanıyordu.
2012'de Bingazi'de gerçekleşen saldırılarda Büyükelçi Chris Stevens ve diğer üç Amerikalı elçilik yetkilisi Libyalılar tarafından infaz edilmişti.
İRAN'LA YAPILAN ANLAŞMAYA MUHALEFET ETTİ
ABD kamuoyunu uzun süre meşgul eden bu olayların yanı sıra Pompeo aynı zamanda İran'la yapılan nükleer anlaşmaya yönelik şiddetli muhalefetiyle tanınıyor.
Obama yönetimi, ABD'ye müttefik ülkeler, Rusya ve İran arasında geçtiğimiz yıl yapılan müzakereler neticesinde İran, ulusal nükleer programını 15 yıllığına askıya aldığını duyurmuştu. Donald Trump söz konusu anlaşmayı 'tarihin en aptalca anlaşması' olarak tanımladı. Cumhuriyetçi temsilci Pompei ise Obama yönetimini İran'la 'gizli bir anlaşma' yürütmekle suçladı.
'SNOWDEN İDAM EDİLMELİ'
Pompei'nin öne çıkan özelliklerinden biri de geçtiğimiz yıl basına sızan Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) programını 'önemli bir iş' olarak nitelendirmesi. Söz konusu program kapsamında Almanya başta olmak üzere bir çok ülkenin kilit birimlerinin yasadışı bir biçimde dinlendiği gün yüzüne çıkmıştı.
NSA skandalını ortaya çıkaran Edward Snowden'ın bir 'vatan haini' olduğunu savunan Pompei, Snowden'ın Rusya'dan getirilerek ölüm cezasına çarptırılması gerektiğini savunmuştu.
İŞKENCECİLERİ SAVUNDU
2014 yılında Senato'ya gelen, 2001 ve 2006 yılları arasında CIA tarafından gözetim altında tutulan mahkumlara işkence yapıldığı iddiaları Amerikan kamuoyunun gündemini uzun bir süre meşgul etmişti. Söz konusu iddialara göre işkence türleri arasında 'soğuk tazyikli su tutma, elektrik şokları, köpeklere ısırtma, çıplak teşhir etme, hipotermi ve sahte infazla bulunmaktaydı'.
Pompeo bu dönem mecliste yaptığı bir konuşmada şu cümleleri kullandı: "9/11 sonrası bizlerin güvenliğini sağlamayı görev edinmiş kadınlarımız ve erkeklerimiz; askeri ve istihbari savaşçılarımız ACLU ve Senatör Feinstein tarafından sergilenen liberal oyunların piyonları değil kahramanlarımızdır. Onlar işkenceci değil vatanseverdir. Başvurdukları programlar tamamen yasaldır."
West Point'teki ABD Askeri Akademisi'nden mezun olan Pompei, soğuk savaş yıllarında 1986'dan 1991'e kadar ABD ordusunda görev yaptı. Ordudan ayrılmasının ardından Harvard'ta hukuk eğitimi alan Pompei arkadaşlarıyla ticari ve askeri uçaklar üreten Thayer Aerospace adında bir şirket kurdu. Pompei, Trump tarafından CIA'nın başına atanmadan önce 2010'dan bu yana üç dönemdir ABD Temsilciler Meclisi'nde görev yapıyordu.
Mustafa Birol Güger