Yeni kitabım ‘Yazılamayanlar’da neler var?
Dün piyasaya çıkan son kitabımın adı neden “Yazılamayanlar” mı?
Çok kimsenin yazmaya cesaret edemediği şeyleri yazdım da ondan.
Bu çalışmamız ile yakın geçmişimizde yaşanan pek çok olayın perde gerisine nüfuz ediliyor.
Tayyip Erdoğan’ın sağ kulvarda yeni siyasi oluşumları engellemek için yaptığı sekiz ayrı operasyondan, 24 Haziran seçimleri sonrası istifa kararı alan Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifadan döndürülmesinin perde arkasına, Bahçeli’nin Tayyip Erdoğan’a teslimiyetinden Aydın Doğan’ın medyadan çekilmesi için nasıl tehdit edildiğine, onlarca milyar dolarlık ihale alan beş büyük müteahhidin iktidarla özel ilişkilerinden gizlenen ekonomik facialara, Saray’ın yeni futbol projesinden Saray tarafından Ali Koç için baba Rahmi Koç’a aracı gönderilmesine, Tayyip ile Ali Babacan arasında yapılan beton tartışmasından Esma Esad’ın Emine ve Tayyip Erdoğan için söylediklerine kadar ilgi ile okuyacağınız onlarca konu başlığı var...
Kırmızı Kedi Yayınevinden çıkan kitabımıza okurlarımız kitapçıların yanısıra, internetten ulaşabilir.
Poşet-soygun-millet!
İlginç bir toplumuz.
Kamuda milyar dolarlık yolsuzluk ve vurgunlar olur gıkımız çıkmaz.
Mesela Ankara’da medya haberlerine göre bir park için 400 milyon dolar toprağa gömüldü ki ortada henüz bir park şu bu yoktur. Ahali yine umursamaz.
Ama faturasına 25 kuruş poşet parası ilave edilince kükremeye başlıyor ki bu fotoğraf aslında milletimizin kişiliksizliğini yansıtıyor.
Bu arada iktidar bu poşet hikayesi ile halktan alıp büyük marketlere her yıl 800 milyona yakın kaynak transfer ederken neyi düşündü acaba?
Ne yazdıysak o!
Dedik ki ABD emperyal bir devlet. Suriye’yi Türkiye-Rusya ve İran’a bırakıp gitmez.
Asker çekme mesajı taktik.
Yazdıklarımız kanıtlandı.
ABD Başkanı Trump’un ulusal güvenlik danışmanı John Bolton şunu söyledi:
-”YPG’yi korumaya yönelik anlaşma yapılmadan, ABD Suriye’den asker çekmeyecek.”
Danışmanının bu açıklamasına Trump’un ilavesi şu:
-”Suriye’den çabuk çekileceğimizi söylemedim.”
Bu manzarayı, ABD’ye boyun eğdirdik diye nara atan AKP dünyasına armağan ediyoruz.
Havuzcu müteahhitlere 73 milyar dolar kâr!
Türkiye’de Yap-İşlet-Devret kapsamında 1985 ile 2002 arası 10 milyar dolarlık iş yapıldı. Projeyi gerçekleştiren müteahhitlerin ortalama kazancı yüzde 5 yani 500 milyon dolar oldu.
Yine Yap-İşlet-Devret kapsamında 2002’den bugüne yani 2019’a kadar 51 milyar dolarlık iş yapıldı.
Peki bu projelerde müteahhhitler ne kadar mı kazandı.
Tamıtamına 73 milyar dolar...
Şaka yapmıyorum, 50 milyar dolarlık işten kazanılan para toplamı 73 milyar dolar ki bunu belgeleriyle açıklayan Prof. Dr. Ümit Özdağ’dır.
Dolar üzerinden yüzde 145 kârı dünyanın hiçbir yerinde ne yaparsanız yapın asla kazanamazsınız!
Tablo bu iken iktidardakiler hâlâ, “80 sene önce CHP camileri ahır yaptı” diyerek cambaza bak tuluatını oynuyor ve bütün bunları örtmeye çalışıyor.