Yeni yıla girerken

Yeni yıla ailemizle, dostlarımızla, sevdiklerimizle girmek isteriz. Planlarımız, hedeflerimiz ve umutlarımızla güzel bir yıl geçirmeyi dileriz. Eğer yeni yıla mutlu girersek, tüm yılın iyi geçeceğine inanırız.

Bazılarımız için eğlence=içki içmek anlamına gelir. Sorun bu denklemde yatmaktadır. Eğlenmek dostlarla şarkı, türkü söylemek, halay çekmek, benzer umutları paylaşmaktır. Alkol bu paylaşıma eşlik edebilir, ancak merkezde yer almamalıdır. İçki içmek araç olmaktan çıkıp amaç haline geldiği zaman, istenmeyen birçok sonuç doğabilmektedir.

Alkol kullanım bozukluğu olan hastalarımın birçoğu tedaviye başvuru kararını, alkollüyken ne yaptıklarını hatırlamamaları, utanılacak durumlarda kendilerini bulmaları, itibar kaybetmeleri sonucunda aldıklarını bildirirler. Kandaki alkol miktarı arttıkça, dilde dolanma, yürüme ve dengede bozulma, taşkın davranışlar ortaya çıkmaktadır. Ayıkken söylenmeyecek sözler sarf edilir, kolay öfkelenilir. Ayıldıklarında ise bu davranışlarından utanç duyarlar.

Kandaki alkol miktarının istenmeyen düzeylere çıkmasını engellemek için bazı önlemler alınabilir. İlk adım, alkol mide boşken alınmamalıdır. Boş mideden hızla emileceği için, kan alkol düzeyinde de hızlı bir yükselmeye yol açar. İlk içkiden önce mutlaka bir şeyler yenmesi ve bir büyük bardak su içilmesi gerekir. Her içkiden önce su içilmesi, içkinin susuzluğu gidermek amacıyla hızla tüketilmesini önler.

Küçük yudumlarla ve yavaş içilmesi de önemli bir başka tedbirdir. Kural bir birim* alkolün bir saatte tüketilmesidir.

İÇKİYLE BİRLİKTE ÇEREZ TÜKETMEYİN

İçki ile birlikte susamaya yol açan tuzlu çerez, cips gibi yiyecekler yenmemelidir. İçki servisi yapan birçok yerde tuzlu çerez ve cips ikramı, susamayı sağlayarak alkol tüketimini artırmayı hedefleyen pazarlama tekniklerindendir.

En önemli kural ise kadınların en fazla üç birim, erkeklerin ise dört birim alkol almasıdır. Bunun üzerindeki miktarlara çıkıldığında, beynin kontrolü azalmakta ve istenmeyen, sonrasında utanç duyulan davranışlara yol açabilmektedir.

Alkollü araç kullanılmaması ise hiç akıldan çıkarılmaması gereken en önemli durumdur. Alkol refleksleri bozmakta, yargılamayı etkilemekte ve reaksiyon zamanının uzamasına yol açmaktadır. Birçok batı ülkesinde araç kullanımı sırasında yasal olarak kabul edilen kandaki alkol miktarı, ülkemizdeki sınırın çok daha altındadır. Kişisel görüşüm 20-30 promil üzeri alkol bulunduğu zaman kesinlikle araç kullanılmaması gerektiği yönündedir. Alkollü araç kullanımının ciddi kazalara yol açabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.

Yeni yılı ailenizle, dostlarınızla, sevdiklerinizle türküler söyleyip, halaylar çekerek karşılamanız, mutlu, umutlu ve eğlenerek girmenizi ümit ederim. Bunun mümkün olduğunu, eğlenmenin içki içmekle özdeş olmadığını, yanlış oluşmuş şemaların düzeltilebileceğini hep birlikte yaşayarak göreceğimiz aydınlık bir yıl dilerim.

*Bir birim alkol aşağı yukarı

1 küçük kutu bira, 1 kadeh şarap veya 1 tek rakı, viski, votkaya denk gelmektedir.