Yerel yönetimlerin kültür sanat karnesi

Yerel yönetimlerin hizmet alanlarından biri de hiç kuşku yok ki kültür sanat alanında yaptıkları etkinliklerdir. Kimi belediyeler bu alanda hatırı sayılır hizmetler yaparken, diğerlerinin ise ne yazık ki bu alanı yok ya da gereksiz sayıp ıskaladıkları görülür.

Oysa kültür sanat etkinlikleri bir yerel yönetimin başarı karnesinin daha da ötesinde “insana yönelik hizmetlerinin” en somut göstergelerinden biridir. Örneğin Anadolu’nun herhangi bir beldesine yolunuz düştüğünde, sizin o belde ile tanışıklığınızı sağlayan ilk gösterge, kültür sanat adına yapılanların nitelik ve nicelikleri olur. Kimi beldeler, çatala takılı köfte ya da karpuz kavun heykeli gibi bir dizi garipliklerle sizlere “hoş geldiniz” derken, bir diğerleri ise billboard’larına yansıttığı afişlerle o bölgede yapılan kültür-sanat etkinliklerinden sizi haberdar eder. İkisi arasındaki tek fark ise; heykelimsi garipliklerle afişlere yansıyan etkinliklerin niteliksel özelliklerinden daha çok, kültür-sanat olgusundan neyin algılanıp neyin algılanamadığıdır.

Bir zamanlar tüm Anadolu’da -hala devam ettiriliyor mu bilmiyorum- her beldeye özgü yetişen ürünlerin festivalleri yapılırdı. Vişne, kiraz, turp gibi… Bu festivallerin yerini şimdilerde bu ürünlerin heykelleri aldı. Yani bir festivallik geçicilikten, ömür boyu kalıcılığa terfi ettirildi…

Ama yine de haksızlık etmeliyim. Günümüzde kimi belediyeler adeta hizmet alanında birbirleriyle yarış halinde. Kültür merkezleri, kütüphaneler açıp, heykeller dikiyor, bir diğer yandan da bir dizi etkinlikleri festivaller adı altında gelenekselleştirip hatırı sayılır değerlerde kitaplar basıyor.

Günümüzdeki kimi yerel yönetimlerin eskilerine oranla kültür-sanatta büyük ölçüde önem verip bu alanda kalıcı etkinliklere el atması, elbette ki bu alanın hem belediyeler için hem de hizmet verdikleri halkı için geri dönüşlerinin olumlu ve de katılımlı olmasından, yörelerinin bu etkinlikler sonucu yerellikten ulusala, giderek uluslararası bir markaya dönüşmesinden kaynaklanıyor.

Birçok yerel yönetim özellikle film festivali açısından bir birleriyle tatlı bir yarış içinde. Örneğin neredeyse büyük ya da küçük, uzun ya da kısa film festivalinin yapılmadığı tek bir ilimiz yok… Hatta çoğu ilimizde bu festivallerin yapılması bir gelenek haline geldi. 60 yılların ortalarında Antalya ile başlayıp Adana ile devam ettirilen festivallerin günümüzde bu denli yaygın olması elbette ki sevinilecek bir şey. Üstelik birden fazla film festivali yapılan illerimizin sayısı da azımsanmayacak çoğunlukta…

Belediyelerin kültür-sanat alanında yarış ettikleri bir diğer dal ise yayıncılık. Bu alanda –satılmadıkları için- kitlelere ulaşmakta biraz zorluğu çekilen hatırı sayılır içerik ve biçimde sayısız kitaplar basılıyor. Sanırım gelecek yıllarda en büyük kütüphanelerin biri de “yerel yönetim kitaplığı” olacak.