Yeşilistan Kebapistan Kürdistan vb.

Türk dili tarihine özel bir ilginiz yoksa yeşilistan (yaşılistan) sözcüğünü sanırım ilk kez duyuyorsunuz. “Kebabistan” ise Ankaralılara yabancı gelmeyecektir. Ünlü güreşçilerin Ankara’da birkaç yerde açtıkları et lokantalarının adı. “Kebapistan” önceleri tuhafıma gitmişti, ama günün birinde 15. yüzyıl yapıtlarından Çengname’de “yeşilistan” diye bir sözcüğe rastlayınca, pekâlâ “kebabistan” da olur dedim. “-istan” Farsça bir sonek. “Yer” “bölge”, bir şeyin çok olduğu anlamı katar eklendiği sözcüklere. Yeşilin bol olduğu ovalara “yeşilistan” denirdi. Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgeye de “Kürdistan” denildi. Osmanlılar zamanında bu sözcüğün böyle kullanılması orada bir “Kürt” devleti ya da özerk bir Kürt bölgesi olduğu anlamı taşımaz, Kürtlerin çok olduğu anlamı taşır.
CÜHELA-CÜVELAYazar arkadaşlardan birinin “cühela” yerine “cüvela” dediğini gördüm. Bu yanlış yazarlara bile bulaşmış. “Cahil cühela” yerine, “cahil cüvela” diyenlerle zaman zaman karşılaşıyorum. “Cüvela” diye bir sözcük bilmiyorum ben. “Cahil cühela” demeliyiz.
YAKÎNEN-YAKINDAN“Yakînen” Farsça bir sözcüktür, “şüphesiz, mutlaka” anlamına gelir. “Yakın”, “yakından” yerine “yakînen” demekten bilmiyorum ne zaman vazgeçeceğiz?
YOĞALTMAK-YOĞUNLAŞTIRMAKÖnemli ödüller kazanmış, şimdi de seçici kurullarda ödüller veren ünlü bir yazarımız bir gazetedeki köşesinde “yoğaltmak” sözcüğünü “yoğunlaştırmak” anlamında kullanmıştı. “Yoğaltmak” yok etmek, tüketmek anlamında kullanılır, bütün sözlükler böyle tanımlar.