Yobaz Atatürkçülük
Türkiye’nin sınır hattına yerleşmek ve Irak’ı işgal etmek için, İskenderun’a gemiler dolusu Amerikan askeri yanaştığı sırada, Öncü Gençlik ve Ülkü Ocakları yan yana gelme kararı aldı ve ABD’ye meydan okudu. Tarih: 31 Ağustos 2003.
Vatansever kuvvetlerin birleşmesi sayesinde Meclis’e getirilen tezkere geçmedi.
Mitinge, Ülkücü tabandan herhangi bir tepki olmamışken “Atatürkçü”ler şiddetle karşı çıkmıştı.
Osmanlı Ocakları’yla Öncü Gençlik’in “Vatan savunmasında birleşiriz, Atatürk ve Cumhuriyet ortak değerimiz” açıklamasına da muhafazakâr tabandan değil en çok “Atatürkçü”lerden tepki geldi.
Ak Parti, binasına Atatürk resmi astığında da “İndirin” dediler. 10 Kasım’da Anıtkabir’e otobüs kaldırıldığında “Gitmeyin” dediler. Hükümet’in “19 Mayıs bütçesini artırıyoruz. Görkemli kutlayalım” genelgesini yırttılar. FETÖ’ye, Adnan Hocacılara, Furkan örgütüne operasyonu beğenmediler. Kıraç’ı, Erdal Beşikçioğlu’nu, Bülent Ortaçgil’i taşladılar. Fazıl Say, Tayyip Erdoğan’la el sıkışınca üstüne benzin döküp ateşe vermek istediler.
“Atatürk’te birleşelim” diyenlere, en yüksek sesle “Hayır” diye bağıran “Atatürkçü”ler, “Mustafa Kemal’in itlerisiniz” diyen PKK/HDP’lilerle koltuk paylaşıldığında sessiz kaldılar.
Antiemperyalist Atatürkçülük ve vatansever Atatürkçülük olur ama yobaz Atatürkçülük, kör Atatürkçülük, tutucu Atatürkçülük, ABD’ye göz kırpan Atatürkçülük, PKK/HDP sever Atatürkçülük, FETÖ’ye gülümseyen Atatürkçülük olmaz.
“Yobaz Atatürkçülüğe” tavır alıp Atatürk’ü paylaşmayanlar onun fikirlerini geleceğe taşıyamazlar.
Kafasındaki kalıpların esiri olanlar birleştirici tavrın tarihsel önemini anlamaz ama günlük pazarlıkların mezesi olur...