Yol ayrımı

Gündemdeki çeşitlilik ve hay huy içinde kaybolmaması gereken üç gelişme var. Tespit edelim.

CHP’Lİ ÖZCAN HDP İL BAŞKANINI KOVDU

İlki Bolu’dan. HDP İl Başkanı İbrahim Yolci, 31 Mart yerel seçiminde CHP’ye verdik dediği 4 bin oyu geri istedi.

Ancak önemli olan bu tuhaf olay değil, nedeni. Bolu’nun CHP’li Belediye Başkanı Tanju Özcan, partisinin 16 Şubat’ta yapılan il kongresinden bir gün sonra basın mensuplarını toplayıp bir açıklama yaptı. Özcan, kongreye gelen HDP heyetini kovduğunu söyledi ve şöyle devam etti:

“Biz kendisini davet etmedik. Davet edilmeyen yere bir davulcu, bir zurnacı gider derler. ‘Tüm halkımız davetlidir’ ibaresinden il başkanının kendine durum ve vazife çıkarıp oraya gelmesini de yadırgadım. İyi günümde de kötü günümde de ben HDP İl Başkanı’nı çevremde görmek istemiyorum.”

UMUT ORAN: CHP, HDP GİBİ DAVRANAMAZ

İkinci gelişme yine CHP’den. Eski Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Umut Oran partisinin kurultayı öncesinde çıkardığı kitapçıkta şu ifadelere yer verdi:

“Kürtlerin önemli bir kısmının HDP’den rahatsızlık duyduğu ve desteğini çekmeye başladığı ortadadır. HDP gibi davranmak değil, CHP’li kimliğinden taviz vermeden halkın gerçek ihtiyaçlarına odaklanmak... CHP’ye yeni bir alan açacaktır.”

Oran aynı kitapçıkta, CHP’nin bir “Ne mutlu Türküm diyene ittifakı kurması” gerektiğini de ifade etti.

Burada araya girelim ve Umut Oran’ın “Kürtlerin önemli kısmının HDP’den rahatsızlık duyduğu ve desteğini çekmeye başladığı” saptamasının doğru olduğunu vurgulayalım.

PKK’nın siyasi ayağı, 23 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçiminde Güneydoğu illerimizde yüzde 10-15 oranında oy kaybetti. Eğilim 31 Mart 2019 yerel seçiminde sürdü. Oy kaybı bir öncekine göre aynı oranlarda.

Diyarbakır analarının eylemini hemen bu daireye yerleştirelim. Başaşağı gidiş hızlanacak.

İSMAİL OK: CHP’NİN HDP’YLE ORTAKLIĞI MEYDANDA

Gelelim üçüncü gelişmeye. İyi Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, partisinden istifa etti. Gerekçelerini de milletle paylaştı:

“İptal edilen İstanbul seçimlerinden sonra üç hafta sayın İmamoğlu’na destek vermek için İstanbul’a gittim. Sayın İmamoğlu, seçimden hemen sonra sanki yapacak hiçbir işi kalmamış gibi hemen HDP’li belediyeleri ziyaret etmiştir. Dahası başkan eşleri ile birlikte PKK sevicisi Demirtaş’ın yazdığı kitaptan sergilenen tiyatroyu seyretmeye gitmişlerdir. Bütün bunlar artık ortağımız CHP’nin HDP ile adı konmamış bir ortaklık yaptığının meydana dökülmesidir.”

İstifa mektubunun devamı da en az bu kadar net:

“Sözde sivil toplum örgütü adındaki, emperyalist Soros Vakıflarında görev yapanlar, başkanlık divanında en hassas görevlere getirilmişlerdir. Daha da kötüsü Genel Başkan bu durumu bilmesine rağmen bu Soros’çuların partinin en hassas birimlerinde görevlendirilmesinde bir sakınca görmemiştir.”

Bu gerekçelerle istifa, İyi Parti’de ilk değil. İlk olan gerekçelerin milletle paylaşılmış olması. Daha önce de gerçeği gören vatansever şahsiyetler arka arkaya ayrılmışlardı. Ancak Ok’un gösterdiği cesaret, dağılmayı bir üst boyuta çıkarıyor.

İyi Parti bir operasyon partisiydi. MHP’yi böldü ve görevini yerine getirdi.

Ancak CHP için durum zorlu. İttifakın İyi Parti kısmı çatırdıyor. En önemli müttefikini de devlet kapatamadı ama halk kapatıyor. PKK’sız bir Meclis, herhalde CHP Genel Merkezi için kâbus olur.

Şimdilik PKK’yla işbirliğine yönelen eleştiri ve itirazları görmezden geliyorlar.

“Biz ittifak yapmadık ki” yalanının arkasına sığınıyorlar.

Böyle sürdüremezler, Pervin Buldan’ın “Artık şu ittifakı şeffaf yapalım” çağrısını yabana atmayalım.

Yol ayrımı yaklaşıyor.