Yöneticiler ne tartışıyor?
Son yazımızı ezeli rekabetin bir spor şöleni haline getirilmesi gerektiğinden bahsederek bitirmiştik. Bunun gerçekleşmesi için ezeli rekabetin değerini, anlamını, derbileri özel yapan faktörleri bilen futbolculara, taraftara ve belki de en önemlisi yöneticilere ihtiyaç var. Buna son günlerde örnekleriyle tanık olduk.
Kulüplerin veya yöneticilerin isimleri önemli değil, konumuz ortaya koyulan anlayış. Zira yapılan tartışmalarda adalet, fair play, sporun sorunları masaya yatırılmıyor, kazanmak için her şey mübah anlayışıyla polemikler ateşleniyor. “Gerekirse ligi bitirtmeyiz, sezon bitince elimizdeki belgeleri açıklayacağız” dedikten sonra “belge değil, bilgi dedim” diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışmayı nasıl açıklayacağız.
Galatasaray Sportif A.Ş. Başkanvekili Erden Timur’un katıldığı bir TV programında söyledikleri günlerdir neredeyse konuşulan tek konu.
Erden Timur programda, "Lale Orta, VAR görüntüsünü Ali Koç’a gönderdi. Kaydı var. 3 Şubat 2023. Riva'daki VAR odasına giriş çıkış kayıt altında tutuluyormuş. O dönemin MHK Başkanı Lale Orta, VAR odasına giriyor. Adana Demirspor-Fenerbahçe maçı için VAR odasına giriyor. Mert Hakan'ın iptal edilen bir golü vardı izleyenler hatırlar. Bazı hakem arkadaşlarını da bu görüntüyü gösteriyor. Onlara 'Ali Koç'a bunu gönderdim, o da ikna oldu!' diyor. Bunun başka maçlarda olmadığını nereden biliyoruz?" ifadelerini kullandı.
Öncelikle sorulması gereken, bu konunun gündeme getirilmesinin kime, ne faydası var? Bu arada gerek Lale Orta’nın, gerekse Ali Koç’un böyle bir olay yaşanmadığını açıkladıklarını da aktaralım.
Fenerbahçe Kulübü’nün açıklamalarında ise şu ifadelere yer verildi:
“Anılan programda, Merkez Hakem Kurulu’nun eski Başkanı Sayın Lale Orta’nın Kulüp Başkanımız Sayın Ali Y. Koç’a bir kısım görüntü ve bilgileri hukuka aykırı biçimde servis ettiği gibi fevkalade ağır bir ithamda bulunulduğu dikkatimizi çekmiştir. Söz konusu iddialar, en hafif tabirle ‘gerçek dışı’ bulunmakla birlikte; Türk futbolunun değerine zarar vermekte, adil oyun ilkesini sarsmakta ve futbol camiasında ciddi bir rahatsızlığa yol açmaktadır. İddiaların gerçeklik payı konusundaki şüpheleri gidermek ve kamuoyunu aydınlatmak amacıyla bu iddiaların detaylı bir şekilde araştırılmasını ve gereken adımların atılmasını talep etmek zorunluluğu hâsıl olmuştur.”
“Gelinen noktada, oyunun saha içi ve saha dışındaki dürüstlüğüne ilişkin iddia ve spekülasyonlar, Türk futbolunun yapısal problemlerinin başında gelmektedir. Hiç şüphesiz ki söz konusu iddiaların aydınlatılması ve gerekli önlemlerin alınması, Federasyonunuzun sorumluluğundadır.
Bu sorumluluğun layıkıyla yerine getirilmesi elzemdir. Aksi takdirde, Federasyonunuzun da sorgulanması gereği kaçınılmaz olacaktır.”
HAKEMLER VE YAYIN GELİRLERİ
Galatasaray-Beşiktaş derbisi öncesinde Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi hakem atamasından şikayet etti ve maça Halil Umut Meler’in atanmasına tepki gösterdi. Maçta hakem tartışmaları maalesef futbolun önüne geçti. Ancak Beşiktaşlı futbolcuların oyun içindeki hataları gözönüne alındığında Galatasaray’ı yenmeleri mümkün değildi. Bu durum hakemlik kurumunda köklü bir değişiklik yapılması zorunluluğunu değiştirmiyor.
Erden Timur, söz konusu program da yayıncı kuruluş üzerine konuşurken; "Size matematik sunacağım. Tartışmalı lehte pozisyon sayıları en fazla Fenerbahçe. Tartışmalı aleyhte pozisyon sayılarında en fazla Galatasaray." dedi. Erden Timur’un yayıncı kuruluştan yakınırken başka bir matematikten bahsetmesi bütün kulüpler için yararlı olurdu.
Bu haber iki yıl öncesinden: “Federasyon'un sorunların özüne inmediği gibi çözüm üretmediğinin altını çizen Ali Koç, yayıncı kuruluşla ilgili olarak ise Avrupa liglerini örnek gösterdi. Son 4 senede Avrupa'daki ilk 5 kulübün yayın gelirinin yüzde 4,5 artış gösterdiğini vurgulayan Ali Koç, "Türkiye'de ise yayın gelirleri yüzde 27 inmiş. 2016'da ihale yapılıyor, 500 milyon dolar. Seneler içinde bizim de kabul etmemiz son derece zor, kur sabitlemeleri derken bu rakam küçülüyor. 2017'de 465 milyon dolara iniyor. 2019'da 388, geçen sezon 337 milyon dolara iniyor. 5 senede toplam indirim 564 milyon dolar" ifadelerini kullandı.”
Bu rakamların dövizdeki son gelişmelerle daha vahim hale geldiğini belirtelim.
Bu haber de geçen Temmuz ayından: “2017-18 sezonunda mevcut yayıncı Digitürk'ün Süper Lig ve 1. Lig maçlarının yayın hakları için 500 milyon dolar + 90 milyon dolar KDV teklifi 590 milyon dolarla rekor olarak gerçekleşmişti. Ancak aradan geçen süreçte işler kulüplerin istediği gibi gitmedi. Önce ihale bedelinin yarısı Türk lirası, yarısı dolar kuruna sabitlendi. Ardından ise yokuş aşağı gidiş başladı. Pandemi sürecinde gelirleri oldukça eriyen Süper Lig ekipleri, son yapılan ihalede mevcut yayıncının 2 milyar 200 milyon liralık teklifini kabul etti.”
Anadolu kulüplerinin en önemli maddi kaynağı yayın gelirleri. Anadolu'daki kulüplerin forma, reklam, sponsor, tribün, kombine gelirleri yok denecek kadar az. Durum böyle olunca Avrupa’nın diğer ligleri değerini katlarken Türkiye’de startlar boşalıyor, televizyondan izleyenler de azalıyor. Yöneticilerimiz ise hangi konuları tartışıyor?