Zaman dördüncü boyuttur-(TAMAMI)

Ön Asya’daki toz duman arasında gelişmeleri doğru çözümlemek için bazı hususları anımsamakta yarar vardır: ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin merkezinde yer alan değişmez, İkinci İsrail’dir. İkinci İsrail, Kuzey Irak’ta kurulmuş olan Kukla Devlet’in “Büyük Kürdistan”a genişletilmesidir. “Büyük Kürdistan”, Türkiye bölünmeden kurulamaz.

BOP Eşbaşkanlığı zaten “İkinci İsrail” değil mi?

Türkiye’deki iktidar on yıldır Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanlığı’nın işgali altındadır. Üstelik bu iktidar kendisine biçilmiş “İslâmcı” görünümüyle ABD’ye Ortadoğu’da İsrail’in sağlayamayacağı yeni imkânlar sağlamaktadır. O zaman BOP Eşbaşkanlığı ABD açısından zaten bir “İkinci İsrail” değil midir? Eğer öyleyse, ABD Türkiye’yi bölmekle kendi bindiği dalı kesmiş olmaz mı?

ABD, Atatürk Devrimi’yle kurulmuş olan Türkiye’yi, tepesine kimi oturtursa oturtsun, bir “İsrail”e dönüştüremeyeceğinin çok iyi farkındadır. BOP Eşbaşkanlığı, ABD açısından çok önemli, ama zamanı geldiğinde “deliğe süpürülecek” geçici bir araçtır. Bir yandan Henri Barkey’in ağzından “AKP ile birlikte Türk Ordusu’nu kafese soktukları” değerlendirmesi yapılırken, öte yandan ABD, Silivri-Hasdal’da BOP Eşbaşkanlığı’nın iktidar alternatifini kendi elleriyle yarattığının farkındadır. Türkiye, Silivri-Hasdal’ın kapılarını her geçen gün daha çok zorlamaktadır. ABD’nin çabaları, Ergenekon-Balyoz tertipleri sürdürülemez hale gelmeden, Türkiye’de bölünme anayasasının çıkarılmasına ve Suriye’nin parçalanmasında geri dönülemez bir noktaya ulaşılmasına yöneliktir.

Suriye sırf paralı askerlere dayanarak parçalanamaz

Suriye’nin bütünlüğü, ancak ve ancak Beşar Esad’ın emperyalist müdahaleyi yenilgiye uğratmasıyla korunabilir. Aksi halde “Büyük Kürdistan”ın Akdeniz’e ulaşmasının önüne geçmek mümkün değildir. Bugün sırf ABD’nin denetimi altında Beşar Esad’a karşı savaştırılan paralı askerlere dayanarak, Suriye’nin parçalanmasına olanak yoktur. Onlara yüklenen işlev, “Beşar Esad’la Suriye’de kaosun önüne geçilemez” algısının yaratılarak, dış müdahale ortamının hazırlanmasıdır. Bu suretle Rusya ve Çin’in Beşar Esad’sız bir ara “çözüm”e razı edilmesi ve Suriye’nin bütünlüğünü koruyan güçlerin zaafa uğratılması planlanmaktadır. Böyle bir formül, Suriye’nin parçalanmasının önünü açacaktır.

ABD, Türkiye’yi Suriye üstüne sürme planından vazgeçmiş değildir. Ama böyle bir müdahaleyi mümkün kılacak ortamı oluşturmanın yanı sıra, askeri müdahalenin yöneleceği hedefleri yakın ve sıkı bir denetim altına alma sorunuyla karşı karşıyadır. Çünkü Beşar Esad’a karşı bir müdahalenin, içinde “Büyük Kürdistan”a engel oluşturacak unsurlar barındırmaması gerekmektedir.

Zaman siyasette de dördüncü boyuttur

Bugün ülkemizde hem “Suriye ile savaşa hayır” deyip, hem de “Beşar Esad’ın gitmesini sağlamak için her türlü desteğin verilmesini” savunanlar, Türkiye’nin ABD planları doğrultusunda batağa sürüklenmesine hizmet etmektedir. Bunlardan bazılarının şimdiden Türkiye’nin “Büyük Kürdistan”a sıcak bakması gerektiğini dillendirmeye başlamış olmaları bir tesadüf değildir.

Zaman, sadece fizikte değil, siyasette de dördüncü boyuttur. Bugün bölgede barışı ve Türkiye’nin birliğini korumanın yolu, ABD’nin Suriye’ye karşı yıkım operasyonunu ülkemizden yönetmesine derhal karşı çıkıp, buna engel olmaktır. Yarın, iş işten geçecek ve hayıflanmanın bir yararı olmayacaktır. ABD açısından BOP Eşbaşkanlığı’na verilen rol “oyun kuruculuk” değil, kurulu oyunun peşinden kendisine çizilen doğrultuda sürüklenmesidir.