‘Zana’nın derdi’ ve Erdoğan’ın itirafı!

HDP’li vekil Leyla Zana bir süredir Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmek istiyor ya... Meğer derdi, “Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşulları”ymış! Onun danışmanı, Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü’nü arayarak, bunları dile getirmiş ve randevu talebinde bulunmuş...
Şimdi Erdoğan diyor ki:
“İmralı’daki terörist başına verilen yaşam şartları dünyada kimseye verilmemiştir...”
***
Ne demek, “İmralı’daki terörist başına verilen yaşam şartları dünyada kimseye verilmemiştir...”
Madem Erdoğan bu büyük adaletsizliğin farkında...
Madem İmralı’nın Öcalan’ın özel adasına dönüştürülmesini o da abartılı buluyor...
İyi de tüm bunları bu terörist başına kim verdi?
Bu bebek katili, kimin döneminde bu kadar şımartıldı?
Kim onu, “el bebek, gül bebek” baş tacı etti?
Kim, onun, katliama devam eden çetesini yönetmesi için tüm olanakları emrine sundu?
Kim, “barış anlaşması” imzalamaya kalkıştı?
Ben söyleyeyim:
Bizzat kendisi!
Öcalan denilen katil bozuntusu, onun başbakanlığı döneminde “halk kahramanı”na dönüştürüldü!
***
Cumhurbaşkanı haklı:
“İmralı’daki terörist başına verilen yaşam şartları dünyada kimseye verilmemiştir...”
Ancak bunu yapmak, Öcalan’a diğer hükümlülerden farklı ve çok daha lüks yaşam koşulları sağlamak suçtur!
Bunu sağlayan ise...
Bizzat kendisidir!
Cumhurbaşkanı’nın dünkü sözleri, aslında kendi başbakanlık günleri için açık bir suç duyurusudur!
***
Gelelim Leyla Zana’ya:
Güneydoğu’dan her gün dörder beşer şehit tabutları gelirken, PKK bulduğu her sokağı köstebek gibi kazmaya devam ederken, masum halk göç etmeye başlamışken; onun tek derdi “Öcalan’ın yaşam koşulları!”
***
Ne diyeyim; Allah akıl, fikir ve insaf nasip etsin!

15 BİN LİRA!
Hükümet, vatandaşları ayrımcılığa karşı korumayı amaçlayan bir yasa tasarısını Meclis’e sunmuş...
Bu tasarı kanunlaşırsa, “Bekara ev yok” demek bile ayrımcılık suçu olacakmış...
Bir kadını hamile olduğu için işe almayan patron yanacakmış...
Bu suçları işleyenler 15 bin liraya kadar para cezasına çarptırılacakmış...
Eğer bu yasa iki yıl önce yürürlükte olsaydı; “Bazı evlerde kızlı-erkekli öğrenciler kalıyor” diyen o günkü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da 15 bin lira ceza ödemesi gerekecekti.
***
Bu yasanın Meclis’ten geçmesini dört gözle bekliyorum!
Hazinemiz zengin olacak!

ÖZKÖK!
Hürriyet’in eski Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, CHP’li bir vekilin Atatürk resmini Meclis’teki odasından indirmesiyle ilgili tartışmalardan eksik kalmamış ve “Benim evimin de ofisimin de duvarında Atatürk resmi yok; ne var bunda?” demiş...
Olsaydı şaşardım Ertuğrul Bey!
Ancak orası ne senin evin, ne de ofisin...
Atatürk’ün kurduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi!
Hayranı olduğun Batılı ülkelere gidip parlamentoları geziyorsun ya... Parlamenterlerin odalarının duvarlarında gördüğün o resimler, onların büyük dedeleri değil... Ülkelerinin kurucuları!
Bir de dost tavsiyesi:
Şu “ben”den artık vazgeç... Komik oluyorsun!
Kim takar bu saatten sonra “sen”i?

GÜNÜN SORUSU
Askerimizin başına çuval geçiren ABD’lilere hadlerini bildirmek için geçen yıl Sirkeci’de ABD askerlerinin başına çuval geçiren TGB üyesi gençlerin yargılandığı duruşmada karar, 6 Mayıs’a kalmış... İşin ilginci ilk duruşma da 6 Mayıs 2015’te yapılmıştı. Biliyorsunuz 6 Mayıs 1972, “üç fidan”ın darağacına gönderildiği gün... Sorum mahkeme heyetine:
Bu tarihi ikinci kez vermekle, ne demek istiyorsunuz?

Deniz kenarında 40 dalga!
“Fuhuş amaçlı insan ticareti yapmak” suçundan uzun süre cezaevinde yatan Cübbeli Ahmet, Diyanet İşleri Başkanlığı’yla “fetva yarışı”na girdi...
Cübbeli’ye göre kadınların olmadığı bir deniz kenarında tekbir getirerek kırk adet dalga sayanların gelmiş geçmiş tüm günahları affoluyormuş...
Yemek yerken ya da giyinirken “Allah’a hamdolsun” duası edenlerin sadece geçmişteki değil, gelecekte işleyecekleri günahları da siliniyormuş...
Çok kolay günah işledikleri için olsa gerek, günahların silinmesini de kolaylaştırmış olmalılar...
Sen her türlü pisliğe karış... İsmin çete davalarında geçsin... İnsan kaçakçılığı yap... Parayla yurt dışından getirttiğin kadınların ırzına geçip sat...
Sonra da yemeklerden önce ya da giyinirken dua ettin diye, Allah’ın tüm günahları sileceğini söyle...
Hadi oradan din bezirgânı!
***
Bir çift söz de Diyanet İşleri Başkanlığı’na:
Bu din bezirganlarına neden tepkisiz kalıyorsunuz?
Yoksa siz de deniz kenarında kırk dalga sayan herkesin günahlarının affedileceğini mi düşünüyorsunuz?

156+228!
Abdullah Gül ‘e sormaya devam ediyoruz. Söz sırası İbrahim Tüzün’de... Sizin de Gül’e söyleyecekleriniz varsa mustafa0mutlu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz:
“Abdullah Bey...
ABD’de başkan adaylarından Hillary Clinton’a genç bir talebe herkesin önünde, ‘Sizin dürüst bir politikacı olmadığınız söyleniyor’ dedi. Hillary Clinton gayet sakin, ‘Hakkımda pek çok suçlama ve sataşmalarda bulunabilirler. Ama ben dürüstüm. Her şeyim de açık’ diye cevap verdi. Tekrar ediyorum; Hillary Clinton böyle bir suçlamaya bile cevap verdi. Siz ise hiç cevap vermiyorsunuz. Siz de dürüst bir insan olduğunuzu düşünüyor musunuz?”

GÜNÜN İSYANI!
Cumhurbaşkanı’nın Ekonomiden Sorumlu Başdanışmanı Yiğit Bulut, üniversiteleri dolaşıp “başkanlık konferansları” verecekmiş...
İsyanım ona:
Sen ne anlarsın “başkanlık”tan?