Zerrin’le uzun söyleşimiz
IV
Yırtıcı kuşların yaşanmış öyküsü, diyebiliriz.Değişmeyen ne kaldı, ne yönde gelişti asal gidiş? Parlayan ışık kimin verimi yağın mı, fitilin mi?Ağlayan gelin gülen damat, ağlamaz gülmez hayat,İnsanı tanrılığa yaklaştırmanın yasal işleri işte.
Kadın doğurmaksa hayatı, Erkek ölmektir hayat için.Kavga bitmez, gider özgürlüğe doğru birlikte,Kim daha kahraman, kim daha çok adamış kendini:Ortak emek, bizi biz yapan ve geleceği de biz.
Doğurmak, rahminden çocuk çıkarmaktan fazla,Emzirmek, eline diline büyüler yüklemekten öte,Neresindeyiz zorlu işin, nice yol aldık menzilimizde?Işıklanan göze bakmasını öğretmekten de öte,Doğurmak, doğurduğunu en başta adam etmekse.
Ağır günün durmak bilmeyen saatinde uykusuz,Gel, sakın uyma bunlara, işine git, ekmeğinin peşine.İçgüdüdür birlik, ama yaşamak aşksa öyle zor,Durup dururken nedir yolunu kesen? Sen bilimsin! Ateşli bir çekip gitme arzusu, bir bitmemiş veda.
Haydi git! Bir daha eve gelme, alçaklık iyi midir?Ev nedir, önce onu söyle? Hazır bir canevimiz varken,Gerekli olan neyse o, boş bir an gelir, alçalırsın.Hem buradayız hem değil, kabaran ırmak suyu bilir,Bütün yatağı boyunca nasıl kendine çekilirse,Çekil sen de, en tatlı kısım ırmağın en dibindedir.
Evet, en tatlı alan, kabuğun altında hemen, Böyle yapıyoruz, böyle yapıyor insan, belki bilerek,Gömlek çıkarır gibi dalgınlıkla çıkarıp attığımız.Hani anıların birikmesi, altın ışıklı ama kurşunsu,Çekip indirir en dibe, bilmiyorum, sen biliyor musun?
“Bilmem niye gittin, niye döndün, niye baktın?”Bağışla sorumu, kızlar türküyle doğmadılar mı?Neyin gıdası olacak çocuklara, türkü protein,Türkü vitamin boy uzatır, türkü abıhayat görünür.Derin çağrısı duyulur ilikten süzülen, siz de yaşayın.Doğumdan önce düğümlenir içinde can bağları,Tam kavuştum derken, suda şeker gibi erir gidersin.
Nasıl bir şey dersin arkın burgacından geçerken, Memnun yatar nedense, kan içinde gülümser, öyledir.Belli ki ayrışma kolay olmuyor, gidenlerle kalanlarla,Oysa baskın gelen bir ağlamak isteği baştan alır seni:Bilmiyorum, kuramsal sözler ne kadar gerekli?
Edebiyatı bırak! Hayır, alakası yok, ölmeyi bilmek,Gelene yer açmak değil, yeryüzü büyük dünya kadar.Tamam, çarpışan suyun ovaları basması gibi yaşa. Anlatılamaz şimdi gerçekleşen sonun iç dökümü:Çekip geri alır verdiğini evrensel ana, yeryüzü böyledir,İyiyiz gene de, yüksek fırında çiçek açmış ruhlarımız.