Son Yazıları
7 yılda 8 kurultay: İYİ Parti’de ip inceldi
İYİ Parti 5. Olağanüsü Kurultayında Meral Akşener ile mevcut Genel Merkez yönetiminden Ayyüce Türkeş Taş, Buğra Kavuncu, Kürşad Zorlu ve Uğur Poyraz gibi önemli isimler tarafından desteklenen İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu Genel Başkan seçildi.
Dört Genel Başkan adayıyla gidilen seçimin ilk turunda Koray Aydın önde çıkmıştı. Aydın 472, Dervişoğlu 370, Tolga Akalın 327, Günay Kodaz ise 2 oy almıştı. İkinci turda Akalın tarafsız olarak çekildi ve Dervişoğlu 570, Aydın 565 oy aldı. Üçüncü turda ise Aydın 545 oyda kalırken Dervişoğlu 611 oyla Genel Başkanlığını ilan etti. Böylece İYİ Parti’yi “özü başına”, “müstakil” vb. kelimelerle AK Parti ve CHP’nin başını çektiği ittifakların dışında bağımsız bir güç olarak ayakta tutmak isteyen akım “şimdilik” kazanmış oldu.
Yazının DevamıAsrın vurdumduymazlığı
11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin birinci yıl anmasının üzerinden 5 gün geçti. Propaganda şovları ve hamaset ziyaretleri bitti. Kameralar kapandı, “normale” dönüldü. Özellikle siyaset ve medya dünyasında direksiyon hızlı kırıldı. Haftalardır konuşulan CHP’deki koltuk kavgaları kadar bile yer tutamadı ekranlarda ve ajandalarda memleketin en ciddi doğal tehdidi. Birkaç günlük göstermelik hassasiyetin ardından gündem kaldığı yerden devam ettirildi.
Oysa 53 bin canımızı kaybettik ve bilim adamlarının aktarımına göre Marmara depreminin zamanı yaklaşıyor. 30 milyon insanımız risk altında. İstanbul’un işin içinde olması nedeniyle olası felaketin ekonomik ve sosyal boyutları da öngörülemiyor. Yani konu bir milli güvenlik sorunu.
Yazının DevamıAK Parti, DEM Parti’yle anlaştı mı?
Aday belirleme sürecinde son düzlüğe girilirken, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) İstanbul ve İzmir başta olmak üzere CHP ile işbirliği arayışında olduğu yerlerde seçime kendi kimliğiyle gireceği iddiası kamuoyuna bomba gibi düştü. Kaynak sağlam. DEM Parti cephesinin resmi yayın organı niteliğindeki propaganda ajansı dün akşam saatlerinde “DEM Parti İstanbul’da aday çıkarma kararı aldı” başlığıyla iddiayı duyurdu. Kararın Merkez Yürütme Kurulunda verildiği, parti sözcüsünün ayrıntıları bugün içinde açıklayacağı aktarıldı.
Genel Başkan Özgür Özel’in açık ittifak mesajları ve İYİ Parti’nin yeni konumlanmasının ardından matematik ihtiyaçlar nedeniyle DEM Parti ile işbirliğine CHP tarafında kesin gözüyle bakılıyordu. Nabız da ona göre ayarlanıyordu. Ta ki Eski Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ın çıkışına kadar. Başak Demirtaş’ın “İstanbul’dan aday olmak isterim” mesajı ortamlara “kara kedi” gibi girdi. Önce DEM Parti’nin “pazarlıkta el yükseltmek için blöf yaptığı” söylendi. Sonra medya mahallesinde Demirtaş’ın “bireysel kaygılarla içerden çıkmak için partiye dayatma yaptığı” ifade edildi. Anketlere göre DEM Parti seçmeninin “CHP ile işbirliği istemediği” görüşü de paylaşıldı.
Yazının DevamıHalkın 29 Ekim mesajı: Cumhuriyeti yüzyıllara taşıma kararlılığı
Aydınlık Gazetesi Ankara Bürosu olarak Cumhuriyet'in yüzüncü yılının dönümü olan 29 Ekim gününe sabah 08.30'da tarihi Birinci Meclis ve Cumhuriyet Müzesi olarak bilinen İkinci Meclis önünde başladık. Gece yarısına kadar şehrin merkez noktalarını dolaştık.
Başkent Ankara 29 Ekim'e güneşli bir açık hava ile uyanmıştı. Türkiye Gençlik Birliği (TGB) ve Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Ekim ayı boyunca Ankara'nın dört bir yanını yapacağı yüzyılın yürüyüşünün afişleriyle donatmıştı. Cadde ve sokaklarda TGB ve CKD'nin çağrıları devlet etkinliklerinin duyurularından daha çoktu. TGB ve CKD'nin başını çektiği kitle örgütlerinin Birinci Meclis'ten Anıtkabir'e uzanan etkinliği yüzüncü yılda başkentteki tek örgütlü halk yürüyüşüydü. Devlet erkanı ve belediyeler ise her milli bayramda yaptıklarının sıradan bir tekrarını yapacağını gösterek sınıfta kalmıştı. Ülke genelinde de Donanma'nın Boğaz'daki yüzüncü yıl geçişi dışında devlet programları vasattı. O nedenle büyük günün sabahına eksik girildi. Ancak halk devletini tamamladı. Ankara başta olmak üzere 81 ilde milyonlar Cumhuriyet'i nice yüzyıllara ilerleterek taşıma kararlılığı gösterdi.
Yazının Devamıİzlenim: CHP’de duygusal kopuş üyelerde çözülmeye mi gidiyor?
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Ankara İl Kongresi dün tamamlandı. İl başkanı ve 30 kişilik yönetimi ile genel kongrede oy kullanacak 72 delege belirlendi. Genel kongrenin ilk büyük provası niteliğindeki toplantı Çankaya-Yenimahalle çarpışmasına sahne oldu.
Blok liste usulüyle yapılan iki adaylı yarışta ipi, genel merkez ve Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in desteklediği Ümit Erkol 340 oyla göğüslese de, kongre Erkol ve hamileri açısından rahat geçmedi. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ve grubu ile değişim taraftarlarının adayı Sercan Çığgın üye desteği ve iddiasıyla son ana kadar “Acaba sürpriz olur mu” diye düşündürttü. Tribünlere hakim olan Çığgın 241 oy aldı. Delege ağırlığı genel merkezin oldu.
Yazının Devamıİzlenim: CHP kongrelerinde duygusal kopuş
Kongre çarşaf liste-blok liste tartışmasıyla başladı. Delege konuşmalarında ekonominin olmaması dikkat çekti. Her iki taraftan konuşmalarda CHP’nin izlediği siyasetlere yönelik bir karşı çıkış yer almadı. Değişim yanlılarının siyasi bakışının zayıf olması gözlerden kaçmadı. Salon boştu. CHP'lilerin kimi bunu ‘duygusal kopuş’ kimi ‘tatil rehaveti’ diye değerlendirdi.
Yazının DevamıAlevileri siyasetin dışına sürme planı
Devranın yine bozuk olduğu, müslümanın kuru soğana talim edip şeyhin yine son model zırhlı araçla dolaştığı bir zamanda Sofulardan biri bir gün, Bektaşinin yanına varır ve temennide bulunur:
“Ey Erenler; iyisin, hoşsun, ilim irfan sahibisin ama bir de oruç tutup, namaz kılsan… Bizim nazarımızda da itibarın olur o zaman.” der.
Yazının Devamı28 Mayıs dersleri
Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi kazasız belasız tamamlandı. Onca iç ve dış kışkırtmaya rağmen Türk milleti demokratik kültürünün yüksekliğini gösterdi. Her iki aşamada da katılım yüksekti ve sonuçlar olgunlukla karşılandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ikinci turda yüzde 52.18’e tekabül eden 27 milyon 835 bin oyla ipi bir kez daha göğüsledi. Cumhur İttifakı Meclis’te çoğunluğu sağladı. Muhalefet, bir iktidarı değiştirebilmek için bütün nesnel koşullar mevcutken, Türkiye’nin taşıyıcı kolonu milli değerlere dayanmadığı için iki kulvarda da kaybetti.
Amerika ve Avrupa’nın müdahaleleriyle adeta bir bağımsızlık referandumuna dönen 2023 seçimleri, Türkiye’ye kesin çözümler sunmasa da, herkesin önüne büyük dersler getirdi.
Yazının Devamıİmamoğlu, Akşener ve Türkiye’ye müdahale
Eski Türkiye’nin ikon sahnelerinden biri de futbol ligi müsabakalarının hakem kararlarını enine boyuna inceleyen ‘Maraton’ programıydı.
Karıncalı veya şifreli maç yayınlarının ardından kendilerine has üsluplarıyla Erman Toroğlu ile Şansal Büyüka karşımıza çıkar, haftasonu akşamlarının eğlencesi olurlardı. Tartışmalı düdüklerin üzerinde uzun uzadıya durur, ‘Oynat Uğurcum’ nidasıyla pozisyonları ileri geri sardırırlardı. Bu bazen bir ofsayt, bazen faul, bazen de penaltı müdahalesi olurdu.
Yazının DevamıCHP’nin vizyonu ve İkinci Yüzyıl Çağrısı’nın ekonomi politiği
CHP’nin ‘İkinci Yüzyıla Çağrı’ başlıklı vizyon toplantısı malûmun ilânı oldu.
Kimi ‘muhalifler’ küçük hesaplar gereği beklentilerin karşılanmadığını söylediler fakat içeriğe itiraz etmediler.
Yazının DevamıPKK’nın yeni propaganda stratejisi
Terör örgütü PKK’nın Taksim’deki saldırısının üzerinden 5 gün geçti.
İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Müdürlüğü hızlı bir şekilde eyleme karışanları ve şüphelileri ele geçirdi. Bombayı bıraktığı kamera görüntüleriyle belirlenen şahıs suçunu itiraf etti.
Yazının DevamıBarış namlunun ucunda
Rus yazar Anton Çehov’un hikâyelerine ilişkin ‘Duvarda asılı duran bir silah varsa o mutlaka patlayacaktır.’ denir. Bunu Çehov’un bir kural olarak da söylediği belirtilir. Çehov’a göre sahnede gösterilen hiçbir unsur boşa değildir. Nesneler bir yerde kullanılması içindir. O nedenle silah varsa patlayacaktır. İşte ABD ve NATO’nun Ukrayna’dan gösterdiği silahların da böyle bir anlamı vardı. Nitekim silahlar patladı. Fakat Çehov’un ülkesi duvarda asılı duran silahın patlayacağını iyi bildiği için önce davrandı. Rusya, Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığını tanıdı. ‘Donbass’ olarak geçen bu bölgenin ve ülkesinin güvenliğini sağlama gerekçesiyle askerî harekât başlattı.
Gelişmeleri Aydınlıkçılar dışında kimse doğru okuyamadı. Altılı muhalefet, hükümet, HDP, sahte sol, bazı emekli askerler, Twitter ahalisi ve popülist sanatçı takımı düzeyleri farklı olsa da tek ses oldu. Altılı muhalefet ‘Biden tayfası’ nitelemesini hak ettiğini bir kez daha gösterdi. Sahte sol silahsızlanma ve barış çağrısıyla ‘Ne Sam Ne Saddam’cılığını sürdürdü. Hükümet ‘denge politikası’ dengesizliğiyle celladına el açtı. Bilinçleri efsunlanmış bazı emekli generaller, NATO olmasa Rusya’nın Türkiye’yi işgal edeceğini iddia etti. Twitter ahalisi ve popülist sanatçı takımı özlü sözlerle ‘duyar’ kastı.
Yazının DevamıAK Parti’deki 'insan hakları'cıların anlayamadığı
1980’li yıllardan itibaren emperyalistler, “insan hakları”, “özgürlük”, “demokrasi”, “hukuk”, “barış” gibi ilerici temaları büyük projelerini meşrulaştırmak için kullandılar.
Çünkü emperyalist sistemin çarklarını çevirebilmesi ve daha da yayılabilmesi için zor gücü ve ekonomik disiplin yeterli değildi. İkna gerekiyordu. Makyaj da tazelenmeliydi.
Yazının DevamıEleştiride iki yüzlü tutum
Aykut Diş
Milenyum çağının daha etkisini göstermediği zamanlarda Afrikalı göçmenler Eminönü’nde işportacılık yaparlardı. Deri görünümlü ‘Bond’ tarzı çantalarda saat, çakmak, tarak, tespih vb. satarlardı. Doğubank Çarşısı’na çıkan tüm sokaklarda ve Mısır Çarşısı’nın köprü altlarında onları görürdünüz. İnsancıl edaları, sempatik tavırları, kulağa hoş gelen Türkçeleri ve düşük fiyatlı ürünleriyle tarihi yarımadanın tekeli gibiydiler. Onları izlemek; İstanbul çocuklarının yılda birkaç defa aileleriyle birlikte yaptıkları bayram alışverişlerinin en eğlenceli aktivitelerindendi.
Yazının DevamıSami Usta'nın yonttuğu odunlar
Bir tecrübeli Aydınlıkçı bu dünyadan göçtüğünde, bütün Aydınlıkçı gençler acısını derinden hisseder. Çünkü Aydınlıkçılarda büyükler ile küçükler arasında dünyada eşine ender rastlanan bir arkadaşlık ve uyum vardır. Yirmilik bir genç ile ondan yaşça daha büyük; hatta kuşak farkı bulunan bir Aydınlıkçı, pek âlâ ahbap olabilir, sevinç ve kederini paylaşabilir. Bu hem insani, hem de siyasi manada geçerlidir. Bunu yaratan ortak değerlere ortak hizmettir.
14 Ocak 2019’da yitirdiğimiz Dursun Karadağ’ın, vefatından birkaç gün önce yatsı vakti Nevşehir’den arayarak, bazı üyelerin Partinin büyük potansiyelini görememesinden dert yanmasını ve yüklediği sorumluluğu unutamıyorum. Karadağ o gece “kimseye rahatsızlık vermemek” inceliğiyle Parti ofisinde, muhtemelen bir koltukta konaklamıştı… Amiral Soner Polat’ın ona moral vermek için her aradığımızda niçin telefon açtığımızı unutturup bize moral vermesi de dün gibi aklımda… Sami Özdil’in vefatıyla -hele de şu karantina günlerinde- betonlar yürüyor, dört duvar içinde hava azalıyor…
Yazının DevamıAtatürk'ün teşkilatçı müftüleri ve Diyanet tartışması
Vatan Partisi Genel Sekreteri Utku Reyhan’ın ilgili köşe yazıları, Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) ve imamlar hakkındaki asılsız iddialara yanıt vererek, kurumun sistemli olarak hedef alınmasının arka planını ustaca ortaya koydu.(1)(2)
Sapkın din kisveli gruplar, FETÖ, DEAŞ, PKK, liberaller, sahte solcular ve millet ittifakının bazı mensuplarından oluşan geniş bir çevrenin ağız birliği ederek yürüttüğü DİB karşıtlığı gerçekten de kötü niyetli... Çıkarılan gürültü, uluslararası unsurların desteğiyle iyi niyetli kimseleri de etkiliyor… Hedefleri, FETÖ’den çıkarılan derslerle atılmak istenen; DİB’i arındırma ve otoritesini güçlendirme adımlarını bertaraf etmek, yükselen milli devlet refleksini boğmak… Nitekim DİB’in Tarikatlar Raporu ve tarikat & cemaatlerin rapora verdikleri tepkiler de cepheleşmeyi doğrulamaktadır.(3)
Yazının Devamı- 1
- 2