Son Yazıları
Freni patlamış kamyon misali…
Türkiye’de kamu maliyesine baktığımızda gördüğümüz tablo ne yazık ki freni patlamış yokuş aşağı giden kamyon misali bir durum. Böyle bir manzaranın sonu nasıl biter hepimiz çok iyi biliyoruz.
Şimdi size rakamlarla durumun korkutucu boyutlarını gösterelim:
Yazının DevamıVatandaşa, EYT’liye yok! Müteahhitlere var!
Yapılan büyük karayolları, köprüler, tüneller bunlarla gurur duymamak mümkün mü? Elbette aklı başında her vatandaş bu yatırımları ülke ekonomisi ve insanların yaşam kalitesini artırması nedeniyle desteklemiştir. Ancak yatırımlar yapılırken bizlere söylenenler hala aklımızda: “Devletin kasasından, vatandaşın cebinden beş kuruş dahi çıkmayacak!”
Peki gerçekleşme nedir? Ne yazık ki 2019 yılı sonu itibari ile verilen taahhütlerin 17 milyar dolara yaklaştığı yani 115 milyar TL olduğunu biliyoruz.
Yazının DevamıTurbo Kapitalizm’e ‘Virüs’ freni
Üretim ve tüketim süreçlerinin hızlanarak, sermaye gruplarının yüksek oranlardaki kârı geçmişe göre daha hızlı bir şekilde elde etmesine olanak tanıyan ‘Turbo Kapitalist’ süreci durdurmayı başaran yegâne varlık ‘Virüs’ oldu… Ne partiler, ne sivil toplum kuruluşları, ne liderler, ne düşün adamları… Hepsinin aciz kaldığı bu süreçte mikroskobik bir canlı kapitalist üretim biçimine derin bir darbe vurdu.
‘Virüs’ ile insanların işsiz kaldığı ve bölüşümün çok daha adaletsiz bir noktaya gittiğini söyleyebilirsiniz. Ancak ‘Virüs’ döneminde ‘Turbo Kapitalistler’ içlerindeki vahşi yönü çok net bir şekilde sergilediler. Kârların hızlı gerilemesi ‘Virüs’ için konulmuş önlemlerin kaldırılması için hükümetlere baskı yapılmasını sağladı. Gerekçe ise insanların işlerini kaybediyor olması gösterilerek haşin ‘Kâr Hırslarına’ kadife bir de kılıf bulmuş oldular.
Yazının DevamıKonut satışlarındaki büyük tehlike!
Yazdığımız yazılarda ekonomik sıkıntıları işaret ediyoruz. Ancak bu durum sadece sorunu göstermek için değil, çözümün de parçası olma amacını taşır. Eğer sorunlar krize dönmeden önlem alınırsa bundan daha güzel ne olabilir? Bu manada sorunları işaret edenlere ‘Felaket Tellalı’ demek en kısa tabirle sığ bir bakış açısının sonucudur.
Geçtiğimiz günlerde TUİK ‘Konut Satış İstatistikleri’ni açıkladı. Rapora göre “Türkiye genelinde konut satışları 2020 Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %44,6 azalarak 50 bin 936 oldu.”
Yazının DevamıVatandaşın cüzdanı boşalacak!
Maaş, ücret, kâr, adı her neyse, gelirinizin %11’inin yıl sonunda buharlaşacağını söyleyebilirim. Neden mi? 3 Haziran 2020 günü TUİK’den gelen enflasyon raporuna bakmamız yeterli. Bakın ne diyor raporun girişinde: 2020 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre %1,36, bir önceki yılın Aralık ayına göre %4,57, bir önceki yılın aynı ayına göre %11,39 ve on iki aylık ortalamalara göre %12,10 artış gerçekleşti.
Hemen söyleyelim aylık beklenti %0,7 artış, yıllık beklenti ise %10 civarıydı. Gerçekleşen rakamlar piyasa beklentilerini oldukça aştı. Esas gelelim şu cüzdan meselesine, 100 TL’niz var ve bu mayıs ayında onunla tanesi 1TL’den 100 ekmek alıyorsunuz varsayalım. Enflasyon 11,39 ise bu, yıl sonunda 11,39 adet ekmek daha az alacağınızı gösterir. Ya da 100 TL’nizin 11,39 TL’lik kısmı zamlar nedeni ile buharlaşacak, alım gücü kaybına uğrayacak demektir.
Yazının DevamıKorkulan başa geliyor!
Bu köşeden sürekli Türkiye’nin dışa bağlı üretim sistemini eleştirdik. Çünkü her şey yolunda gitse bile yarı mamul ithalatı yaparak üretmek eninde sonunda kasadaki dövizi bitirir ve dönem sonunda ödemeler dengesi krizi yaşarsınız. Kur rekor kırar, pahalı üretilmiş ürünler iç piyasada alınmaz, on binlerce iş yeri kapanır, işsizlik patlar…
Türkiye’nin katma değeri yüksek ihracatı da yoktur. Yani ithal edelim ama daha fazlaya satalım şeklinde bir çıkış yolu da yok. O zaman geriye bahsettiğimiz krizden başka ne kalıyor?
Yazının DevamıÇıkış kolay olmayacak!
Ekonomide reel ve finansal piyasalar arasındaki bağlantının kopmaya başladığını görüyoruz. Borsa İstanbul sanki ‘Virüs’ öncesi hiçbir şey yokmuş, ‘Virüs’ sonrası sanki milyonlar işsiz kalmamış, ekonomik aktiviteler durmamış gibi 100 bin sınırını geçti ve 105 bin seviyesine ulaştı. Dolar/TL kuruna baktığımızda 7,26 rekor seviyeden sonra 6,70’e kadar geri çekildi ve şu sıralar 6,80 civarında…
Ekonomi politikası yöneticileri tüm dünyada ‘Virüs’ ile duran ekonomilerin geniş halk kitlelerinin canını yakmaması için para musluklarını açtı. Amerikan Merkez Bankası’na baktığımızda aşağıdaki grafikte de görüldüğü üzere banka varlıklar toplamının 4 trilyon dolardan 7 trilyon dolara çıktığını görüyoruz.
Yazının DevamıDolar/TL ve ekonomi hakkında 2 önemli sinyal
Mayıs ayının ilk günlerini yaşarken ekonomiden iki önemli sinyal geldi. Bunlardan ilki Tüketici Fiyat Endeksi yani enflasyon verisiydi. Bakın TUİK raporunda giriş cümlesi aynen şöyle, “TÜFE'de 2020 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre %0,85, bir önceki yılın aynı ayına göre %10,94 artış gerçekleşti.”
Rapordan çıkan sonuçları başlıklar halinde belirtirsek,
Yazının Devamıİşte Türkiye’nin en özel ‘TİM’i
Ülkemizin yaşadığı büyük siyasi ve iktisadi sorunlar var. Ancak sorunlar ne kadar büyük olursa olsun bunları tartışan, çözüm için çabalayan insanlar oldukça umutsuzluğa yer olmamalı. Bugün Türkiye’de yediden yetmişe insanlarımız ekonomiyi konuşuyor, çıkış yolunu tartışmalarında şekillendiriyorsa, eninde sonunda bu ülke, o çıkış yolunu kullanarak güzel günlere yürüyecektir.
Sadece tartışmak ve konuşmaktan öteye gidenlerimiz de var. Adeta ekonominin dinamosu olan, dünya kazan onlar kepçe gezen, ihracatçılarımız, girişimcilerimiz…
Yazının DevamıGıda fiyatları can yakacak!
Yıllardır Türk tarımının ihmal edildiğini, üretimin düştüğünü, bunun da enflasyonun ana kaynaklarından biri olduğunu yazdık. Diğer kaynak ise imalat sanayinde dış girdiye bağlı üretim yapısı ile kur arttıkça maliyet artıran, haliyle nihai ürünü de pahalı üreten sistemdi… Gıda fiyatlarının ‘Virüs Krizi’ öncesinden gelen bir artış eğilimi olduğunu biliyoruz. Bu eğilimi doğuran, ithalata bağlı yapıya sektör sektör bakalım…Birinci tablomuz sofralarımızın vazgeçilmezi hububat. Tabloda buğday ithalatının 2019 yılında 13,3 milyon ton olduğunu, buna bağlı olarak kaybın 3,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini görüyoruz.
Yazının DevamıTürk Hazinesi nereye kadar dayanacak?
Lafı uzatmadan kitabın ortasından konuşacağım. Zira son derece sıkıntılı rakamlarla karşı karşıyayız. Hazine'den gelen 'Nakit Gerçekleşmeleri Raporu' gelecek günler için adeta alarm veriyor. Raporda Türkiye'nin gelirleri ve giderleri arasındaki farka baktığımızda verilen açık rakamları şöyle:
2015 = -17,1 milyar TL
Yazının DevamıTürkiye için güzel günler yaklaşıyor!
Evet sorunlarımız çok büyük. Bunu kabul etmek gerek. Neden derseniz daha ‘Virüs’ öncesi tıkanmış bir ekonomiye sahiptik. 2013 yılındaki Bernanke miladı olarak adlandıracağımız Amerikan Merkez Bankası FED’in genişleyici politikalarından dönüş sinyali, dolar bolluğunun, sahte cennetin biteceğini, Türkiye’de kurun yukarı çıkacağını ilan etmişti. Buna, iç siyasette “öfke dilinin bir iletişim yöntemi” olarak seçilmesi, ekonomide “dışa bağımlılığı koparacak, milli üretim” için harekete geçilmemesi tuz biber ekmişti. Yani, üretim devriminden uzak duruşun bedeli büyük bir durgunluk olmuştu. Şimdi ‘Virüs’ tesiri ile bedelin biraz daha artacağı günler geliyor.
Türk hane halkı için iktisadi manzaraya baktığımızda gördüklerimiz çok net. Mart ayını kapsayan işsizlik verileri Mayıs ayında yayınlanacak. Ama İçişleri Bakanlığı’nın 19 Mart tarihinde yaptığı açıklamada 149 bin 382 iş yerinin geçici süreliğine faaliyetlerine son verdiğini biliyoruz. Buna bağlı olarak sırf ‘Virüs’ nedeni ile işsiz kalan sayısı 2 milyonu geçecek…
Yazının DevamıEkonomide alarm sesleri
Yaşadığımız ‘Virüs Krizi’ öncesinde ekonomi alarm veriyordu. Şimdi kimse bu olaylardan önce toparlanan bir ekonomiye sahip olduğumuzu iddia etmesin, sadece büyük bir çöküşten uzaklaşmıştık zira gelen her resmi veri bunu gösterir nitelikte.
Bu bağlamda TUİK tarafından açıklanan ‘Şubat ayı Dış Ticaret İstatistikleri’ne bakalım. Bakın rapor ne diyor: “İhracat 2020 yılı Şubat ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre %2,3 artarak 14 milyar 653 milyon dolar, ithalat %9,8 artarak 17 milyar 634 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Yazının DevamıHasar sanılandan büyük olabilir!
Yaşadığımız krizin 2001’de yerel 2008’de küresel krizden farklı olduğunu biliyoruz. Zira burada krizin öznesi ne banka, ne firma, ne de kamu maliyesi, üreten ve tüketen insanın kendisi…
Ekonomiye ilişkin veriler geldikçe beklenen hasarın tahminlerin üzerine çıkma ihtimalinin belirdiğini görüyoruz. Neden derseniz, 25 Mart Çarşamba günü Merkez Bankamız iki önemli veriyi açıkladı. ‘İktisadi Yönelim Anketi’ sonuçları gelecekle ilgili önemli ipuçlarını bize sundu.
Yazının Devamıİşte Türkiye’ye vuracak finansal dalganın resmi!
Merak ettiğinizi biliyorum, ‘Neymiş o dalga?’ diye soruyorsunuz, hiç uzatmadan resmini koyalım. Buyurun size dolar/TL grafiği…
Yazının DevamıEYT korona durgunluğuna tek çaredir!
Cumhurbaşkanı Erdoğan Çarşamba günü ekonomide koronavirüs nedeniyle oluşacak zararın telafisi için 100 milyar liralık bir paket açıkladı. Pakete baktığımızda ekonominin arz yönünün, yani üretici kesimlerin öne çıkarıldığı görülüyor. Elbette olumlu yönde atılmış bir adım. Ancak yeterli mi? Değil…
Ekonomi sadece üretimden yani arzdan oluşmaz. Talep yani tüketim olmazsa milyonlarca fabrikanız olsa dahi bir işe yaramaz. Bu bağlamda küresel bir sıkıntının yarattığı iktisadi tahribatı onaracaksak bunun talep yönü de hesaba katılmalıdır.
Yazının Devamı