Son Yazıları
Mezuniyet
Siz kıymetli okurlarımıza bu köşeden yıllar boyunca ekonomiye ve medyaya dair konularda görüşlerimi aktardım.
Haziran 2012'de kapısından girdiğim Aydınlık okulunda mesleğe, hayata, arkadaşlığa dair hayatımın her döneminde kulağıma küpe olacak tecrübeler edindim.
Yazının DevamıKonyalı sanayici Topuz'dan ezber bozan mesajlar
Son dönemde döviz fiyatları yatay seyredince ihracatçılar, enflasyon oranında artmayan kur yüzünden fiyat tutturmakta zorlandıklarını bu yüzden pazar kaybettiklerini belirtiyorlar. Hükümet cephesi ise kurdan ziyade geleneksel ihracat pazarı Avrupa'daki durgunluk yüzünden ihracatın yavaşladığını öne sürüyor. Yakın zamanda sohbet ettiğim Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) bir Yönetim Kurulu Üyesi doların 35-36 TL olması halinde aylık ihracat tutarının 25 milyar doları geçeceğini ifade etti.
Bu tartışmalar sürerken, KKTC'de düzenlenen ve markanın davetlisi olarak takip ettiğimiz bayi toplantısında Empero Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Topuz farklı bir değerlendirme yaptı. Bir ihracatçı olarak kur konusundaki siteme hak verse de kur geçişkenliğinin yüksek olması yüzünden enflasyonun öncelikli mesele olduğunu dile getiren Topuz, "Kur yükselsin demekle iş bitmiyor. Şahsi olarak bakınca kur 50 TL olsun ama bakınca Türkiye'de kaç tane ihracatçı var. Bütün bir ülkeyi düşünmek lazım." dedi.
Yazının DevamıDemir çeliğe yazılım katınca birim değer 120 dolar
Geçen günlerde Dof Robotics Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Mertcan ile İstanbul Yeşilköy'deki üretim tesislerinde bir araya geldik. Mertcan ile sohbetimiz sonrası kendisi beni gideceğim yere kadar bırakmayı teklif etti. Araca yaklaştığımızda Togg olduğunu fark ettim. Kendisine memnun olup olmadığını sordum. Kendisi daha önce Tesla da kullandığını Togg'un çok daha araba gibi bir araba olduğunu, zamanla daha da gelişeceğini ve bir kullanıcı olarak memnun olduğunu ifade etti. Aynı günler sosyal medyada Togg aleyhine yine bir kampanya videosu döndüğünü görünce, ben de dünyanın birçok ülkesine teknoloji ihraç eden bir firmanın kurucusu olan Mertcan'a Togg deneyimini sorduğum videoyu sosyal medyada yayınladım. Özellikle X'te çok etki aldı. Fakat ülkemizde hemen her şey siyasileştirildiği için alakasız yorumları görünce kaldırdım. Ülkede kimsenin kimseye saygısı kalmamış, hemen her şeye kulp takma almış başını gitmiş. Bilhassa sosyal medyadaki troll edepsizliği artık ekranlara da yansımış durumda. Neyse bu başka bir yazı konusu. Bugün sizlere Mertcan ile sohbetimizden notlar aktaracağım.
Dof Robotics'in halka arzı için çalışmalara başlayan Mustafa Mertcan, Yeşilköy'deki serbest bölgede bulunan bir binayı 2 milyon dolar yatırımla büyüttüklerini ve yeni ofis binası yapımına başladıklarını kaydetti. Birden çok depodan oluşan yapıdaki ayrı ayrı bölümlerde imalat ve yazılım üreten Dof Robotics şu sıralar Mars projesi üzerinde çalışıyor. Kilogram birim değeri 120 dolara ürün ihraç ettiklerini anlatan Mertcan, hem imalat hem yazılım ile kafam değer yarattıklarını vurguladı. Demir-çeliğin üzerine yazılım ve film ile katma değeri yükselttiklerini dile getiren Mertcan, "Bir teknoloji şirketi yapay zeka ile yıkıcı etki yapabiliyor. Sadece yazılımda hızla büyüyüp küçülebiliyor. Fakat yeni dönemde imalat ile yazılımı birleştiren Invidia tarzı üretim yapan işler revaçta olacak." ifadelerini kullandı.
Yazının DevamıAnamur yüceliyor
Ankara'nın kıdemli gazetecilerinden şimdilerde danışmanlık yapan Tanyel Yılmaz aradı. "Ali Yücelen başkan Anamur'a bekliyor. Güzel bir iş başardılar. Anamur-Girne arasında feribot seferi başlattılar." dedi. Böylece İstanbul'dan Antalya Gazipaşa havalimanına oradan da bir saati virajlı bir saati düz yollardan geçerek Anamur'a vardık. Ben o yolu ilk kez geçtim. Yolun bir kısmı güzel ama eski halini bilen gazeteci dostum Eren Güler, çocukluk anılarını anlattı.
Yollardan geçerken aklıma geldi. Esasen Alanya ve Anamur bir araya gelip il olabilir. O derece müstesna bir bölge. Anamur'da Elysium Garden Anamur Hotel'de konakladık. Otelin reçelleri ise Anamur Kadın Girişim Kooperatifi’nden geliyor. Kadınlar 20 çeşit ürün imal ediyorlar ve 9 ortaklı kooperatif 50 haneye dokunuyor. Kooperatif Çukurova Kalkınma Ajansı aracılığıyla uygulanan Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı kapsamında finanse ediliyor ve Yücelen Vakfı da kooperatifi destekliyor. Muz ununu ilk defa burada gördüm. Glutensiz ve şekersiz. Bebek maması yapılabiliyormuş.
Yazının DevamıHayırdır kapitülasyonlar geri mi geldi?
Türkiye, müstafi Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak döneminde girdiği bağımsızlıkçı ekonomi politikalarından saptı. Kimin aklına geldi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ikna etti ise hem dünyada hem ülkemizde enflasyonist etkiler yükselirken faiz indirmek, bizi yüksek kur yüksek enflasyon ve ahlaksız piyasa ile baş başa bıraktı.
O dönem yapmayın dedik. Yüksek faizden hiç haz etmeyen biri olarak yüzde 19'luk faiz o dönem için yeterli idi. Ne artırmak ne de düşürmek lazımdı. Neyse bir indirdik bir düşürdük şimdi yeniden çıkarıyoruz. Meselenin faiz olmadığı, sürekli değişen politikalar olduğu ortada. Bu yüzden de ipin ucu çoktan kaçtı.
Yazının DevamıEl Turco diasporasının gücünü kullanalım
Orta Amerika'nın en yüksek gayri safi yurtiçi hasılaya sahip ülkesi Meksika'da bir hafta geçirdim. Elbette kendi imkanlarımla değil. Mexico City'de düzenlenen gastronomi fuarına Ticaret Bakanlığı'nın destekleri ile ilk kez milli katılımla gelen firmalardan Empero'nun da kurucusu olan TUSİD Başkanı Bekir Topuz'un davetiyle. Fuara ilişkin haberi geçen günlerde "Meksikalı tortillasını Türk fırınında pişirecek" başlıklı haberle yayınladık.
Fuara gelmişken Mexico City özelinde ülkeyi az çok tanıma fırsatım oldu. Öncelikle burada güçlü bir Türkiye algısı olduğunu söylemem gerekiyor. Daha ilk gün hükümet binası önünde yapılacak bir basın açıklaması dolayısıyla kapatılan sokağa, polislere "El Turco journalist" diyerek kolayca girebildik.
Yazının Devamıİhracatta satış var ama para yok
İhracatçılar dertli. Aylardan beri döviz fiyatları enflasyon kadar artsın diye bekliyorlar. Böylece içerdeki maliyetleri kur ile dengeleyip dış pazarlarda rekabet gücünü koruyabilecekler. İhracatçı enflasyonla mücadelede döviz fiyatları seviyesinin etkisini de bildiğinden esasen bir minik çaplı devalüasyon yerine ayrı bir kur talep ediyor. Biz buna katlı kur diyoruz ve Aydınlık Gazetesi Yazarı Hakan Topkurulu yıllar önce bu öneriyi köşesinde dile getirdi.
Elbette Türkiye Mayıs 2023 öncesi dönemde değil. O zaman kur bir şekilde döviz satılarak baskılanıyordu. Oysa şimdilerde yurt dışından iyi kötü kaynak akışı hızlandığı için kur düşmesin diye Merkez Bankası'nın döviz aldığı dönemler oldu ve rezervleri güçlendirmek için bu politika devam da ediyor. Amerikan Merkez Bankası FED'den de faiz konusunda ılımlı mesajların gelmesi ile birlikte gelişen piyasalara kaynak akışının hızlanması beklenebilir. Bundan Türkiye de payını alır. O noktada kur tarafında bir çatlama patlama pek beklememek lazım. Peki ne olacak bu dış ticaretin hali?
Yazının DevamıZam zincirini kırıp enflasyonu düşürecek
Ülkemizde enflasyonun belli bir seviyenin altına çekilememesinin bir nedeni de tedarik zincirinin çok parçalı yapısı. Merkez Bankası uzmanları 2017 yılında Merkez'in Güncesi blog sitesinde yayınlanan “Yaş sebze – meyve tedarik zincirinde fiyat oluşumu” başlıklı araştırmada konuya dikkat çekmişlerdi. O günden bu güne sadece bir “Hal Yasası” çıksın sloganından öte gidilemedi.
Esasen teknoloji ve lojistiğin gelişip entegre olması sayesinde bu çok katmanlı tedarik yapısına ve bunun getirdiği katlamalı fiyat etkisini çözüm bulunabilirdi ki bulan da oldu. Bugünkü köşemde Giresunlu iş insanı Sezgin Şener'in girişiminden söz edeceğim.
Yazının DevamıYunanistan'ı Bodrum ile değil Kuşadası ile kıyasla
İş insanı Halil İbrahim Çevik Kuşadası'nda örnek bir işe geçen hafta imza attı. Oteline ait çiftlikteki bir alanı sokak köpeklerine tahsis etti ve bakımlarını üstlendi. Geçen hafta içinde yayımlanan haberimizde detayları sizlere aktardık. Kuşadası'na gitmişken tecrübeli iş insanı Çevik ile turizm, maden ve jeotermali konuşmamak olmazdı.
Halil İbrahim Çevik turizmde Türkiye'nin Yunanistan'dan pahalı olduğu söylemlerine itiraz edenlerden. Diyor ki; “Türkiye'nin pahalı kaldığını düşünmüyorum. Yunanistan'daki oteller ile hizmetle, yemekle, burası bir değil. Yunanistan'ın dengi Bodrum, Çeşme değil. Dengi neresi derseniz Sinop ile kıyaslayabilirsiniz.” diyor ve ekliyor; “Bodrum'un kendine has bir özelliği var. Bodrum'u dünyaca ünlü yerler ile kıyaslamak lazım. Yunanistan Bodrum ile değil Kuşadası ile kıyaslanmalı. O zaman pahalı olmadığını görürler.”
Yazının DevamıKörfez liginde iki takım birleşti
Liman işletmeciliği alanında dev bir birleşme geçen haftalarda kamuoyuna duyuruldu. İzmit Yarımca Limanını işleten Dubai merkezli küresel lojistik devi DP World ile ülkemizin asırlık aile şirketlerinden Evyap'ın işlettiği Körfez limanı resmen birleşti. Böylece Marmara Denizi'nde 'DP World Evyap Yarımca' ve 'DP World Evyap Körfez' olmak üzere iki ortak işletme kuruldu. Karşılıklı hisse takası yoluyla yapılan işbirliğine ilişkin teknik detayları anlatmak üzere hafta başında Soho'da bir grup gazeteci ile şirketlerin yöneticileri bir araya geldi. Biz de bu özel buluşmaya davetliydik.
Ülkemize Duru ve Arko gibi markaları kazandırmış Evyap Holding'in İcra Kurulu Başkanı Mehmed Evyap'ın toplantıda dile getirdiği üzere, "Dünyanın dört bir yanında liman işleten ve uluslararası yöneticileri olan Körfezli DP World ile Türk aile şirketinin el sıkışması" esasen bu işbirliğinin nüvesi diyebiliriz. Her ne kadar Evyap Malezya yatırımı ile ve şimdilerde de Endonezya'ya gözünü kestirmesi ile yurt dışına açılmış olsa da DP World'ün küresel ağı çok güçlü. Sohbet toplantısında "Benzersiz bir birleşme sağladık." diyen DP World Türkiye CEO'su Kris Adams, parçalı bir görünüm arz eden liman sektörü dikkate alındığında birleşme sayesinde 2 km'lik bir rıhtımın oluştuğunu anlattı. Sektör açısından üstün bir ürünün ortaya çıktığını kaydeden Adams, "DP World/Evyap yeni bir yapı. Üç gemi elleçlemesi ve 17 vinç devrede olacak." mesajı verdi.
Yazının DevamıTÜİK, çarpıtıyor mu yoksa çarpıtılıyor mu?
Gazeteciliğe ilk başladığım yıllardı. O günlerde TÜİK'in enflasyon sepetinde eşek yuları vs. olduğu iddia ediliyordu. Dönemin yayın yönetmeni de benden araştırmamı istediğinde madde sepetini çıkarmış öyle bir şeyin olmadığını yazı işleri toplantısında anlatmıştım. Şimdi TÜİK'in enflasyon sepetindeki ürün ve fiyatları açıklanmadığı için konu gündemden düşmüyor.
Piyasada 30 çeşit domates, 50 çeşit ekmek varken ve enflasyonist dönemde fiyat hareketlerini dalgalı seyrederken TÜİK fiyat açıklayınca bunun üzerinden spekülasyon yapılmaya başladı. Bunun üzerine TÜİK madde sepeti fiyatlarını yayınlamayı, dünyada da örneği yok diyerek, bıraktı.
Yazının DevamıVatandaş faize değil kur ve petrole bakıyor
Enflasyon daha doğrusu hayat pahalılığı krizi sıkı para politikasına rağmen çözülebilmiş değil. Bunun nedeni maalesef işin sadece Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası'na havale edilmesinden kaynaklı.
Hafta içinde bunu dillendiren bir yazıyı bu köşede kaleme aldığımda okurlarımızdan Sadık A., “Ben de ilginç bir fiyat listesi sunayım. Dün Y.. markette çekirdeksiz üzüm 39 TL, C'de 49 TL, A'da da 79 TL'ye satılıyordu. Gel bu işin içinden çık. Hani hükümet denetlediğini söylüyor ya!” mesajı geldi. Vatandaş denetimlerin yetersiz olduğunu düşünüyor. Bu mesaj sadece tek bir örnek.
Yazının DevamıYen tsunamisi
Japonya'nın da faiz artırması ile birlikte artık dünyada düşük faiz ortamı geri gelmemek üzere bitti. 20 yıldan fazla süren birikim yapanı cezalandırma süreci sonlandı. Türk okurları bunu anlamakta elbette güçlük çekebilir. Çünkü ülkemiz hiçbir zaman düşük enflasyon ve düşük faiz ortamında olmadı. Elde enflasyon yerlerde sürünürken bile bizde yüzde 6-8 bandında gitti geldi. Elde faiz yüzde 0-2 iken bizde 7-12 bandında kaldı.
Türkiye Nas politikası devrede iken faiz indiriyordu. O dönem Türk lirası kadar değer kaybeden bir başka para birimi de Japon yeni idi. Çünkü Japonlar enflasyonist beklentilere rağmen faiz artırmıyordu. Ne oldu ise geçen hafta oldu ve Japon Merkez Bankası faiz artırdı. Üstüne bir de İran-Hamas-Hizbullah-İsrail çemberindeki hadiseler eklenince olanlar oldu. Piyasalarda büyük bir satış dalgası ki, ben ona "Yen Tsunamisi" demeyi tercih ettim, başladı.
Yazının DevamıNadir Amca'nın öngörüsü; altın 5 bin olacak!
Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB) Başkanı Burak Yakın ile bunaltıcı bir yaz akşamı ekonomi basınından meslektaşlarımla sohbetteyiz. Başkan Yakın'a altın fiyatları sorulduğunda Nadir Metal Rafineri'nin Kurucusu Nadir Tütüncü'nün öngörüsünü şu sözlerle anlattı:
“Altın fiyatları 250 dolar/ons iken rahmetli Nadir amca 500 olacağını söyledi. Biz olur mu derken oldu. 500 iken bin olacak dedi, oldu. Bin iken 2 bin olacak, dedi. O da oldu. 2 binler konuşulurken; göreceksiniz bir zaman gelecek 5 bin dolar olacak, dedi. Ömrü yetmedi ama bu sene başında 2 bin 500'lere doğru yükseldi. Bence de bu olacak. Çünkü altın dünyada arzı sınırlı talebi ise her dönem yüksek olan bir meta. Sanayiden kuyum sektörüne kadar. Gümüşün de 50 doları göreceğini düşünüyorum. Altına göre geride kaldı.”
Yazının DevamıMobilyada taksit sayısı artmalı
Vatandaş hayatını kredi kartı ile çeviriyor. İş o hale geldi ki fahiş kira zamları yüzünden maaşlar yetmemeye başladı. Kredi kartından avans çekip bir sonraki ödemeye kadar ay geçiriliyor. Bu ortamda tuzu kuru Ortodokslar çıkıp “kredi kartına taksit sınırı gelsin” vs. diyebiliyor. Bilmiyor ki o kartlar olmasa kaç ocakta aş pişmeyecek.
Efendim malum düğün sezonundayız. Altın zaten el yakıyor. Bir zamanlar kollara bilezik doldurulurken artık sayıyla alınır oldu. Önceden düğünlerde çeyrek takmak ayıplanırken şimdi gram takmak bile maliyetli hale geldi.
Yazının DevamıPaslanmaz krizine çözüm İran'da mı?
Paslanmaz çelik sektöründe tartışmalar alevlendi. Çelik servis merkezleri Ticaret Bakanlığı'nın Posco Assan'ın talebi üzerine anti-damping soruşturması başlatmasından önce hareket geçti ve normalden kat kat fazla ithalat yaptı. Sonrasında fiyat artacak bahanesiyle tedarik sağladığı sektörlere zamlı ürün satmaya başladı.
Bu vurgunu 17 Temmuz günü yayımlanan “Paslanmazda zam vurgunu” başlıklı köşe yazımızda detayları ile anlattık. Elbette kamu boşluk bırakınca bu tür hadiseler yaşanıyor. 16 Temmuz akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da ifade ettiği üzere “aşırı kâr hırsı ve açgözlülüğün yol açtığı” bir yüksek enflasyonist dönem söz konusu. Bununla topyekün mücadele için sadece Merkez Bankası'nın uyguladığı sıkı para politikası, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın dış kaynak girişini temin ederek döviz fiyatlarını kontrol altına alınması yeterli değil. Her alanda tam saha baskı yapmak gerek.
Yazının Devamı