Son Yazıları
mRNA’yı nöronlara kim iletiyor?
Pensilvanya Üniversitesi Mühendislik ve Uygulamalı Bilimler Okulu bilim insanları, lipit nanopartiküllerin (LNP'ler) yalnızca kan-beyin bariyerini (KBB) geçmekle kalmayıp aynı zamanda nöronlar da dahil olmak üzere belirli hücre türlerini hedef alacak şekilde değiştirdiklerini kaydettiler. Çalışmanın bulguları Nano Letters dergisinde "Beyne Hedeflenen Sistemik mRNA Teslimatı için Peptid İşlevli Lipid Nanopartiküller" başlığıyla yayımlandı. Bu buluş Alzheimer ve Parkinson gibi nörolojik hastalıklar için potansiyel yeni nesil mRNA tedavileri için önemli bir adıma işaret ediyor.
Bilim insanları, peptidlerin nasıl hassas hedefleme molekülleri olarak hizmet edebildiğini ve LNP'lerin mRNA'yı özgün olarak beynin kan damarlarını ve nöronları kaplayan endotelyal hücrelere iletilmesini sağladığını gösterdi. Bu, nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde anahtar olacak hücre tiplerine mRNA'nın iletilmesinde önemli bir gelişmeyi temsil etmekte. Çünkü bu tür tedaviler için mRNA'nın doğru yere ulaşmasının sağlaması gerekmektedir.
Yazının DevamıKanser hücreleri devredıışı
Bilim insanlarının son çalışmasına göre, kelimenin tam anlamıyla kanser hücrelerinin enerji merkezlerine (mitokonri) ışık tutarak bu enerji güç kaynaklarına zarar veriyor ve yaygın kanser hücresi ölümünü tetikliyor. Araştırma sonuçları "mLumiOpto, Kanser Tedavisinde Mitokondriyal Hedefli Bir Gen Terapisidir" başlığıyla Cancer Research’de yayımlandı. Deneyler, hedefe yönelik tedavinin farelerde glioblastoma beyin tümörlerini ve agresif meme kanseri tümörlerini küçültmede etkili olduğunu gösterdi.
Araştırma ekibi, hücre içinde ışıkla etkinleşen ve elektrik akımlarını indükleyen bir teknikle (mLumiOpto) bu hücresel enerji merkezlerinin (mitokondri) içindeki yapıları parçalama zorluğunun üstesinden geldiğini belirtiyor.
Yazının DevamıCAR T hücreleriyle kanser tedavisi umudu
Baylor Tıp Fakültesi ve Teksas Çocuk Kanseri Merkezi bilim insanları, glipikan-3 (GPC3) ifade eden solid tümörler için yeni bir immünoterapi yaklaşımına ilişkin insanda ilk kez bir çalışmaya öncülük etti. Bulgular, Nature dergisinde "Solid tümörlü kanser hastaları için İnterlökin-15 zırhlı GPC3 CAR T hücreleri" başlığıyla yayımlandı.
Yazının DevamıSilya Geni farklı hastalıkların nedeni
Yazarımız Prof. Şehime G. Temel, bu hafta yoğunluğundan dolayı yazısını gönderemedi. Ancak, bir başarıya imza attı. Köşesini bu habere ayırıyoruz.
Bursa Uludağ Üniversitesi ve Yale Üniversitesinden bilim insanlarının yürütücüsü olduğu 4 yıl süren çalışmada, entelektüel yeti yetersizliği ve otizm spektrumuna neden olan CC2D1A geni silinen kurbağa embriyolarının kalbinin sağda olduğu, böbreklerinde kist ve beyin omurilik sıvısında akım bozukluğu gözlendi.
Yazının DevamıEpilepsi tedavisinde yeni ufuk: Optogenetik
Optogenetiği kullanan araştırmacılar, nöronlarda nöbet benzeri aktiviteyi önlemek için ışık darbeleri kullandılar. Bu, insan beyin dokusunda ağ düzeyinde nöbet aktivitesini modüle etmek için optogenetiğin ilk kullanımıdır. Epilepsi, anormal nöronal aktivite hastalığı (uyarma ve inhibisyon dengesizliği) nedeniyle, epilepsinin patolojik devrelerindeki nöronları kontrol etmek, hastalığın kontrol altına alınmasına olanak sağlayabilir.
Araştırmacılar tedavilerinin bir parçası olarak epilepsi hastalarından alınan beyin dokusunu kullandılar. Sonuçta bu tekniğin, nöbetlerin başladığı beyin dokusunu çıkarmak için yapılan ameliyatın yerini alacağını ve semptomları ilaçla kontrol edilemeyen hastalar için daha az invazif bir seçenek sunacağını umuyorlar.
Yazının Devamıİştah ve vücut ağırlığı düzenlenecek mi?
Baylor Tıp Fakültesi, Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi ve işbirliği yapan diğer kurumlardaki bilim insanları, beyindeki nöronlarla etkileşimler yoluyla iştahı ve vücut ağırlığını düzenleyen vücut tarafından üretilen yeni bir bileşik olan BHB-Phe'nin keşfettiler. Bulgular Cell dergisinde "Bir β-hidroksibutirat şant yolu, anti-obezite keton metabolitleri üretir" başlığıyla yayımlandı.
Yazının DevamıGenetik bozukluk gen tedavisiyle düzelecek mi?
Bilim insanları kısa bir süre önce ACS Nano dergisinde düşük toksisiteli taşıyıcıları ile yapılan çalışmalarını "Asitle Parçalanabilen Lipid Nanopartiküller Kullanarak mRNA'nın Rahim İçine Teslimi Yoluyla Beyinde Yaygın Gen Düzenleme" başlığıyla yayımladılar.
Bu çalışmada, "asitle parçalanabilen bir PEG-lipid içeren yoğun PEGlenmiş lipit nanopartikülleri (ADP-LNP'ler), gen düzenleme enzimleri için mRNA'yı fetal fare beynine güvenli ve etkili bir şekilde ileterek beyin hücrelerinin başarılı bir şekilde transfeksiyonu ve düzenlenmesiyle sonuçlandığı" gösterildi.
Yazının DevamıÇocukluk çağı obezitesiyle mücadelede gen terapi
Shriners Children’s St. Louis araştırmacıları son 4 yıldır, çocukluk çağı obezitesinin etkilerini önlemek için çalışıyor. Merkezin Araştırma Direktörü Farshid Guilak ve Ruhang Tang, gen terapisini kullanarak farelerde zararlı yağ asitlerini faydalı olanlara dönüştüren ve obeziteyle mücadele eden yeni bir yöntem keşfetti. Yeni yöntem, bu tip çocuklarda başta artrit olmak üzere sağlık sorunları riskini azaltmayı mümkün kılıyor. Araştırmanın bulguları, Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde “Fat-1 için gen terapisi obezite kaynaklı metabolik işlev bozukluğunu, hücresel yaşlanmayı ve osteoartriti önler” başlığıyla yayımlandı.
Yazının DevamıKök hücre maymun retinasını onardı
Nakledilen insan kök hücreleri, maymun modellerinde maküla delikleri bozukluğunu başarıyla onardı. RIKEN Kobe Şehir Göz Hastanesi Biyosistem Dinamikleri Araştırma Merkezi ve diğer kurum araştırmacıları tarafından yapılan yeni bir araştırmanın bulguları, Cell Reports’da "İnsan pluripotent kök hücresinden türetilmiş retina tabakasının primat bir makula deliği modeline nakli" başlığıyla yayımlandı.
Makula delikleri, gözde, özellikle de retinanın orta kısmında yer alan makulada oluşan, bulanık veya bozuk görmeye neden olan küçük boşluklardır. Cerrahi yaklaşımlar vakaların yaklaşık %90'ında etkilidir, ancak ameliyat sonrası tekrarlayan makula deliklerinin tedavisi gibi dirençli vakalar, hala zorludur.
Yazının DevamıTedavi çalışması Teknofest birincisi oldu
Adana’da yapılan Teknofest 2024’te yarışan FUSion Takımı, Biyoteknoloji İnovasyon Yarışmasında Nadir Hastalıkla Genetik Tedavi kategorisinde birinci oldu. Ekibin danışmanı, gazetemiz yazarı Prof. Şehime G. Temel, şu bilgiyi verdi:
“Takımımız, Bursa Uludağ Üniversitesi Translasyonel Tıp Doktora öğrencisi Nurdeniz Nalbant Bingöl, Arş. Gör. Dr. Berkcan Doğan, Tıp Fakültesi lisans öğrencileri Yiğit Kurtuluş ve Umut Turak tarafından kurulmuş olup, Prof. Dr. Şehime Gülsün Temel’in danışmanlığında faaliyet göstermektedir.
Yazının DevamıKök hücre diyabeti tersine çevirdi
Tip 1 diyabet hastası 25 yaşındaki bir kadın, yeniden programlanmış kök hücre nakli aldıktan üç aydan kısa bir süre sonra kendi insülinini üretmeye başladı.
Tianjing'de yaşayan kadın, Nature ile yaptığı görüşmede "Artık şeker yiyebiliyorum" sözleriyle mutluluğunu ifade etti. Hasta nakilden bu yana bir yıldan fazla zamanın geçtiğini ve "Her şeyi-, özellikle de güveç yemeyi sevdiğini" belirtti.
Yazının DevamıBeyin tümörü ile yeni mücadele yolu
Glioblastoma, beyin tümörünün en agresif ve ölümcül şeklidir ve ortalama hayatta kalma süresi yaklaşık 15 aydır. Mevcut tedavi standardı ameliyat, radyasyon ve bazı kemoterapi kombinasyonlarını içermektedir.
Beyin tümörlerine karşı etkili olan ilaçları bulmak zordur, çünkü birçok kanser ilacı genellikle beyne ulaşmak için kan-beyin bariyerini geçemez. Bilim insanları beyne ulaşıp tümörü ortadan kaldırabilecek daha iyi tedavi yöntemlerini yoğun bir şekilde araştırıyor.
Yazının DevamıALS Modeli: Motor nöronlar korunabilecek
Lou Gehrig hastalığı olarak da bilinen amiyotrofik lateral skleroz (ALS), motor nöronların seçici kaybıyla karakterize olup, ilerleyici kas zayıflığı ve felce, ayrıca yutma ve konuşma güçlüklerine neden olur. Oksidatif stres, metabolik fonksiyon bozukluğu ve nöroinflamasyon, ALS'nin iyi bilinen özellikleridir. Bunu bilen VIB-KU Leuven Kanser Biyolojisi Merkezi araştırmacıları, hem hücresel inflamasyonu hem de metabolizmayı düzenleyen metabolik sensörler olan, EGLN'ler adı verilen bir grup enzimi hedeflemeye karar verdiler. Prof. Dr. Ludo Van Den Bosch liderliğindeki araştırmalar, EGLN2'nin aşağı regüle edilmesinin motor nöronları koruduğunu ve farklı hayvan modellerinde ALS semptomlarını hafifletebileceğini gösterdi.
Çalışmanın bulguları Cell Reports'ta "EGLN2/PHD1'in hedeflenmesi motor nöronları korur ve astrositik interferon tepkisini normalleştirir" başlığıyla yayımlandı.
Yazının DevamıErkeklerde melanom neden daha ölümcül?
Johns Hopkins Kimmel Kanser Merkezi bilim insanları tarafından insan hücreleri ve fareler üzerinde yürütülen araştırmanın sonuçları, fibroblastlarda yaşa bağlı değişikliklerin erkeklerde agresif, tedaviye dirençli melanom gelişimine katkıda bulunduğunu öne sürüyor. Ashani Weeraratna, PhD, Bloomberg Seçkin Profesörü Johns Hopkins Biyokimya ve Moleküler Biyoloji Bölümü Başkanı E.V. McCollum tarafından yönetilen araştırmada, insan derisi fibroblastlarının (derinin yapısını oluşturan hücreler) çoğalma ve stres tepkisi ile yaşa ve cinsiyete özgü değişiklikler gösterdiği ve erkek fibroblastlarının reaktif oksijen türlerinin (ROS) yüksek seviyeleri nedeniyle daha hızlı yaşlandığı bulundu.
Çalışmalar ayrıca kemik morfogenetik proteini 2'nin (KMP2) yaşlı erkek dermal mikro ortamında salgılandığını ve bunun BRAF/MEK inhibisyonuna dirençli invaziv melanomayı indükledigini gösterdi. Daha ileri araştırmalar, KMP2 aktivitesinin inhibe edilmesinin, bu istilacı tümör fenotiplerinin gelişimini bloke ettiğini ve melanom hücrelerini BRAF/MEK inhibisyonuna karşı duyarlı hale getirdiğini gösterdi.
Yazının DevamıYeni immünoterapi yaklaşım sonucu
Massachusetts Amherst Üniversitesi ve Massachusetts Chan Tıp Fakültesi Üniversitesi araştırmacıları, farelerde, lipit bazlı nanopartiküller (NP'ler) kullanarak pankreas kanseri tedavisine yönelik yeni bir immünoterapi bazlı yaklaşım gösterdi. Araştırmada, STING ve TLR4 doğuştan gelen immün agonistlerinin verilmesiyle tümör hedefleyici MEK inhibitörü trametinib ve T/P olarak bilinen CDK4/6 inhibitörü palbociclib birleştirildi. Kombinasyon tedavisi yaklaşımı, pankreas duktal adenokarsinomlu (PDAK) fare modellerinde uzun süreli hayatta kalma ile sonuçlandı.
UMass Amherst’de biyomedikal mühendisliği alanında Yrd. Doç. Dr. Prabhani Atukorale ve UMass Chan Tıp Fakültesi'nde moleküler, hücre ve kanser biyolojisi alanında Yrd. Doç. Dr. Marcus Ruscetti, "Yaşlanmayı tetikleyen ajanlarla birleştirilmiş doğuştan gelen bağışıklık agonistlerinin nanopartikül dağıtımı, pankreas kanserinin T hücresi kontrolünü teşvik ediyor" başlığıyla yayımlanan araştırmanın başlıca ortak yazarlarıdır. Atukorale ve Ruscetti, yaptıkları açıklamada, modüler terapötik yaklaşımın, bireysel hastalar için uygun şekilde uyarlanabileceği, ayrıca diğer kanser türlerine yönelik tedavilerin geliştirilmesinde de kullanılabileceğini önerdiler.
Yazının DevamıBağırsak solucanı proteini yara izlerini onarır mı
Rutgers Üniversitesi araştırmacıları, bağırsak nematodu paraziti Heligmosomoides polygyrus tarafından üretilen bir proteinin, farelerde yara iyileşmesini arttırmak için kullanılabileceğini keşfetti. Çalışma, Tegaderm bandajı altında cilt yaralarına TGF-β mimik (TGM) proteini uygulanmasının yara kapanmasını hızlandırdığını, cilt yenilenmesini iyileştirdiğini ve skar dokusu oluşumunu önlediğini gösterdi. Rutgers Bağışıklık ve Enflamasyon Merkezi direktörü William C. Gause liderliğindeki araştırmacılar, Life Science Alliance'da yayımlanan makalelerinde, fare çalışmalarından elde edilen bulgularda TGM'nin topikal uygulamasının. hem yara iyileşmesini artırmada hem de standart yara tedavisi için genel olarak faydalı uzun vadeli bir sonuç yaratmada etkili olduğunu öne sürdüler.
Araştırma “Helmint proteini, fibrozisi önleyerek ve doku yenilenmesini teşvik ederek yara iyileşmesini artırır” başlığıyla yayımlandı.
Yazının Devamı