Son Yazıları
Ortodoks program başarısız, hükümet inkar ediyor
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz önceki hafta azalan cari açığın, makro finansal istikrarı güçlendirerek dezenflasyon sürecine katkı sağlamaya devam ettiğini bildirdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek gerek konvansiyonel medya gerekse sosyal medya üzerinden sık sık yaptığı açıklamalarda ‘program çalışıyor’ ifadesini kullanıyor.
Yazının DevamıTrump ABD’nin çöküşünü durduramayacak
ABD başkanlık seçimlerini Donald Trump kazandı. 130 yıl sonra ilk kez ara verip tekrar seçim kazanan ABD Başkanı oldu. Trump, 312 delege çıkarırken Harris 226 delegede kaldı. Böylece Trump, beklenenin üstünde bir güce erişti. ABD tarihinde seçilen en yaşlı ve bir suçtan dolayı ceza almış ilk başkan olan 78 yaşındaki Trump’ın seçim kampanyasında en çok öne çıkan sloganlarından birisi ise şuydu: “Enflasyon ABD’yi öldürüyor!”
ABD, 2020 sonrasında tüm dünyada olduğu gibi yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı ile karşı karşıya kaldı. Dolayısıyla bundan birkaç yıl önce seçimde kazanma şansı bulunmayan Trump’ı en çok destekleyen etken yükselen enflasyon ve erozyona uğrayan vatandaşın alım gücü oldu. Tecrübeli bir politikacı olan Trump, seçim kampanyasında bunu ‘fırsata çevirmesini’ bildi. Yazıdaki görsel Amerikan seçmeninin tercihinde hayat pahalılığının en önemli etken olduğunu açıkça gösteriyor. Yapılan ankete cevap veren seçmenlerin yüzde 81’i ekonomik durumunun dört yıl öncesine göre daha kötü olduğunu ifade etti.
Yazının DevamıSWIFT tarihe karışıyor
Bu hafta Rusya Federasyonu’nun Kazan şehrinde yapılan BRICS Zirvesi öncesinde ABD dolarının egemenliğine darbe vuran adımlarla ilgili haberler yoğunlaştı. Bunlardan belki de en önemlisi SWIFT’e alternatif olarak geliştirilen mBridge (Çoklu Merkez Bankası Dijital Parası Köprüsü) Projesi’dir.
mBridge, MBDP’leri (merkez bankası dijital parası) kullanarak gerçek zamanlı, ortaklar arası, sınır ötesi ödemeleri ve döviz işlemlerini desteklemek için geliştirilen çoklu MBDP platformudur. Proje 2021 yılında Çin Halk Cumhuriyeti, Tayland, Hong Kong ve Birleşik Arap Emirlikleri öncülüğünde başlatıldı.
Yazının DevamıSömürgeciliği perdeleme işlevi
Bu hafta içinde İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi'nde düzenlenen basın toplantısında, Nobel Ekonomi Ödülü'nün kazananları açıklandı. Açıklamada, 2024 Nobel Ekonomi Ödülü'nü Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Prof. Dr. Simon Johnson ve Prof. Dr. James Robinson'un kazandığı bildirildi. Ödül "Kurumların nasıl oluştuğu ve refahı nasıl etkilediği üzerine yapılan çalışmalar" başlıklı teze verildi.
Batı’nın sözde ileri kurumlarının İsrail’in bir yıldan beri uyguladığı soykırıma karşı iflas ettiği bir dönemde böyle bir teze ödül verilmesi manidardır. Batı’nın ekonomik, ahlaki, siyasi çöküş sürecine girdiği son yıllarda Nobel Komitesi kendi kendine propaganda yapan bu tezi parlatarak ideolojik üstünlüğü sağlama çabası içindedir. Önce ödül alan tezin özetine bakalım.
Yazının DevamıPetroyuan Petrodoların tahtını yıkıyor
BRICS’in 16. toplantısı bu yıl Rusya Federasyonu’nun Kazan şehrinde 22-24 Ekim tarihlerinde yapılacak. BRICS’in üstünde çalıştığı yeni para birimi bu yıl yapılacak toplantıda en önemli başlıklardan birisi olacak.
Bu toplantının daha çığır açıcı ve sürpriz gelişmelere gebe olması bekleniyor. BRICS’in üye sayısı bu yıl beş yeni katılımcı ile arttı. Yeni üyeler Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Mısır ve Etiyopya oldu. Bu ülkelerin ilk üçünün dünya enerji piyasasında büyük ağırlığının olması ve S. Arabistan’ın ‘mBridge’ isimli dijital para projesine katılması bu yılın iki önemli gelişmesi oldu.
Yazının DevamıOrta vadeli plan durgunluğu hedefliyor
Yazının başlığı şaşırtıcı olabilir. Ülkelerin ekonomi programları iddialı olur ve kalkınmayı, büyümeyi, gelişmeyi hedefler. Bunun istisnası ‘kemer sıkma, sıkılaştırma, dezenflasyon’ adı altında IMF’nin dayattığı veya onun çizgisinde uygulanan neoliberal reçetelerdir. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz, 2025-2027 Orta Vadeli Program’ı (OVP) iki hafta önce açıkladı. Ekonomi yönetiminin enflasyonu düşürmek (dezenflasyon) iddiasıyla açıkladığı OVP Türkiye ekonomisinin nasıl daralacağını, daha önce açıklanan hedeflerin bazılarında ne kadar büyük sapma olduğunu bize gösterdi. Özellikle büyük iddialarla açıklanan ve ana hedefi ‘enflasyonla mücadele’ olan geçen yılki OVP’de en büyük sapmanın enflasyon konusunda olması Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek liderliğindeki ekonomi yönetiminin başarısız olduğunu gösteriyor. Yeni OVP ne vatandaşı ne de iş dünyasını tatmin etti, güven verdi.
Sn. Şimşek ve ekibinin uyguladığı ‘IMF’siz IMF programı’ veya ‘dezenflasyon programı’ adı verilen ekonomi programı esasen büyüme üstünde etkili olmuştur. Nitekim 2024 yılı ilk çeyreğinde son 10 çeyrekte görülen en zayıf büyüme gerçekleşmiştir. Şunu hatırlatırım ki büyük deprem felaketinde bile bu kadar daralma olmamıştı. Dünya ekonomisinde yavaşlama ve talebin azalması daralmada etken olarak gösterilse de yüksek faiz ortamının temel etken olduğu aşikârdır. Buna bağlı olarak önümüzdeki yıl için büyüme hedefi yüzde 4’ten yüzde 3,5’e çekilmiştir. 2025, 2026 ve 2027 yılları ortalama yüzde 4,5 gibi Türkiye için vasat sayılacak bir büyüme hedefiyle geçiştiriliyor. Bu hedefin yüksek faiz ortamında tutma ihtimali zayıf olmakla beraber hedeflenen büyüme oranının Türkiye’yi yerinde saydıracağı hatta gerileteceği görülüyor.
Yazının DevamıBRICS’in bankası Türkiye’ye katkı sağlayacak
Bu hafta içinde Bloomberg haber ajansının servis ettiği bir haberde, Türkiye’nin BRICS’e katılım başvurusu yaptığı iddia edildi. Ardından Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuri Uşakov, "Türkiye, BRICS’e tam katılım için resmi başvuruda bulundu, değerlendireceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanlığı kaynakları da, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 22-24 Ekimde Kazan'da düzenlenecek BRICS Zirvesi'ne katılacağını doğruladı. Bu yaz başında Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’ın gerçekleştirdiği Çin ziyaretinde ve Rusya'da katıldığı BRICS ülkeleri dışişleri bakanları toplantılarında Türkiye’nin BRICS’e katılımının ipuçları verilmişti.
Yazının DevamıSeçim sonrası ABD ekonomisini zor günler bekliyor
Amerika Birleşik Devletleri’nde 5 Kasım 2024 tarihinde yapılacak olan başkanlık seçimlerinde adayların ekonomi programları ön plana çıkmaya başladı. Joe Biden döneminde orta sınıfın yüksek enflasyondan muzdarip olması eski başkan Trump’ın başa güreşmesinde etken oluyor. Öte yandan Biden’ın yerine geçen Kamala Harris’in ekonomi ile ilgili radikal açıklamaları kamuoyunda gündeme geldi. Önce Biden dönemi ekonomisinde yaşananlara kısaca göz atalım.
Biden döneminde ABD ekonomisi yıllık ortalama yüzde 2,9 oranında büyüdü. Enflasyon oranı yüzde 9,1’e yükselerek son 45 yılın en yüksek seviyesine geldi. Buna karşılık işsizlik son 53 yılın en düşük seviyesine geriledi. Yüksek enflasyondan dolayı ücretler reel olarak geriledi. Konut alım maliyeti son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Aylık konut taksidi ödemelerinin toplam gelir içindeki payı yüzde 14’ten yüzde 25’e yükseldi. Amerikan Rüyası’nın en önemli unsuru olan konuta erişim orta sınıf için adeta hayal oldu.
Yazının DevamıTCMB rezervleri üzerine gerçekler
TCMB’nin (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası) tuttuğu döviz rezervleri ve yaptığı müdahaleler ekonomi gündeminin en önemli başlıklarından birisi olagelmiştir. Neoliberallerin AK Parti hükümetinin ilk yıllarında yoğun bir desteği vardı. Ancak IMF ile yapılan stand by anlaşmasının süresi dolduktan sonra AK Parti’nin izlediği genişlemeci ve altyapı yatırımlarını destekleyen büyüme politikaları neoliberallerin hedefi haline geldi. Bunda AK Parti’nin Batı’nın hedefine girmesinin de rolü olduğunu unutmamak gerekir.
Neoliberal zevat TCMB rezervlerinin yetersiz olduğunu ve Türkiye’nin ödemeler dengesi krizi ile karşı karşıya kaldığını iddia etmeye başladı. Eski bir bürokrat tarafından ortaya atılan iddia diğer neoliberaller tarafından kısa sürede sahiplenildi ve sık sık dillendirilmeye başlandı.
Yazının DevamıYeni bir döviz krizi mi geliyor?
Gün geçmiyor ki bir mandacı neoliberal ekonomist döviz krizinin yaklaştığını söylemesin. Bir yıl önce Sayın Mehmet Şimşek ve ekibini hararetle destekleyen, alkışlayan, ‘muhteşem bir iletişim kurduklarını’ ballandıra ballandıra anlatan zevat bugün Şimşek ve ekibini yerden yere vuruyor. Neoliberal politikaların ‘acı reçetesinin’ hissedilmeye başlanması ve vatandaşın büyük tepkisi üzerine izleyici kitlesini kaybetmek istemeyen neoliberaller şimdi felaket tellallığına soyundu.
Ekonomi yönetimi görevi devraldığı Haziran 2023’ten beri işler daha da kötüye gidiyor. Dünyanın gördüğü en büyük ikinci döviz bazlı faiz verilerek yapılan ‘carry trade’ ile servet transferi gerçekleştiriliyor. Enflasyon oranı yüzde 38’den yüzde 75’e yükseldi, TL yüzde 51 değer kaybetti, üretim yavaşladı, ve stagflasyon (yüksek enflasyon ve durgunluk) gündeme geldi.
Yazının DevamıGıda savaşları ufukta
Dünyanın kontrolünü kaybeden Batı’nın bu durumu tersine çevirmeye çalışırken dünyaya dayattığı neoliberal politikaların yol açtığı ekonomik dengesizlik kendisini vurmaya başladı. Özellikle Kovid 19 salgını sonrası yükselen enflasyonda dikkati çeken en önemli başlıklardan birisi gıda fiyatlarıydı. Financial Times, geçen ay sonunda dünyanın en büyük tarımsal emtia şirketlerinden Olam Group’un yöneticilerinden birisi olan Sunny Verghese’nin yaptığı konuşmayı ‘Gıda Savaşları Başlıyor’ başlığıyla gündeme getirdi.
Redburn Atlantic ve Rothschild tüketici konferansında konuşan Verghese, ‘yiyecek ve su için daha büyük savaşlar vereceğiz.’ dedi. Olam Group’un diğer bir iştiraki olan Olam Food Ingredients dünyanın en büyük kakao, kahve, kuruyemiş ve baharat tedarikçilerinden birisi olduğunun altını çizerim.
Yazının DevamıTekeller gidişattan memnun
TÜSİAD’ın geçen hafta içinde yaptığı Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısına Hazine ve Maliye Bakanı Sn. Mehmet Şimşek de katıldı. Toplantıda TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras ve Sn. Şimşek’in yaptığı konuşmalar gündemde yer aldı. Bu toplantı TÜSİAD’ın ve çevresinde kümelenmiş olan iş insanlarının ekonomi politik tutumu açısından önemliydi.
Sn. Mehmet Şimşek’in bir yıldan beri uyguladığı politikalara destek olduğunu açıklayan TÜSİAD Başkanı 10 yılda zaman kaybedildiğini ve Türkiye’nin yoksullaştığını iddia etti. Oysa Dünya Bankası verilerine göre 2023 yılında SGP’ye göre (Satın alma Gücü Paritesine) kişi başına gelir 34.414 dolar oldu. 2014 yılında bu rakam 23.818 dolardı. Orhan Turan son 10 yılda özellikle de enflasyonun patladığı (veya bizzat üyeleri tarafından patlatıldığı) son 3 yılda gelir dağılımını bozulduğunu söylemekten kaçındı. Toplantıda konuşma yapan TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras ‘Ekonomik sıkılaştırmanın faturası yoksullara çıkarılmasın.’ dedi.
Yazının DevamıABD neoliberalizmin bitişini sessizce kabul etti
Kasım ayının 5'inde yapılacak ABD seçimleri öncesinde Amerikan siyasetinde tansiyon yükselmeye başladı. Siyasi gündemin ötesinde geçen birkaç yıl içinde Amerikan ekonomisinin yönü ile ilgili önemli gelişmeler yaşandı.
ABD’de yaşanan bankacılık krizinin hemen ardından 27 Nisan 2023’te Joe Biden yönetiminin çekirdek kadrosunda bulunan Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan önemli bir konuşma yaptı. Konuşma esasen ABD’nin izlediği 40 yıllık Ortodoks neoliberal politikaların iflasını ve ‘Yeni Washington Konsensüsü’ adı altında devletçi bir ekonomik modelin uygulanmaya başladığını ilan ediyordu. Bir Amerikan Ulusal Güvenlik Danışmanı’nın bu açıklamayı yapması konunun ABD için ne kadar önemli olduğunu bize gösteriyor. Önce açıklamanın önemli başlıklarına, ardından fiili uygulamalarına bakalım.
Yazının DevamıAvrupa ekonomisi çöküyor
Haziran ayının 10’unda yapılan Avrupa Parlamentosu seçim sonuçları dünyada şok etkisi yarattı. Seçimlerde hemen hemen bütün AB üyesi ülkelerde milliyetçi partilerin oy oranlarında önemli artış oldu. Bu seçimler Avrupa’nın siyaset sahnesinde yeni bir perde açıldığını gösteriyor. Atlantikçi medya ve siyasi aktörler milliyetçi oyların yükselişini ‘aşırı sağ’, ‘ırkçı, Nazizm, faşizm dalgası’ olarak yaftalayarak yeni bir karalamada gecikmedi. Avrupa’da yaşanan uzun süreli ekonomik durgunluk Rusya ambargosu ile daha da derinleşti. ABD Avrupa’ya ambargoyu dayatırken kendisi ekonomik durgunluktan kaçınmayı başardı.
Kovid-19 salgını sonrası hızla yükselen enerji fiyatları ve enflasyon sonrasında ABD ve Avrupa’da durgunluk olacağı beklentisi güçlenmişti. Avrupa ile ilgili beklentiler gerçekleşti ve bunun faturasını seçmenler iktidar partilerine çıkardı. Aynı süreçte ABD durgunluktan kurtulmayı başardı. İşsizlik tarihin en düşük seviyelerinde, rekor hızda yeni işletmeler açılıyor ve ücretler hızla artıyor.
Yazının DevamıEkonomik bağımsızlık için BRICS
SPIEF'in yani St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu’nun 2024 yılı toplantısı 5-8 Haziran tarihleri arasında St. Petersburg'da gerçekleşti. SPIEF Organizasyon Komitesi Sekreteri Anton Kobyakov, foruma 139 ülkeden 21 binden fazla katılımcının katıldığını söyledi. Etkinliği düzenleyen Rusya'nın Roscongress Vakfı pazartesi günü yaptığı açıklamada, 2024 SPIEF’te, ticari sır teşkil eden tutarlar hariç 6.492 trilyon ruble (73 milyar dolar) değerinde 1.073 anlaşmanın imzalandığını söyledi. Vakıf, Rus devlet şirketi VEB.RF ile hidroelektrik şirketi RusHydro arasındaki anlaşmanın değer açısından forumdaki en önemli anlaşma olduğunu ve tahmini 650 milyar rubleye ulaştığını ifade etti.
SPIEF; 1997'den bu yana St. Petersburg'da düzenlenen ve Rusya'nın ekonomi ile ilgili her yıl düzenlenen etkinliktir. 2006'dan beri Rusya Devlet Başkanı, her yıl 120'den fazla farklı ülkeden 10 binden fazla kişi katılıyor. Forum, büyük Rus ve uluslararası şirketlerin genel başkanlarını, devlet başkanlarını, siyasi liderleri, başbakanları, başbakan yardımcılarını, bakanları ve valileri bir araya getiriyor. Forumun temel amacı, Rusya ile diğer ülkeler arasındaki coğrafi ve bilgi engellerinin aşılmasına yardımcı olarak işletmelere ve hükümetlere pratik çözümler sunmaktır. Forum, tarihsel olarak Rusya'nın doğrudan yabancı yatırımı çekmesi, ekonomi politikasını tartışması için tasarlanmıştı. SPIEF forumu bir süre 'Rusya'nın Davosu' olarak tanımlandı. Bugün geldiği konum itibarıyla ‘Avrasya’nın Davos’u’ olarak nitelendiriliyor.
Yazının DevamıTürkiye BRICS’e güç katacak
Hafta başında Türkiye’nin BRICS’e katılmak istediğine dair haberler ajanslar tarafından duyuruldu. Türkiye'nin BRICS'e yönelik yaklaşımını değerlendiren Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, şunları söyledi: "Türkiye gibi önemli ortaklarımız dâhil komşu devletlerin BRICS'e yönelik artan ilgisini memnuniyetle karşılıyoruz. Elbette bu ilgi, Rusya'nın başkanlığında hazırlanan BRICS zirvesinin de gündeminde olacak.
Bu Örgüt, katılmak isteyen tüm ülkelerin çıkarlarının tamamını karşılayamayabilir ancak BRICS, ilgi gösteren tüm devletlerle temasları sürdürmekten yana." Rusya'nın Nijniy Novgorod kentinde 10-11 Haziran'da BRICS ülkeleri dışişleri bakanları toplantısı yapılacak. Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan da gelecek hafta Rusya'da düzenlenmesi planlanan BRICS toplantısına katılacağını belirtmişti. Söz konusu gelişmeler Batı ekonomisine bağımlı olan Türkiye’nin bu cendereden çıkması adına çok olumludur.
Yazının Devamı