Din tabusu aydınlanıyor mu?
İslamiyet konusunda çalışmalarıyla tanınan Arif Tekin, yayımladığı kitaplarıyla din tabusunu aralamayı ve aydınlanmayı sürdürüyor. Yazar, detaylı ve kapsamlı araştırmalarına devam ediyor
İslamiyetin 7. yüzyılda ortaya çıkışından itibaren yaklaşık 13 yüzyıl (asır) geçmiş. Cahiliye (bilgisizlik) dönemi olarak adlandırılan İslamiyet öncesi, Hz. Muhammed’in de eleştirdiği ve yergide bulunduğu konuydu. Bugün bilimin her türlü imkânından faydalanan İslam dünyası, diğer yandan cahiliye dönemini aratmayacak uygulamalarıyla eleştiri konusu olmaktan kurtulamamıştır. İnancını bir yaşam biçimi olarak topluma dayatmaya çalışanların yanı sıra oy potansiyeli gören ve dünyevi çıkarlarına dini alet edenlerin sözde dindarlar tarafından yüceltilmesi çelişkidir; fakat aynı zamanda toplumsal aydınlanmanın önünde aşılması gereken büyük ve hassas bir engeldir.
Söz, haber, rivayet anlamına gelen ve kanıtlanması mümkün olmayan hadislerle günümüz olaylarını yorumlamak, Allah ile kul arasında gizli kalması zorunlu kılınan dini ibadetleri adeta gösteri haline dönüştürmek, dinen yasak olan hırsızlık, yalan, inkâr gibi etik ve evrensel değerlerle bağdaşmayan davranışların yüceltilmesi, toplumun en hassas belki de yumuşak karnıdır diyebiliriz.
Dinler mitoloji mi?
Allah’ın verdiği canı yalnızca Allah alır hükmü olmasına rağmen İslami inanç sistemi, dini övme ve yüceltme dışında hiçbir öngörüye ve tartışmaya izin vermediği gibi tartışmaya açanların katline ferman çıkartabiliyor. Cumhuriyet dönemi aydınlanmacılarından Turan Dursun, Allah, Kuran, İslamiyet ve kısacası din inancı üzerine yaptığı kapsamlı ve derinlikli araştırmaları sonucunda hakkında ölüm fetvası verilen ve 1990 yılında katledilenlerden sadece birisi.
Turan Dursun’un katledilmesinden sonra günümüzde en derinlikli ve kapsamlı çalışmayı yürüten Arif Tekin’dir. Din konusunda araştırmalarını sürdüren Arif Tekin, tehlikeli bir riskin altına girmesini insanlık için didinen, tüm dinlerin mitolojik bir düşünce olduklarına ve insanoğlunun bunlara değil, ancak kendisi tarafından yönetilmesi gerektiğine inanan, bu yolda mücadele yürüten tüm duyarlı insanlara ithaf ederek başlamış. 1999 yılında “Bilinmeyen Yönleriyle Kur’an” adlı çalışmasıyla “Turan Dursun Araştırma” Ödülü’ne layık görülen Arif Tekin, Sümerlerden İslam’a Kutsal Kitap ve Dinler, Kuran’da Kadın ve Hz. Muhammed’in Hanımları, Kuran’da Allah, Kuran’ın Kökeni, Bilinmeyen Yönleriyle Hz. Muhammed’in Ölümü ve İslam’da İçki gibi bilinen veya yanlış bilinen yönleriyle birçok konuya araştırmalarıyla açıklık getirmiş.
Cevabını bulan sorular
İslamiyet’i gerçekten doğru anlamış mıyız? Herkesin kendine göre ve işine geldiği gibi yorumlaması ve bunu “yorum farkı” gibi sığ bir gerekçeye bağlaması ne derece doğru? Kuran’ın kökeni nerelere kadar uzanıyor? Kuran’ın bilinmeyen yönleri nelerdir? Hz. Muhammed’in çokeşliliği acaba bugün din adamlarının anlattıklarından mı ibaret, yoksa bilmediğimiz nedenleri mi vardır? En çok tartışma konusu olan içki, gerçekten yasak mı veya hangi durumlarda haramdır? Söz konusu din olunca akıl, mantık, felsefe ve bilimi görmezden mi gelmeliyiz? Körü körüne tapınmak mı, yoksa tapındığımız ilah’ı anlamak durumunda mıyız?
İşte bu ve benzer neden, niçin sorularının öncelikle doğru yanıtlarını bulmak gerekiyor ki; bu da ancak ve ancak Arif Tekin gibi yazarların adeta iğneyle kuyu kazarak ve en güvenilir kaynaklara dayandırdığı çalışmalarını takip etmek ve okumakla mümkün olabilir. Arif Tekin’in aldığı eğitime ve yararlandığı kaynaklara baktığımızda üzerinde çalıştığı konu hakkında ne derece yetkin ve hâkim olduğunu görmemek için şaşı bakmak gerekiyor. Arif Tekin Kitapları/Berfin Yayınları
Veysel Boğatepe