21 Aralık 2024 Cumartesi
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ÖZDEMİR İNCE/ Harf Devrimi konusunda zırvalar -(TAMAMI)

ÖZDEMİR İNCE/ Harf Devrimi konusunda zırvalar -(TAMAMI)
A+ A-

Mürteci tayfasından Mustafa Armağan, Zaman Gazetesi'nde yayınlanan "7 Soruda Harf İnkilabı" (04.11.12) adlı yazısını bir dergi kapağı ve bir alıntı ile süslemiş.

Kapak, 1928 Ağustos ayının Akbaba Dergisi'nin kapağı: Elinde bir divit, ayaklarının altında Arap harfleri, Mustafa Kemal görülüyor. Arkada, ufukta bir güneş doğmakta... Yazıcı Mustafa Armağan, resmin altına, "Arap harflerinin Yunanlılar gibi 'düşman' kategorisinde görüldüğünü resmeden örneklerden sadece biridir" diye yazmış. (Önemli not: "Yunanlılar" yanlıştır. Doğrusu: "Yunanlar.")

Devrimin Arap harflerini "düşman" olarak gördüğü doğrudur. Devrim Latin harflerini alarak Arap-İslam zihniyet dünyasından ayrılmayı seçmiştir. Bu değişim olmasaydı Halifeliği ve saltanatı kaldıran Devrim'in hiçbir etkisi kalmazdı.

Bir anlamsız alıntı

Mustafa Armağan, yazınsal ve felsefî önemi abartılıp cilalanmış Cemil Meriç'ten bir alıntı yapmış:

"1928'den itibaren kütüphaneler tuğla yığınına dönecek..."

Bu cümleyi okuyan, 1928 yılında, Osmanlı-Arap harflerinin mirası olarak, Saint-Petersbourg (30,7 milyon kitap), Washinton (22 milyon kitap) kütüphanelerinin bize kaldığını sanabilir. Ama ülkede ne kütüphane, ne de tuğlaya dönüşecek kitap vardı:

Osmanlıların ilk dönemlerinde Selçuklu geleneğinin devamı olarak kütüphaneler cami, türbe, tekke gibi yerlerde ya da imarethanelerde kuruluyordu. Bu kütüphanelerde bulunan kitapların büyük çoğunluğu dini kitaplar idi.

1925 yılında hazırlanan bir rapora göre: 64 il merkezinden 45'inde ve 395 ilçeden 366'sında genel kütüphane yoktu. Bütün Anadolu'daki kitaplıklarda bulunan kitap sayısı 60-70 bin dolaylarındadır. (Axis 2000 Büyük Ansiklopedi, Milliyet/Hachette)

2012 yılında, bizler için, Arap, Çin, Japon, Kril alfabeleriyle yazılmış olan hiçbir değerli eser tuğla yığını değildir. Bu dilleri bilenler bu kitapları dilimize çevirip yayınlatırlar bizler de okuruz. Harf devrimi yüzünden tuğlaya dönüşmüş 10 tane bilimsel kitap adı veremezler.

Bir günde gelen cahillik

Mürteci yazıcı, harf devriminin okur-yazarlık açısında pek yararlı olmadığını iddia ediyor. Oysa herhangi bir kaynakta kolayca bulunabilecek sayılar bu iddiayı yalanlamakta ("Atatürk Dönemi Türkiyesi'nin Genel Durumu", Tarihin Yeri.Net):

- 1923 yılında ülkedeki okur-yazar oranı yüzde 10.6, öğrenci sayısı 350.000 civarında iken, 1938 yılında okur-yazar oranı yüzde 22.4'e, öğrenci sayısı ise 1.110.000'a çıkmıştır.

- 1923'te, tüm ilkokulların sayısı 4.894, öğrenci sayısı 341.941, öğretmen sayısı 10.238 iken, 1932 yılında okul sayısı 6.788'e, öğrenci sayısı 567.361'e, öğretmen sayısı 15.064'e yükselmiştir. 1938 yılında ise okul sayısı 7.862'ye, öğrenci sayısı 813.636'ya, öğretmen sayısı ise 17.120'ye ulaşmıştır.

Orta, lise ve yüksek öğrenimde durum ilkokullardan daha beterdi. İnönü'nün gerekçesine yer vermek için bu konuda aktarma yapmayacağım. İsteyen gösterdiğim kaynağa bakabilir.

İnönü'nün gerekçesi

İnternette gezinirken, devrim düşmanı sitelerde, İsmet İnönü'nün Harf Devrimi'yle ilgili açıklamasını buldum. Alıntıyı "Altunton.org. İslam ve Bilim" adlı siteden yapıyorum:

"Harf devriminin tek amacı ve hatta en önemli amacı, okuma yazmanın yaygınlaşmasını sağlama değildir. Okur-yazar oranının düşük oluşunun yegâne sebebi alfabenin öğrenilmesinin zor olması değildi. Uzun yıllar devlet, eğitim sorununa eğilmemiş, kitlesel eğitime önem vermemişti. Devrimin temel gayelerinden biri yeni nesillere geçmişin kapılarını kapamak, Arap-İslâm dünyası ile bağları koparmak ve dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı. Yeni nesiller, eski yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazı ile çıkan eserleri de biz denetleyecektik. Din eserleri eski yazıyla yazılmış olduğundan okunmayacak, dinin toplum üzerindeki etkisi azalacaktı." (İ.İnönü, Hatıralar, C.2.s.223)

Alıntıyı güya İnönü'nün Hatıralar'ından yapıyorlar ama Bilgi Yayınevi tarafından yayınlanan "İsmet İnönü, Hatıralar"ın Harf Devrimi'yle ilgili bölümünde (s.483-486) böyle bir "parça" yok. Bu mürteci İslamcılar anadan doğma sahtekâr! İnönü, adını verdiğim yerde, şunları yazıyor:

"Harf inkilabı okuma yazma kolaylığına bağlanamaz. Okuma yazma kolaylığı Enver Paşa'yı tahrik eden sebeplerdir. Ama, harf inkilabının bizde tesiri ve büyük faydası, kültür değişmesini kolaylaştırmasıdır. İster istemez Arap kültüründen koptuk. Arap kültürünün ve Arap dilinin tesiri hakkında, yeni nesiller bizim kadar fikir edinemezler. Bir misal olarak söylemek isterim: Benim çocukluğumda kültür sahibi adamlar, Türk dilinin kifayetsizliğinden, eksikliğinden meyus olarak bahsederlerdi ve bunun için cemiyet içinde hem Türk diye bir millet olarak Araptan ayrılığı kaldırmalıydık, hem de sağlam bir dile kavuşmak maksadıyla Arapçayı kabul etmeliydik, derlerdi. Yani vaktiyle devleti kurarken ve Türk dilini yaparken Arap dilini kabul etmek doğru olacaktı, görüşünü hararetle savunurlardı. // Anadolu'da ilk Türk devletini kuranların hepsi Türk beyi olarak devlet başına geçmişler ve milli hususiyetlerini muhafaza etmişlerdir. Sonra Osmanlılar devrinde, edebiyat vesilesiyle dil ihtiyacı genişledikçe sanatı Arap dili üzerinde işlemek hevesi milli kültürü zayıflatmıştır. Bizim devrimizde Latin harflerine geçmek Türk dilini ve milli kültürü kurtarmak için esaslı bir etken olmuştur." (S.485)

İşte size Mustafa Armağan'ın da öğrenmesi gereken Harf Devrimi'nin gerçek gerekçesi!

Son Dakika Haberleri