27 Kasım 2024 Çarşamba
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

'Aşk olsun sana çocuk, Aşk olsun…'

Hikmet Çiçek

Hikmet Çiçek

Gazete Yazarı

A+ A-

13 Haziran 1968 tarihli gazeteler, bir gençlik liderinin resimlerini bastılar, ilk kez adından söz ettiler: Deniz Gezmiş.

Emperyalizm tarafından sömürülen bir ülkenin çocuğu olduğunu, ülkenin bağımsızlığa “mecbur” olduğunu en başından gördü. Kısacık ömrünü Amerikan emperyalizmiyle mücadeleye adadı. 1968 Şubat’ında Uluslararası Ekonomi ve Ticaret Bilimleri Öğrencileri Derneği’nin (AİESEC) toplantısında konuşmak isteyen dönemin Devlet Bakanı Seyfi Öztürk’ü protesto eden öğrencilerin başında Deniz Gezmiş vardır. Sloganları, “Morrison Süleyman!”, “YankeeGo Home!”, “Bağımsızlık istiyoruz”.

68’İN UNUTULMAZ EYLEMİ

Samsun’dan Ankara’ya “Tam Bağımsız Türkiye İçin Mustafa Kemal Yürüyüşü” 1968’in unutulmaz gençlik eylemlerinden biridir. Bu yürüyüşü Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı örgütlemişti. Planlamaya göre 1 Kasım günü Samsun’dan yola çıkılacak, 10 Kasım günü Anıt Kabir’e varılacak ve Atatürk’ün önünde saygı duruşuyla eylem noktalanacaktı.

Deniz Gezmiş, “Amerikan emperyalizmine karşı milli kurtuluş yolunda izindeyiz” başlıklı yürüyüş güncesinde şöyle yazar:

“30 Ekim 1968. Saat 13 30’da toplu halde Atatürk Anıtı önüne giderek bir dakikalık saygı duruşunda bulunduk. Ardından İstiklal Marşı’nı söyleyip, Bayrağımızı ve üzeri yazılı bezi açarak yola koyulduk... Biz Anıtkabir’e varmak ve Ata’nın huzurunda O’na bağlılığımızı, hiç değilse saygı duruşunda bulunarak göstermek istiyorduk... Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir subayı bize gereken, en mükemmel kolaylığı sağladı. O sırada çelengimiz getirildi. Çelengin üzerine, ‘Amerikan emperyalizmine karşı milli kurtuluş yolunda izindeyiz-Samsun yürüyüşçüleri’ yazmıştık... Ata’nın huzuruna çıktık. Saygı duruşunda bulunduk ve deftere: ‘Amerikan emperyalizmine karşı ikinci milli kurtuluş savaşımızda gerçekten izindeyiz. Milli Kurtuluş Savaşımız yok edilemez. Onu yok etmek için bütün Türk milletini yok etmek gerekir. Tam Bağımsız Türkiye için Mustafa Kemal yürüyüşçüleri’ yazdık.” (Türk Solu, 26 Kasım 1968, S. 54)

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın bu yıl idam edilişlerinin 47. yıldönümü. 47 koca yıl; onlarsız. ama Türkiyeli devrimcilerin beyninde, yüreğinde, bilincinde var olarak geçti.

Denizler’i saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz.

DELİKANLIM

Deniz Gezmiş’in en sevdiği şiirin Nazım Hikmet’in “Delikanlım” şiiri olduğu söylenir.

“Delikanlım!.

iyi bak yıldızlara,

onları belki bir daha göremezsin.

belki bir daha

yıldızların ışığında

kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin..

delikanlım!.

senin kafanın içi

yıldızlı karanlıklar

kadar

güzel, korkunç, kudretli ve iyidir.

yıldızlar ve senin kafan

kâinatın en mükemmel şeyidir.

delikanlım!.

sen ki, ya bir köşe başında

kan sızarak kaşından

gebereceksin,

ya da bir darağacında can vereceksin.

iyi bak yıldızlara

onları göremezsin belki bir daha...

delikanlım!.

belki beni anladın,

belki anlamadın.

kesiyorum sözümü.

sevmek mükemmel iş delikanlım.

sev bakalım...

mademki kafanda ışıklı bir gece var,

benden izin sana,

sev sevebildiğin kadar.”