23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Belediye taşeron işçisi ve muvazaanın tespiti

Didem Okur

Didem Okur

Eski Yazar

A+ A-

SORU: Bir belediyede taşeron işçisi zabıta olarak çalışıyordum. Emekliliğim geldiği için taşerona kadro düzenlemesi kapsamında iş sözleşmeme son verildi. Çalıştığım süre zarfında kağıt üzerinde işçisi gözüktüğüm taşeron şirketlerden kimseyi görmedim, tanımadım, kadrolu zabıtaların bağlı olduğu amirlere bağlıydık, ancak kadrolu zabıtayla aylık ücretimiz arasındaki fark 600 TL’ydi. Benim bu aradaki ücret farkını belediyeden talep etme imkanım var mı?

Okurumuzun kadrolu zabıta ile kendi ücreti arasındaki farkı talep edebilmesi için muvazaanın tespiti talebinde bulunması gerekir. Ancak bu tespit sonunda okurumuzun esasen ilgili belediyede çalışmaya başladığı tarihten itibaren Belediyenin çalışanı olduğuna karar verilirse aradaki ücret ve diğer mali haklara ilişkin farkı talep edebilir.

5953 sayılı Belediye Kanunu 67’nci maddesi, 4857 sayılı İş Kanunu’nda taşeron işçi çalıştırılması konusundaki sınırlamalara tabi olmadan, bu maddede sayılan işlerin taşerona verilebilceğini öngörmektedir. Maddede bahsi geçen işler, park, bahçe, sera, refüj, kaldırım ve havuz bakımı ve tamiri; araç kiralama, kontrollük, temizlik, güvenlik ve yemek hizmetleri; makine-teçhizat bakım ve onarım işleri; bilgisayar sistem ve santralleri ile elektronik bilgi erişim hizmetleri; sağlıkla ilgili destek hizmetleri; fuar, panayır ve sergi hizmetleri; baraj, arıtma ve katı atık tesislerine ilişkin hizmetler; kanal bakım ve temizleme, alt yapı ve asfalt yapım ve onarımı, trafik sinyalizasyon ve aydınlatma bakımı, sayaç okuma ve sayaç sökme-takma işleri ile ilgili hizmetler; toplu ulaşım ve taşıma hizmetleri; sosyal tesislerin işletilmesi ile ilgili işlerdir.

Ancak işin belediye tarafından taşerona (alt işverene) verilmesi, muvazaa iddialarının, yani işçinin başından itibaren belediyenin işçisi sayılmasının araştırılmasına engel olmaz. Bir alt işveren (taşeron), bir asıl işverenden sözleşme ile üstlendiği mal veya hizmet üretimi için belirli bir organizasyona, uzmanlığa ve hukuksal bağımsızlığa sahip değilse, kısaca üretim ya da hizmet sunumuna ilişkin ekonomik faaliyetin bağımsız yönetimini üstlenmemişse asıl işveren alt işveren ilişkisinden çok olayda, asıl işverene işçi temini söz konusu olacaktır. Yargıtay uygulaması da bu yöndedir:

“Dosya içeriğine göre davacı işçi davalı belediye işyerinde zabıta işçi alımına yönelik sözleşme kapsamında çalışmış, fiilen yükleniciye bir iş verilmemiştir. Sözleşme tamamen işçilik temini şeklinde düzenlendiği gibi, her iki taraf tanıkları da davacının zabıta görevlisi olarak çalıştırıldığını ve emir ve talimatları belediyenin zabıta amirlerinden aldığını açıklamışlardır. Davalı şirketin bağımsız bir işveren olarak kendi iş organizasyonunu kuramadığı açıktır. Bu anlamda davalılar arasında kurulan ilişki hem 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesi hem de 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 67. Maddesi anlamında bir asıl-alt işveren ilişkisinin unsurlarını taşımamaktadır.”

(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/33444 E. 2015/35945 K.17.12.2015 T.)