Bir alakarga ve çocuklar
Anadolu halklarından duyup derlediği, özellikle hayvan ve biraz da insan içerikli masallar aracılığıyla, her yaştan insanı eğiten ve bu yolla bir felsefe oluşturan dünyaca ünlü masalcı (fabl’cı) Ezop; MÖ VI. yüzyılda yaşadı.
Doğup büyüdüğü yer de, Afyonkarahisar’a bağlı Emirdağ ilçesiydi.
İşte aşağıda onun derlediği masallardan birini şiirleştirip sunuyorum.
İyi haftalar dileğiyle...
KARTAL, ALAKARGA VE ÇOBAN
Bir kayanın üstünde,
Tünedi de tünedi,
O azgın Kartal.
Hem de sinsi sinsi...
Kapıp götürmekti çünkü niyeti,
O minnacık Kuzu’yu,
Otlarken çayırlıkta az ötesindeki!..
Çok geçmedi aradan,
Birden atladı Kuzu’nun üstüne!
Ve kavrayınca onu pençeleriyle iyice,
Havalandılar birlikte;
Mavilikleri içinde gökyüzünün,
Serpile serpile...
O minnoş Kuzucuk da,
Çıkarmadı hiç sesini!
Çok mutluydu çünkü öylesine,
O maviş mi maviş yolculukta...
Ve Kartal da seviniyordu haliyle,
Baktıkça o sessiz, o uslu yemine...
Alakarga
Ama kaparken Kartal o sessiz yemini;
İzlemişti onları bir Alakarga,
Tünediği ağaç dalından az ötedeki.
Doğrusu o Alakarga da,
Çatlayacaktı çat diye kıskançlıktan,
Kartal’ın havalandığını görünce Kuzu’yla:
“Gider kaparım canım,
O kuzucuğun anasını ben de!..”
Diye başladı kendini avutmaya...
O Kuzu’cuğun anası da,
Yas tutuyordu zaten az ötede;
Yavrumu kapıp götürdü,
O hain Kartal diye...
İşte tam o sırada,
Kurşun gibi fırladı tünediği daldan,
O kıskanç Alakarga!
Ve daldı hemen,
O kocaman koyunun sırtındaki,
Sımsıkı tüylerin arasına!
Değil koyunu kaldırmak hani,
Çıkaramadı ayaklarını bile Alakarga,
Koyunun tüyleri içindeki!..
Ve başlayınca cıyak cıyak bağırmaya,
Koşageldi Çoban az ötedeki...
Güldü ama çok da acıdı Alakarga’ya,
Görünce onun o halini...
Çıkardı hemen onu,
Tüyleri arasından koyunun!
Ve kısalttı tüylerini, telelerini de,
Artık uçup kaçmasın diye...
Ve o gün bizim Çoban da,
Otlatırken sürüsünü,
Hoşbeş etti hep Alakarga’yla.
Akşam olunca da sürüsüyle
Ve elinde o yaramaz Alakarga,
Döndü güle oynaya evine...
Evinde çocuklar görünce babalarını,
Bir tuhaf kuşla elinde öyle,
Sordular hemen o neyin nesi diye,
Tüyleri teleleri kırpılmış öyle...
“Bu da bir kuş, dedi Çoban çocuklarına.
Yaramaz bir Alakarga üstelik!
Ama bir Kartal’mış sorarsanız ona!..”
Böyle anlattı çocuklarına öyküyü,
Çocuklar da güldü kahkahalarla...
Ama acıdılar da bir yandan,
Kendini Kartal sanan,
O bücür, o yaramaz hayvana...
Ve çok geçmedi aradan,
Otlatırlarken artık sürülerini,
Dağlarda bayırlarda
Ve de oynarlarken günlük oyunlarını,
Yarenleriyle sokaklarda,
Artık canciğer oldu çocuklar,
O hınzır Alakarga’yla...
Bir başka şiirle de dünyamızın güzelliğini paylaşsak biraz, dedim...
Güzel haftalar dileğiyle...
SAÇTIKÇA ÇOĞALDI
Nasıl da gülümsediler
Görünce beni bu sabah
O mayıs çiçekleri parklardaki
Bütün gece süslenip püslenmişler
Akdeniz kokularından belliydi
Hep onlarla büyüdüm zaten
Sık sık çağırırlardı beni ormanlardan
Hele akşam çökmeyegörsün
Ağaçlarda yaşayan
O güzel Driyad’ların
Aşk ezgileriyle dolardı odam
Ve bir ışık topu olurdu o gizli aşk
Hani hep yüreğimde büyüyen
Dağıttım işte o gizli aşkı yıllardır
Dağ bayır kentler boyu
Azalmadı hiç
Saçtıkça bölüştükçe
Habire çoğaldı.
Mitolojiyle ilgilenen okurlarımız için son çıkan kitaplarımız:
HOMEROS’UN İZİNDE – İLYADA ÖYKÜLERİ
(Boyalı Kuş Yayınları)
HOMEROS’UN İZİNDE-TROYA’DAN SAVAŞ EFSANELERİ (Yaşar Atan)
KÜÇÜK PRENS (Çev.: Yaşar Atan)
(Boyalı Kuş Yayınları)