22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bombanın fitili nereye uzanır?..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

“Böl- parçala-yönet” ya da “işgal et- katlet- pay et” siyaseti ne derse desin; Suriye açısından ne Amerika’nın dediği oldu, ne Avrupa’nın, ne de bir zamanlar Şam’a en yakın duran Türkiye’nin...

Çünkü ‘BOP’un kanlı oyunları için hayal kırıklığı da olan Suriye’de gidişat artık tek kişinin lehine çalışıyor...

Dünyanın dikkatle izlediği o kişi, ülkesini savunmak için beş yılı aşkın süredir hiçbir mücadeleden kaçınmayan, hatta her fırsatta cepheye inerek askerlerine moral veren, bombardıman altında da olsa, halkın içinden çıkmayan Suriye lideri Beşar Esad’dan başkası değil...

Bölgeden gelen son haberler yalnızca kan deryasına dönüştürülen Ortadoğu için değil, son dönemde Selefi teröründen artık daha çok muzdarip olan tüm dünya ülkeleri için de yaşamsaldır...

Çünkü ülkenin neredeyse üçte birini kan deryasına çeviren, çoluk çocuk demeden katliamlar yapan ve sokaklarda kafa keserek emperyalizmin tuzaklarına hizmet eden El Kaide türevi taşeronlar yeniliyor Suriye’de...

Ajanslar Suriye’deki müthiş kuşatmanın detaylarını sıralıyor her gün;

Ve haberlere bakılırsa, IŞİD ve benzeri Selefi örgütler ganimete ulaşamamış istilacılar gibi sokak sokak dökülüyor, mevzi kaybediyor, güç yitiriyor ve en önemlisi de eski marjinal günlerine dönmeye başlıyor...

İşte bu tükeniş, dünya terör tarihinde görülmemiş vahşetlere de imza atan dinci bir örgütün kanlı topraklardaki son çırpınışını da haber veriyor!..


Şam’dan büyük kuşatma...

Peki, Suriye’de yaşadığı erozyon giderek artan IŞİD’deki dağınıklığın, zayıflamanın ve çöküşün asıl sebebi nedir?..

Kimin elinin kimin cebinde olduğu pek belli olmayan, kaynayan kazan Ortadoğu’da, yukarıdaki sorunun onlarca yanıtı olabilir;

Belki Irak’ın neredeyse yarısını işgal eden IŞİD’in, 3 yıl önce tam olarak ele geçirdiği Musul’dan da temizlemesi başlattı erozyonu...

Belki de ABD ve Avrupa kentlerinde, bombalarla, kamyonlarla, minibüslerle ve son olarak bıçaklı milislerle gerçekleştirilen katliamların yarattığı uluslararası tepki de ezmeye başladı IŞİD’i?..

Ya da belki, öldüğü örgüt tarafından da kabul edilen IŞİD lideri Bağdadi’nin yokluğunun, şeriatçı militanlar arasında başlattığı dağınıklık da tükenişi hızlandırdı...

Sonuçta ne olursa olsun; Suriye’de 5 yılı aşkın süredir kan ve terörle, korku ve kaosla, ölüm ve yıkımla ebeddiyen saf tutmaya çalışan IŞİD cephesiyle ilgili çok şaşırtıcı ve de teyakkuzda olunması gereken haberler gelmeye devam ediyor...

İşte son olarak örgütün uzun süredir terör baskısıyla adeta işgal ettiği Deyrezor kentini de Suriye ordusu kuşatmaya başlamış...


Deyrezor’un işareti!..

Yaklaşık 3 yıldır Deyrezor’a kan kusturan, katliamlar yapan ve bölgedeki büyük saldırıları da buradan idare eden IŞİD, kentin neredeyse bütün cephelerinden kuşatma altına alınmış...

Yani; örgütün elinde tuttuğu hava ikmal üsleri ile petrol sahalarındaki işgale de önemli oranda son verilmiş ki, bu durum kanlı örgütün hareket kabiliyetini ve askeri gücünü çok büyük oranda geriletmeye başlamış...

Israrla vurgulayalım ki, bu saptamalar sıradan bir terör haberi ya da analizin gözardı edilecek parçaları değil... İşte bu yüzden IŞİD’in tükenişinin hızlandığını gösteren Deyrezor’la ilgili haberleri sakın ola küçümsemeyin...

Çünkü Irak’la birlikte Suriye’de de mezhep savaşını kışkırtmak için her zaman fırsat kollayan bir örgütün en güvendiği bölgelerde bile hızla tükenmeye başlaması, ABD, Avrupa ya da diğer bölgelerden çok Türkiye’nin huzuru açısından çok büyük önem taşıyor...


Teyakkuzun zirvesi!..

Türkiye’yi her zaman tehdit eden ve Anadolu’da son 4 yılda büyük güvenlik sorunları çıkartan IŞİD’in pusuda olabileceğine ilişkin kaygıları yansıtırken, örgütün Antep, Ankara ve İstanbul’da yüzlerce kişinin ölümüne yolaçan vahşice saldırılarını sakın ola unutmayınız...

Bu saldırıların fitilinin başta Deyrezor gibi örgütün adeta “kurtarılmış bölge” haline getirdiği ve terör karargahı olarak kullandığı işgal merkezlerinde planlandığını da gözardı etmeyiniz!..

Son dönemde kanlı örgüt en çok kaybı Deyrezor’da verirken, IŞİD’in üs haline getirdiği bu kentte de etkili biçimde kuşatılması ve ulaşım yollarının büyük oranda kesilmesi Suriye’de huzura giden güzergahtaki en büyük engelin kaldırılması anlamına da geliyor...

Ancak IŞİD ve El Kaide analizlerinde her zaman dikkat çektiğimiz asıl tehlikenin, her zaman pusuda olduğunun bir kez daha altını çizmeden de geçmeyelim;

IŞİD gibi şeriatçı örgütler askeri açıdan sıkıştıkları ve tükenmeye başladıkları en kritik dönemlerde, her zaman en yakındaki hedeflere yönelmekten çekinmediler...

Velhasıl Deyrezor ve çevresinden kaçan bir örgütün, kendini eylemsel açıdan ifade edeceği saldırı alanları bellidir; Irak, Suriye ve ne yazık ki örgüte bir zamanlar hoşgörüyle bakan siyasetçi ve yazarların da bulunduğu Türkiye!


Aman dikkat!..

IŞİD’in en önemli kalesi Deyrezor’da bile yenilmeye başlaması, eminim bu örgütün son yıllarda kanlı saldırılarla hedef tahtası haline getirdiği ABD ve Avrupa tarafından da çok dikkatle izleniyordur...

Ancak, yakın hedef açısından Türkiye’nin teyyakuza en çok önem veren ülkelerin başında olması gerektiği de yaşamsal önemdedir...

Çünkü Irak ve Suriye’de sıkışan örgütün daha önceleri Türkiye’de onlarca büyük eylem yapması ve yüzlerce masumu katletmiş olması unutulacak gibi değil...

Velhasıl; IŞİD gibi insanlık için çok tehlikeli bir örgütün ele geçirdiği Musul’da sonra, Suriye’nin önemli bölgelerinde ve son olarak Deyrezor’da etkisiz hale getirilmesi çok önemli bir soruyu her zaman en tepede tutmaya devam edecektir;

IŞİD, Irak’tan sonra Suriye’de de yenilirken, kanlı fitilin ucu serseri mayın gibi bundan sonra nereye uzanabilir acaba?

Hizbullah, El Kaide ve IŞİD’den çok çekmiş Anadolu toprakları açısından, “aman dikkat” demekten başka bir şey gelmiyor elden!