Burdur'un asıl enkazı!..

Devletin tüm bürokrasisinin vahim bir rezaleti izlemekle yetindiği koca Burdur kenti... Ve orada kaderine terkedilmiş bir ilkokul binası... Hem de “Atatürk” Caddesi’nde, üstelik adı da “Gazi...”
Depreme dayanıksız diye terkedilen ve yıkımı devam eden okulun pencerelerinden aylardır kirli birer bez parçası gibi savrulan kocaman bir Atatürk posteri ile Türk Bayrağı görenlerin yüreğini acıtıyordu...
Medyaya yansıyan fotoğraflara bakınca; adeta enkazı örtmek için kullanılan bayrak ve posterin yıpranmış halde, köhneliğin üzerinde sallanmasını kentin valisi, emniyet müdürü ve garnizon komutanı da mı görmedi diye düşünüyor insan?..
Neyse ki CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker var da, bu rezaletler karşısında susmuyor...
Skandala isyan eden Göker, yanına CHP İl Başkanı Barış Ayten’i de alarak Atatürk Caddesi’ndeki Gazi İlkokulu’na gitmiş ve dış duvarda asılı duran, yıpranmış Türk Bayrağı ve Atatürk posterini indirerek, koruma altına almış...
Yani Burdur bürokrasisinin haftalardır ısrarla gözardı ettiği bir rezaleti, işgüzar zavallıların suratına bir tokat vururcasına ortadan kaldırmış Göker...
CHP’li vekil, o enkazın önünde gazetecilere şunları da söylemiş;
“Yeni başlayacak eğitim yılının ilk dersini Atatürk’ün evlatlarına vermek için buradayız. Kendi makam odasına Atatürk’ümüzün resmini asmak zihniyetinden yoksun bir müdür, bugün de Atatürk’ün resmini ardiyeler içinde, yıkım içinde bırakıyor. Ülkemizin kurucusu Atatürk’ün değeri inşaat değil, başköşedir. Bunun da böyle bilinmesi gerekir.”

CHP'DEN PERVASIZA REST!..

Evet; son dönemde Atatürk’e saldırılar iyice zıvanadan çıkarken, Burdur’da yaşanan bu skandalı sakın ola küçümsemeyin...
Mehmet Göker ve CHP Burdur İl Başkanı Ayten de işte bu duyarlılıkla, yanlarına aldıkları bayrak ve posteri, İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bayram’a teslim etmek üzere makamına gitmişler...
Ancak pervasız müdür kentin milletvekilini bile umursamamış olmalı ki, “randevu olmadığı için kabul etmiyorum” diyebilmiş...
Bunun üzerine Göker de, Burdur’un ve bayrağın onurunu korumak için Bayram’ın odasına girerek aynen şunları söylemiş;
“Gazi İlkokulu’nun yıkıntılarını kapatmak için bunları kullanamazsınız. Oradan almayı unuttuklarınız bir ulusun bayrağı ve bir ulusun kurucusudur. Sizi bu değerlerimize saygılı olmaya davet ediyorum.”
Daha önce de makam odasına Atatürk posteri asmadığı için hakkında “idari soruşturma” başlatılan Bayram’a sormak lazım;
Ey müdür sakın ola, “yeni binaya taşındık, Atatürk’ü unuttum” deme, çünkü masandaki gümüşlüğü bile taşımayı unutmamışsın!..
Asıl önemlisi de şudur; Müdür olacak o zat; Hadi diyelim ki Atatürk’e saygın yok, be zavallı sen bir ulusun bayrağını nasıl bir enkazın üzerine terkedersin ki?.. Üstelik ey müdür, sakın ola bu skandalı bir okul müdürü ya da zavallı bir müstahdeme fatura etme, o şehirde eğitimin de okulların da tek sorumlusu sensin!..
Bir soru da Milli Eğitim Bakanı’na; Burdur’da onbinlerce çocuğu Atatürk’e düşman ve bayrağa saygısız bir müdüre mi teslim ettiniz?..
Söyler misiniz sayın bakan; Atatürk’ün ve bayrağın kirli ve parçalanmış birer bez parçası gibi enkaz üzerine bırakılmasına göz yuman bir zat, eğitimi hangi uçuruma sürükler?.. Ve de Burdur’da asıl enkaz nerededir acaba?

BABAYA KURŞUN...

İNSAN beyni bir kere yıkanmaya görsün... Yeter ki kuşatmasın karanlıklar zihinleri tüm zifiriliğiyle...
Öfke, kör bir gericilik uğruna yeter ki yüreklere en katı haliyle nakşolmasın ve oraya bir virüs gibi yerleşmesin!.. Ve yeter ki, insanı insan olmaktan çıkacak hallere getirmesin bağnazlık...
Çünkü molla medrese-mürit- militan dergahlarında, insanların aklına İslam dininin güzellikleri, huzur, barış ve sevgiyerine tarikat şehylerinin zırvaları aşılanırsa, bu dünyada kardeş kardeşe, kız anneye ve evlat da babaya düşman oluverir...
Huzur kalmaz işte o zaman ne “aile” denilen çatının altında ne de her şeyhin kendi dinini dayatmak için siyaset kulvarında cirit attığı bu ülkede... İşte son vahim vaka da şoke edicidir zaten!.. Baksanıza; Fethullah Gülen’in terli atletinden, kirli peçetesinden ve tabağında bıraktığı yarım köfteden medet uman-şifa bekleyenlerin bilimle alay eden zavallılıklarından daha rezalet bir olay yaşandı bu ülkede..

KARANLIĞIN TRAVMASI!..

İŞTE Düzce’nin Kaynaşlı ilçesine bağlı Yeniyurt köyünde oturan, Erol K. adlı şahıs, Fethullah Gülen’e küfür ettiği iddiasıyla babası Cemal K.’yı ayağından tabanca ilevurmuş!!!
3 yıl önce polislikten istifa ettiği belirtilen Erol K. tutuklanmış ve babası da tedavi altına alınmış ama bu inanılmaz olayın düşündürdüklerine ne demeli acaba?..
Sevgili Sabahattin Önkibar dünkü yazısında bu konuya değinirken, “İslam akaidine göre babaya kurşun en büyük günah” demiş ama sormak lazım; Kendini “Allah’ın yeryüzündeki temsilcisi” diye yutturanlara kölelik yapan mürit kafalıların, İslam’a ve babaya saygısı olabilir mi acaba?.. Bu insanlık dışı olayların önlenmesinde asıl görev yine ailelere düşüyor; Çocuklarınızı, kendini keramet abidesi zanneden şeyh kılıklı bağnazlara, toplu tecavüz rezaletlerinin yaşandığı tarikat-cemaat yurtlarına ve bağnazlık merkezlerine sakın olateslim etmeyin...
Velhasıl, ey analar ve babalar; hiç kuşkunuz olmasın, beyni yıkanan evladınızgün gelir şeyhi uğruna sizi bile acımadan kurşunlar ki, işte o zaman başınızı vuracak taş bile bulamazsınız!..