Buz ülkelerini şiirleriyle ısıtan ozanlar
Gene Rusya’nın kuzeyindeki bölgelerde yetişmiş, Kutupları yüreklerindeki güneşle ısıtan iki ozanın, birer şiiriniri bölüşeceğiz.
İyi haftalar dileğiyle…
OGDO AKSENOVA
1937 doğumlu Aksenova, Dolgan alfabesini oluşturan ilk kadın ozandır. Bazı şiirlerini türkü olarak da söylüyordu sahnelerde. Halkının folklorunu derleyip kitaplaştırdı.
“Şölen” adlı şiir kitabı çok ünlüdür.
BEN BUYUM İŞTE
Kimsin sen ve neden böylesin?
Hadi söyle açıkça.
Gerçekler benim silahım da ondan.
O silahlarla çıkarım zaten,
karşısına her yalanın korkmadan.
Üstelik geyik sürülerinden çok,
hep o güzelim dostluk ısıtır yüreğimi.
Kar küreme zamanı geldiğinde de,
giderken günlük işime,
bir şiir korum,
yüreğimin en sıcak köşesine.
Ve memedeki bebeğimmiş gibi,
onu hep sever okşarım koynumda.
.
Üstelik yakar içimi Dolgan türküleri.
O zaman anlarım işte,
Katanga nehrinin ezgilerini.
Zaten “Dolgan” sözcüğü,
başlar “D” harfiyle.
Ve çok severim hani
Tundranın ürettiği,
bütün o sesleri.
Ve hemen yakalarım onları yüreğimle,
nasıl yakalarsa bir avcı,
hani bir kementle,
o güzelim geyiği.
Ve nasıl severse bir müzisyen,
kendi bestesini.
Kısacası gönülden mi gönülden,
seviyorum hepsini.
Mutluluk demek zaten “diol” sözcüğü,
ülkemiz Dolgan’da.
“Dogor” un anlamı da dostluk,
dilimiz Dolganca’da.
Adım da Dusiya, artık ne gerek çok söze,
hepsi aynı kökten olunca?
Üstelik dolmuş ciğerlerime,
havasını soluduğum bu güzel tundra
o sonsuz gökleriyle...
(Çeviren: Yaşar Atan)
***
OULOURO ADO
1939 doğumludur. “Göl çocuğu” anlamına gelen adı, takma addır.Anadili üzerine dokora yaptı.Bilimsel kitaplarının yanında epeyce şiir kitabı vardır. “”Eriyen Karlar” ve “Geyikler Uyudukça”, en ünlü şiir kitaplarıdır.
TOPRAK
Bir görseniz kutup ülkesini bizim,
karanlıklar iç içeyken o kış göklerinde.
Buzlar içinde ışıl ışılken ırmaklar hani
ve dökülen yapraklar iz bırakırken,
ince ince karlar içinde.
Ve ben ilk kez,
buzlarla yanıp tutuşan bu ülkede,
vardım dile gelmez tadına baharın
ve sarhoş oldum kokularıyla.
Duydum üstelik karanlıklar içinde,
o ürkek çığlığını geyiğin:
“Sallanma toprak sallanma, diyordu,
düşeceğim yoksa!”
Üstelik ülkemdeki yıldızlar,
o sonsuz gökyüzünü,
koyu mu koyu her gece,
maviye boyarlar.
Ve ırmakları ükemin,
okyanusa doğru,
gürül gürül akarlar.
Ve komşumun bakışlarından anlarım hep,
bana yakınlığını hani.
Her an yardıma hazırım, der gözleriyle.
Geyik çobanıdır bildim bileli;
tembellik yoktur defterinde!
Hele yollarıyla birlikte,
geyiklerini de görseniz ülkemin!
Nasıl dolup dolup taşıyorlar aşkla,
hiç yorulmadan yaşam boyu,
sarıldıkça toprağa…
(Çeviren: Yaşar Atan)
***
Her yazımızda oduğu gibi, gene buraya bir şiirimi ekliyor; sizlere şiir yüklü günler diliyorum:.
GÜNEŞLE BARIŞACAKLAR
Duymuş bu sabahki
Ayak seslerimi sokakta
Nasıl da geldi uçaraktan
Sarıkuş’um soluk soluğa
Okşadım onu uzun uzun
Bir çiçek tutuşturdu hemen elime
Yeşil yapraklı masmavi
Hasret kokulu menekşe
Bugün göç var dedi
Cümbür cemaat Akdeniz’e
Oraya bahar götüreceğiz
Donatacağız kentleri
Çiçeklerle şiirlerle
Nasıl coşacaklar
Akdenizli o halklar göreceksin
Artık güneşle barışacaklar.
(Yaşar Atan)
***
Mitolojiyle ilgilenen okurlarımız için son çıkan iki kitabımız:
HOMEROS’UN İZİNDE – İLYADA ÖYKÜLERİ (Boyalı Kuş Yayınları)
HOMEROS’UN İZİNDE – TROYA’DAN SAVAŞ EFSANELERİ - (Boyalı Kuş Yayınları)