ByLock’çu AKP milletvekilleri neyi bekliyor?

Daha 2019 seçimlerine iki yıl olsa da Türkiye seçim sathına girdi. Herkes hesabını seçime göre yapmaya başladı. ABD-AB, Erdoğan ve AKP’nin yerine yeni ekip hazırlama derdinde.
Batı’ya kendini beğendirmeye çalışanlar var. Kapalı kapılar arkasında onlardan rol talep ediyorlar.
Geçmişte AKP “Bizi kullanın” diyordu, şimdi onlar aynı şeyi söylüyorlar.

2018 MART’I

Washington ve Londra’dan gelen haberlere bakılırsa ekonomik kriz için operasyonlar devam edecek. “2018 Mart’ına kadar AKP’nin işi bitirilecek” deniyor.
Bu, hemen iktidardan gönderme şeklinde değil. Ecevit’in 2000-2001 krizi sonrası düştüğü durum sahneye konmaya çalışılıyor. Sonrası Batı’nın istediği iktidarı yaratma süreci.
Hesap böyle!

AKP OYLARI YÜZDE 35’İN ALTINA DÜŞÜNCE

Anlatılanlara göre süreç şöyle işleyecek:
AKP oyları şu anda yüzde 40’ın altında. Zaman aleyhe işliyor. Oylar yüzde 35’in altına düşünce Gül, Babacan, Davutoğlu ekibi yavaş yavaş bayrak açacak. Yeni parti için harekete geçilecek. Gül sahada daha fazla görünecek.

FOTOĞRAFTAKİ EKİP

Bu ekibe eklenecek yeni isimlerden söz ediliyor. FETÖ’nün yargıyı tam ele geçirdiği dönemde Adalet Bakanlığı yapan Sadullah Ergin’in kızının düğününde çekilen fotoğrafa vurgu yapılıyor.
Adı geçen isimler arasında, Cemil Çiçek, Melih Gökçek, Beşir Atalay, Hüseyin Çelik, Kadir Topbaş... da var.
“İstikrar ve gerilimi düşürmek için Gül” propagandası yapılacak. Yaşanan sıkıntıların sorumlusu olsa da ekonomik krizin panzehiri(!) olarak Babacan piyasaya sürülecek.
Babacan’ın, “ABD’nin ve mafyalaşmış uluslararası finans kuruluşlarının esas adamı” olarak öne çıkması dikkat çekiyor.

BYLOCK’ÇU MİLLETVEKİLLERİ

Plana göre, bu süreçte ByLock kullanan 80 civarında milletvekili devreye girecek. Yeni partinin Meclis grubunu oluşturacak.
Bunlardan fire olsa bile, en az 60-70 milletvekiliyle birlikte hareket edilecek.

ABD KARARGÂHI

ABD’nin Türkiye operasyonu için tam gün çalıştığı vurgulanıyor. “Meclis’e yürüme mesafesinde” mi bilmiyorum ama Ergenekon, Balyoz... operasyonlarında kurulan merkezin bir benzeri faaliyetteymiş.
“Ekonomik operasyon, Zarrab davası, yeni parti girişimi, muhalefetin organize edilmesi” tek merkezden yönetiliyormuş.
Ankara’nın siyasi kulislerinde anlatılanlar böyle.

ABD PLANLARI ARTIK TUTMUYOR

Dün sabah eski bir Dışişleri Bakanı ile karşılaştım. Bakanlığı dışında bölgede kritik görevlerde de bulundu. Ayaküstü sohbet ettim. Bölgedeki gelişmeleri sordum. Suudi Arabistan’ın İran’la savaşamayacağını söyledi. İsrail’in elinin çok rahat olmadığını vurguladı.
ABD’nin son dönemdeki bazı hamlelerini ve sonuçlarını sıraladı:
“Turuncu devrimler kısa sürede çöktü. Gürcistan’da Amerika’da eğittikleri Şaakaşvili’yi Cumhurbaşkanı yapmışlardı. Şimdi Ukrayna vatandaşı olmak için çırpınıyor. Ukrayna’da iktidara getirdikleri Yuşçenko unutuldu gitti. Irak’ı işgal ettiler, ama istedikleri olmadı. Barzani’yi pohpohladılar, 25 yıldır elde ettiği kazanımları 48 saatte yok oldu...”
Son yıllarda ABD’nin oynadığı tüm atların kaybettiğini vurguladı.

TÜRKİYE’DE DE AYNI

İçerde de durum aynı. Türkiye’yi denetim altında tutmak için uzun yıllar çalışmışlar ve 2002’de AKP’yi iktidara getirmişlerdi. Ama Türkiye ABD denetimine girmedi.
15 Temmuz’da FETÖ ile birlikte darbe girişiminde bulundular, olmadı. Hatta tam tersi oldu. Türkiye’de Amerika karşıtlığı zirve yaptı.
Umarız ABD’nin atına binip hesap yapanlar, yaşananlardan ders alırlar.
Aksi halde sonlarının pek farklı olmayacağı çok açık.
Türkiye Kurtuluş Savaşı vermiş bir ülke. Bu halk emperyalizme pirim vermez. Son günlerde 80 milyonun Atatürk’e sarılması iyi anlaşılmalı!..