22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çifte suikastta FETÖ izi

Darbe girişimi sırasında İstihbarat Daire Başkanlığını ele geçirmeye çalışan 36 FETÖ üyesi hakkında hazırlanan iddianamede, eski Kilis İstihbarat Şube Müdürü Gürsel Aktepe'nin, 2005'te öldürülen Kilis Belediye Başkanı Ekrem Çetin ve oğlunun katil zanlısının yakalanmasını engellediği belirtildi.

Çifte suikastta FETÖ izi
A+ A-

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde değerlendirme aşamasında bulunan iddianamede, Vakıf Ertürk adlı eski uzman jandarmanın 22 Aralık 2016'da savcılığa verdiği ifade aktarıldı.

Buna göre Ertürk, 2000-2007 arasında Kilis İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde görev yaptığını, Ekrem Çetin ve oğlu Cahit Çetin'in şehir merkezinde suikast sonucu öldürülmeleri olayı faili meçhul olarak kalınca, dönemin Kilis Valisi Aslan Kütükçü tarafından cinayeti araştırmak üzere görevlendirildiğini ve polisle ortak çalışmaya başladığını anlattı.

O dönemde Gürsel Aktepe'nin Kilis Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü olduğunu bildiren Ertürk, çalışmalar sonucunda Osman Aslan'ı cinayetin faili olarak tespit ettiklerini söyledi.

Ertürk, "Şahsı yakalamak için gittiğimizde, Aktepe'nin başında bulunduğu İstihbarat Şube elemanları tarafından, emniyete ait beyaz renkli şahin marka aracın farları ile aydınlatılarak bulunduğumuz yer deşifre edildi. Böylece şahsın olay yerine gelmeyerek kaçması sağlandı." dedi.

Katil zanlısının kaçmasının ardından kendisine ve beraberindeki görev arkadaşlarına "cinayet için örgüt kurmak, cinayete iştirak, cinayete yardım etmek, cinayet zanlısını korumak, çete üyesi olmak" gibi birçok suçtan soruşturma açıldığını anlatan Ertürk, beyanına şöyle devam etti:

"Bu olaylar üzerine karşımda bulunan yapıyı incelemeye ve araştırmaya başladım. Bu şekilde bana iftira atan Gürsel Aktepe, dönemin Kilis Cumhuriyet Başsavcısı Bülent Bingöl isimli şahısları araştırmaya başladım. Haber elemanlarımdan edindiğim bilgiler doğrultusunda bu şahısların Fetullahçı Terör Örgütü mensubu olduklarını öğrendim. O dönemde bunlara terör örgütü değil, cemaat deniliyordu. Bu araştırmalar sonucunda tespit ettiğim Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarına yönelik rapor düzenledim. Raporu da 2006'da yeni Kilis İl Jandarma Komutanı olarak atanan Mürsel Şahin'e sundum. Daha sonra Şahin beni odasına çağırdı ve 'Senin ne haddine devletin başsavcısını, şununu bununu fişlemek. Senin gibi zihniyetler hep böyle. Şunu imha et, git' dedi. Raporu işleme koymadı."

Ertürk, bu olayın ardından Şahin'in kendisine "mobbing" uyguladığını ileri sürdü.

2009'DA İHRAÇ

Sonradan öğrendiğine göre, 2006'da telefonlarının dinlenmeye başlandığını aktaran Ertürk, hakkında birçok asılsız suçlamayla dava açıldığını, tutuklandığını, tüm davalardan beraat ettiğini ancak suçlamalar nedeniyle 2009'da meslekten ihraç edildiğini anlattı.

Ertürk, haber elemanlarından defaten Aktepe ve Bingöl'ün birlikte hareket ettiklerini, polis evinde buluşarak toplantılar düzenlediklerini duyduğunu bildirdi.

Cinayet üzerinde çalışırken emniyette yaptıkları toplantılara Gürsel Aktepe, Mehmet Nur Taşkın ve Levent isimli komiserin de katıldığını ifade eden Ertürk, Levent adlı kişinin, bir gün toplantıya gittiğinde kendisine, "Bugünden sonra ne iş yaparsanız bana bilgi vermek zorundasınız. Haddinizi bileceksiniz. Ne duyarsanız bize bilgi vereceksiniz" dediğini söyledi.

Bunu, komutanı Semih Narlıoğlu'na aktardığını, onun ise Aktepe'nin de arasında bulunduğu polislere, "Benim personelim size mi çalışacak? Siz ne demek istiyorsunuz?" diye çıkıştığını kaydeden Ertürk, şu beyanı verdi:
"Aktepe, dönemin Cumhuriyet Başsavcısı Bingöl, komiser Taşkın ve Levent isimli komiser olmak üzere Kilis'te bulunan diğer Fetullahçı Terör Örgütü mensupları, Ekrem Çetin'in öldürülmesini üzerime yıkmaya çalıştılar. Bu olayın faili olan Orhan Aslan'ın da kaçmasına yardım ederek onu temize çıkarmaya çalıştılar. Orhan Aslan halen yakalanmamıştır. Cinayeti bizim üzerimize yıkmaya çalışmaları ve Orhan Aslan'ın kaçmasına yardım etmeleri nedeniyle Aktepe, Bingöl, Taşkın ve Levent isimli komiserin de bu cinayette parmağının olduğunu düşünüyorum."

DARBE GİRİŞİMİ GECESİ YAKALANDI

Çoğunluğu eski istihbaratçı 36 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, Mayıs 2015'ten itibaren hakkında arama kaydı bulunan Aktepe'nin, darbe girişimi gecesi, İstihbarat Daire Başkanlığının yakınlarındaki bir otomobilde, şüphelilerden Lokman Kırcılı ve Zeki Taşkın ile aynı otomobilde yakalandığı belirtiliyor.

İddianamede, Aktepe'nin tabletinde Eagle, KakaoTalk ve ByLock gibi programların daha önce kurulduğunun belirlendiği, darbe girişimi gecesi 23.09'da "general Mehmet Partigöç tel 530 662..." şeklinde mesaj geldiğine ilişkin kayıt bulunduğu kaydediliyor.

Aktepe ve beraberindekilerin, darbeye destek vermek amacıyla 15 Temmuz 2016 gecesi İstihbarat Dairesi Başkanlığına yönlendirildikleri ifade edilen iddianamede, Aktepe'nin "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor.

Son Dakika Haberleri