ÇKP’nin tarihî kurultayı
Çin Komünist Partisi (ÇKP)’nin 19. Kurultayı bugün Beijing’te toplanıyor. Bu kurultay, Çin için tarihî önemde. Çünkü Çin bir yol ağzında bulunuyor.
Çin, dünyanın en çok üreten ülkesi.
Dünya siyasetinde büyük ağırlığı var.
Çin, Türkiye’nin birinci ticaret ortağı.
Çin ile Türkiye’nin güvenliği aynı cephede buluştu.
Bu nedenlerle ÇKP 19. Kurultayı, dünyadan ve Türkiye’den de dikkatle izleniyor.
TARİHİ ÖNEMİ
Kurultayın tarihî önemi şurada: Çin hükümeti, 1979’dan bu yana izlediği “Dışa Açılma ve Reform” çizgisinde bir karar aşamasına geldi. Ülke Mao Zedung’un önderliğindeki devrimin yarattığı insan kaynağı ve alt yapıyla bu dönemde dünya tarihinin görmediği bir ekonomik ve toplumsal gelişmeyi başardı. Her yıl yüzde yedi çevresinde bir büyümeyle Çin ekonomisi katlanarak gelişti. Bugün Çin dünya ekonomisinin büyümesine yüzde 39 katkıda bulunan bir yere geldi. “Zenginleşmek”, bu dönemin sloganıydı. Kimileri daha çok zenginleşecek, kimileri daha az zenginleşecekti. Ve öyle de oldu.
SADE YAŞA SIKI ÇALIŞ HALKA HİZMET ET
Şimdi Çin yönetimi, zenginleşmede farklılıkların getirdiği sorunları önüne koymuş bulunuyor. O nedenle Marksizmin yaratıcı uygulamasına bağlılık, Parti’nin önderliği, Mao Zedung’un tarihsel ağırlığına göndermeler ve sosyalizmin kuruluşunda kararlılık vurguları öne çıkıyor.
ÇKP, yolsuzlukla mücadeleyi şimdi sınıfsal farklılaşma eğilimlerini sınırlama göreviyle ilişkili olarak ele alıyor. Buna bağlı olarak, Batıdan gelen “Mao’yu inkâr” eğilimine karşı kararlı mücadele görevleri belirleniyor. Marksizmin kılavuzluğuna bağlılık vurguları öne çıkıyor. Devlet kaynaklarının özel kesime değil, kamu işletmelerine ayrılması kararlaştırılıyor. Parti, özel sermaye kesiminin sosyalizmin değerlerine bağlı olması için özel siyasetler geliştiriyor ve bu kesimde de örgütlenmeye yöneliyor. Yakın zamana kadar zenginleşme teşvik ediliyordu, şimdi zengin olmak peşinde koşanlara Partinin kapıları kapatılıyor.
Mao döneminin ünlü parolası olan, “Sade yaşa, sıkı çalış, halka hizmet et”, yeni dönemin yükselen değeri oldu.
ÇKP’NİN ÖNDERLİĞİNİ GÜÇLENDİRMEK
Bu tarihsel koşullarda, ÇKP 19. Büyük Kurultayı’nın Dört Güçlendirme hedefi var:
-Ülkede Çin Komünist Partisi’nin önderliğini güçlendirmek,
-Çin Komünist Partisi’nde Marksizmi güçlendirmek,
-Halk Kurtuluş Ordusu’nda Çin Komünist Partisi’nin önderliğini güçlendirmek
-Dünyada Çin’i güçlendirmek.
MAO’DAN SONRAKİ EN ETKİLİ ÖNDER
Parti, önüne koyduğu görevleri başarmada Genel Sekreter Xi Jinping (Şi Jinping)’in önderliğinin belirleyici olduğuna dikkat çekiyor. Çin kaynakları, Xi Jinping’in Çin Devriminin önderi Mao Zedung’tan bu yana en etkili önder olduğunu belirtiyorlar. Bu saptama, aynı zamanda Mao ile Şi arasındaki önderler hakkında da bir değerlendirme olarak yorumlanabilir. ÇKP, bu kurultayında Şi çevresinde birleşerek ve O’nun önderliğini güçlendirerek hedeflerine ilerleme kararındadır.
Bu kurultayda Çin Komünist Partisi, merkez organlarını ve devletin yönetim kadrolarını Xi Jinping’in çizgisine göre yenileyecek. Parti’nin sürekli merkez yönetim organı olan Siyasî Büro’nun yedi daimî üyesinden dördü belki de beşi, Merkez Komitesi üyelerinin önemli bir kısmı yaş haddinden emekli olacak. Onların yerine yeni dönemin görevlerini omuzlayacak siyasal sağlamlıkta, dinamik kadrolar geçecek.
ULUSLARARASI ALANDA DAHA ETKİN SİYASET
Çin Komünist Partisi, yeni tarihsel dönemde uluslararası ilişkilerde daha aktif siyaset izleyecek. Ülke içindeki “Paylaşarak Gelişme” çizgisi uluslararası alanda da aynen “Paylaşarak Gelişme” anlayışına göre yürütülecek.
Önümüzdeki dönemde ABD’ye karşı daha dirençli bir Çin göreceğiz. Çin, dünyanın mazlum ve gelişen ülkeleriyle daha sıkı bir dayanışma içine girecek, AB’nin ABD’den uzaklaşmasına yardımcı olacak. Adaletli, barışçı ve Çok Kutuplu Dünyanın kurulmasında Çin’i daha kararlı, daha etkin konumlarda göreceğiz.
İNSANLIĞIN UMUTLARINI GÜÇLENDİRME KURULTAYI
Çin Komünist Partisi’nin Xi Jinping önderliğindeki yönelişi, dünyanın geleceği açısından önem taşıyor. Çünkü Çin, bugün yalnız dünya ekonomisinin büyümesinin motoru değildir, daha önemlisi insanlığın sınıfsız bir dünya, barış ve kardeşlik özlemleri açısından umutla izleniyor.
Türkiye’den baktığımız zaman, Çin ile ilişkiler ülkemizin refaha ilerlemesinde etkin rol oynayacaktır. Ayrıca Çin, Türkiye’nin bugün vatan bütünlüğü mücadelesinde çok önemli bir ağırlıktır. Bu açıdan da Çin Komünist Partisi’nin önüne koyduğu hedefleri başarması, insanlık için ve özel olarak Türkiyemiz için umut kaynağıdır.