24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dervişlerin Korosu ve Beethoven

Begümşen Ergenekon

Begümşen Ergenekon

Eski Yazar

A+ A-

Amadeus Mozart (1756-1791) gibi Ludwig van Beethoven’ın da (1770-1827) Türk müziğinden esinlendiğini biliyor muydunuz? Önümüzdeki yıl 250. doğum yılını kutlayacağımız bu bestecinin “1811 yılında yazdığı op. 113 ‘Atina Harabeleri’ adlı sahne yapıtındaki ‘Derviş Korosu’nu bestelerken beste-i kadim dügah Mevlevi Ayini’nden ilham almıştır. Mozart’ın 11 no.lu piano sonatının üçüncü bölümündeki Türk Marşı nam-ı diğer Rondo Ala Turka (1778), Saraydan Kız Kaçırma Operası gibi eserlerinin esin kaynağı da Türk musikisidir. Halide Edip’’in Sinekli Bakkal eserinin kahramanı Rabia’yı, eski Papaz Peregrini için çekici kılan da, bu kızın okuduğu Mevlut ve tasavvuf müziğidir. Avrupa’nın; Topkapı Sarayı ve İstanbul’un giyim, kuşam, mimari, ev döşemesi, Türk halısı ve musikisi modasını takip ettiğini Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ndeki bir konuşmasında Osmanlı Tarihçisi Prof. Dr. Süreya Faruki’den dinlemiştim.

Dervişlerin Korosu ve Beethoven - Resim : 1
Dervişlerin Korosu ve Beethoven - Resim : 2

TÜRK MARŞI, 9. SENFONİ VE MEHTER

Prof. Dr. Feza Tansuğ’a göre “Divan musikimizin en önemli dallarından mehter ve tekke musikileri yüzyıllar boyunca Avrupa sanat musikisini pek çok açıdan” etkiliyor. “Koro ve orkestra için yazılan ‘Atina Harabeleri’, üvertürün yanısıra arya, koro ve ‘Türk Marşı’ndan’ oluşan sekiz bölümden” kurulmuştur. Mehter musikisinin “ etkisini her yönüyle açıkça gösteren ‘Türk Marşı’, Beethoven’in 1809 yılında yazdığı Re Majör Piyano” çeşitlemelerinden uyarlanır. Ancak “bir bütün olarak bestelenen ‘Atina Harabeleri’ adlı sahne musikisi, ‘Türk Marşı’ dışında Türkiye’de” hiç seslendirilmemiştir. Bu nedenle eserdeki ‘Chor der Derwische’ yani ‘Dervişlerin Korosu’ bugüne kadar kimsenin dikkatini çekmemiştir”. Musiki Dergisinden Dr. Ayhan Sarı’nın kendisiyle yaptığı söyleşiye göre “Avrupa’nın büyük bestecileri arasında Türklerle ilgili olarak eser vermiş olanların en başında Beethoven ve Mozart yer almaktadır. Beethoven’in 1808 yılında başlayan Türk musikisine olan ilgisi, bestelediği Türk özelliklerine sahip parçalarla, ölümüne kadar devam etmiştir.” Prof. Dr. Feza Tansuğ, Beethoven’in ‘Atina Harabelerini’ bestelerken ona “esin kaynağı olan Mevlevi ayinini bazı kanıt ve bulgularla açıklarken eseri müzikolojik açıdan” çözümler. Ve derki “Beethoven’in Mevlevi Musikisindan nasıl etkilendiği konusunda değişik görüşler vardır.

Saint-Saens, 1872’de Kahire’de bir Mevlevi ayini dinledikten sonra yazdığı bir mektupta Beethoven’in ‘Derviş Korosunu’ dahice bir sezgiyle düşünüp bulmasının olanaksız olduğunu belirtirken Ahmet Saygun bundan 50 yıl sonra ‘Beethoven Mevleviler Korosu’nda sanki sezişi ile Türk dünyasına nüfuz etmiştir’ diye yazmıştır. Lawrence Kramer, Nicholas Mathew ve Eric Rice gibi müzikologlar ise bu yapıtın Avrupa sanat müziği ilkelerine ve besteleme tekniklerine asla uymayan niteliklerine dikkat çekmiştir (Ludwig van Beethoven ve Türk Müziği, karnavalsanat.com)”. Bu konuya Tansuğ şu açıklamayı getirir: “Saint Seans ve diğerleri tarafından varsayılan özgün notayı yayımlayan kişi 1639 yılında Fransa elçisi Jean de la Hay ile birlikte İstanbul’a gelen Jean du Loir’dır. Fransız tüccar ve gezgin İstanbul’da birkaç ay kalmıştır. Yazdığı mektuplar 1654’te Paris’te Les Voyages du Sieur du Loir başlığıyla basılmıştır. Mektuplarında İstanbul’un anıtları, semtleri, Osmanlı Sarayı, Türklerin dini ve yaşam biçimi gibi çeşitli konuları ele almıştır. Du Loir mektuplarında Divan musikisine” ayrıntılarıyla yer verir. “Eflaki Dede’nin 12 beyitlik şiirinin 8 beytini Fransız dilinin seslerine göre yazmış, ilahinin hem notasını hem Türkçe güftesi hem de güftenin Fransızca güftesiyle birlikte yayımlamıştır. ‘Atina Harabeleri’ adlı eser 1812 yılında Budapeşte’de yeni yapılan imparatorluk tiyatro binasının açılış töreni için sipariş edilmiştir (musikidergisi.net, 2019). Beethoven’in yazmış olduğu birkaç Türk Marşı’nın da ötesinde, sanatçı en son ve en büyük eseri olan Dokuzuncu Senfoni’nin son bölümüne, mehter musikisinin özelliklerini yansıtan bir ‘Türk Musikisi’ eklemiştir. 1785 yılında Friedrich von Schiller tarafından yazılmış şiiri kullanan Beethoven’ın bu eseri 1985 yılında Avrupa Birliği’nin resmi marşı olarak benimsenmiştir (musikidergisi.net, 2019).

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları