24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Deyimlerle siyaset

Kemal Ateş

Kemal Ateş

Gazete Yazarı

A+ A-

Alman halkıyla ilgili şaşkınlığını şöyle anlatıyor ünlü psikanalist Andre Green: “Bach, Goethe, Schiller tapınmasıyla yaşayan Alman halkının, belirli bir anda, tüm bunları Hitler tapınmasının gerisine atmasına...” (Yazı ve Ölüm)

Bach’ı, Goethe’yi, Schiller’i yaratan Alman halkının Hitler’i yaratması insanlığı şaşırtmıştır.

Biz de böyle bir şaşkınlık yaşıyoruz. Bir kez daha... Freud’un “Kitle Psikolojisi ve Ego Analizi” başlıklı yazısında, 1921 yılında Nazizm’in yükselişinden önce yazdıkları bir dehanın kâhince öngörüsüdür. Kalabalıklar içinde her bireyin ben idealinin yerini ortak bir aşk nesnesine bıraktığını anlatır Freud sözünü ettiğim yazısında. Yani âşık olunan Hitler karşısında artık Goethe, Schiller ve diğerleri yoktur. Hitler de bunu biliyor, topladığı yüz binlere şöyle sesleniyor:

“Her birinizle benim aramda hiçbir şeyin koparamayacağı bir bağ var.”

Hiçbir şeyin koparamadığı o bağ bir gün koptuğunda da şaşkınlığı görün siz!

Şu günlerde kimin yerinde olmak istemezsiniz deseler, Sayın Kılıçdaroğlu’nun derim. AKP iktidarı, bakanları, yöneticileri gene akıl almaz yanlışlar yapacaklar. Hem de öyle böyle değil. Kılıçdaroğlu onlardan istifa etmelerini isteyecek. İstifa edin, diyecek. İstifa ve Kılıçdaroğlu... Hiç inandırıcı olamayacak. Etkili olamayacak.

Halk deyimlerine, atalar sözüne ilgim şu günlerde daha da arttı. Yaşanmışlık, binlerce yılın deneyimi, birikimi var bu sözlerde. Saklı Sözlük’te ölmesini istemediğim bu sözleri derledim. Siyasette yaşananları bu sözlerle anlatmaya çalışacağım. Aşağıdaki sözler hangi siyasetçiyi/siyasetçileri anlatır? Boş bıraktığım yerlere yazınız:

1. Öküzümün alnı sakar, kendi adını ele takar. (Koltuk hırsı olanların partide yeri yoktur, derken, koltuğunu bir türlü bırakmayan lideri anımsayarak yanıtlayınız.) .......................................

2. Düşmanının üstüne yılanı gönder, düşmanın ölürse de kârlısın, yılan ölürse de ......................

3. Tükürdüğü eli öpmek ........................................................

4. Boynunda yalanın torbasıyla dolaşmak............................................

5. İçi dışı kan kuyusu olmak.........................................................

6. Adamın kıçına kırk kazık çaksan, bu takırtı nerden geliyor diyor..............................

Şu söz dokuz kez başarısız olduğu halde makamını bir türlü bırakmayan lider için:

- Cıncık bulmuş deli gibi...

Bu sıkıntıların ilacı güzel kitaplar bulup okumak en iyisi.

Okuma önerisi: 1.Prof. Dr. Sadi Güleç, Hmmm! Dedi Doktor; Anjiyo Olmanız Gerekiyor, Bilgi Y. 2018. 2. Andre Green, Yazı ve Ölüm, Metis Y. 2018.