Doğu Perinçek: Sabancı Üniversitesi'ni bilime ve vatana sadâkate çağırıyoruz

Perinçek'in açıklaması şu şekilde:

"Sabancı Üniversitesi, Potsdam Üniversitesi’ne bağlı Lepsiushaus Potsdam, European Academy Berlin ve Univercity of Michigan ile birlikte 14-17 Eylül günlerinde Berlin’de, “Geçmişte ve Bugün Avrupa’nın Ermeni Soykırımına Yaklaşımı” başlığı altında bir çalıştay düzenlemiştir. Bu faaliyet, “Ermeni ve Türk Akademisyenlerinin” ortak çalışması olarak tanıtılmaktadır.

Çalıştaya Sabancı Üniversitesi kurumsal olarak katılmaktadır. Başvuru ilanında, Çalıştayın Sabancı Üniversitesi ile işbirliği halinde düzenlendiği belirtilmektedir. Program ilanlarında ise, Sabancı Üniversitesi faaliyetin başındaki dört kurumdan biridir. Kurultayın başlığında Sabancı Üniversitesi’nin logosu da bulunuyor.

alıştayın hoşgeldin ve kapanış konuşmasını Sabancı Üniversitesi profesörü ünvanıyla Prof. Dr. Hülya Adak’ın yapacağı ilan edilmiştir. Böylece Sabancı Üniversitesi, “Ermeni Soykırımı” başlıklı çalıştayın ev sahibi rolünü üstlenmiş bulunuyor.

BİLİME SAYGISIZLIK

Ermeni kırımı iddiası, Birinci Dünya Savaşından beri emperyalist savaş propagandasının aracıdır. Birinci Dünya Savaşında İngiliz emperyalistleri ve Çarlık gericiliği bu yalanı piyasaya sürdü. Çünkü Osmanlı devletini paylaşma peşindeydiler. Bu nedenle Ermeni kırımı iddiası, emperyalist bir yalandır.

Bu çalıştayda gerçek aranmıyor. Çalıştay, daha başlığıyla önyargıyı, suçlamayı ve safsatayı dayatmaktadır.

Bilimde önyargı olmaz.

Bilimde suçlama olmaz.

Bilimde safsata olmaz.

Bilim, emperyalist planların hizmetinde olamaz.

ULUSLARARASI HUKUK ÇİĞNENİYOR

Soykırım, bir suç tanımıdır, bir hukuk kavramıdır. Önüne gelen soykırıma hükmedemez. Üniversiteler, mahkeme kürsüsü değildir. Üniversitelerde yargılama yapılmaz.

AİHM Büyük Dairesi’nin ve 2. Dairesi’nin Perinçek-İsviçre Davasında aldığı kararlarda, 1915 olaylarının Yahudi soykırımı sınıflamasına girmediği vurgulanmıştır. Çünkü 1915 olaylarında soykırım suçu işlendiğine dair yetkili mahkeme kararı yoktur. Avrupa’nın bütün devletlerini bağlayan AİHM kararlarına göre, üniversitelerde, parlamentolarda ve çalıştaylarda soykırım hükmü verilemez.

Birleşmiş Milletler 1948 Soykırım Sözleşmesi, soykırıma hükmedecek yetkili makamı belirtmiştir. Soykırıma ancak yetkili mahkeme karar verir. Yetkili mahkeme eylemin yapıldığı ülkenin yetkili mahkemesi veya yetkili uluslararası ceza mahkemesidir.

1915 olayları sırasında soykırım suçu işlendiğine dair yetkili mahkeme kararı yoktur ve bu nedenle soykırım yoktur.

Bugün başta İsviçre, Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa’nın birçok üniversitesinde, AİHM Perinçek-İsviçre Davası okutulmaktadır. Artık yargıda ve bilim çevrelerinde bir içtihat oluşmuş bulunuyor: Mahkeme kararı olmadığı için, Ermeni soykırımı iddiası hukuk dışıdır.

Bilimsel çalıştayların işi, yargının işine karışmak ve hüküm kurmak değildir. Bilim, olayların nesnelliğini ve ilişkilerini araştırır. Tarihçiler ve bilim adamları, mahkemelerin yetkilerini gasp edemez.

ÇALIŞTAY DEĞİL ABD’NİN KÜRDİSTAN PLANI İÇİN SAVAŞ GÖREVİ

Bu çalıştay, ABD emperyalizminin “Kürdistan”, daha doğrusu “İkinci İsrail” projesinin hizmetindedir. Çalıştayda özellikle 5. Panelde Ermeniler ile Kürtlerin Türkiye’ye karşı “kader birliği” işlenmektedir. Bu bir emperyalist itiraftır.

Türkiye, bugün ABD’nin tezgâhladığı Gladyo darbelerine ve ABD’nin silahlandırdığı bölücü ve gerici teröre karşı vatan savaşı veriyor. ABD savaş uçakları, PKK ve IŞİD’i koruyor. ABD ve İsrail güdümünde Kürdistan’ın bağımsızlığı için referandumlar planlanıyor.

Bu açıdan Berlin çalıştayı, Avrupa uygarlığının değil, ABD’nin emperyalist planlarının hizmetindedir ve Türkiye’ye karşı düşmanca bir faaliyettir.

Türkiye’nin altına mayınların döşendiği, Türk Ordusunun ABD ile cephe cepheye geldiği, silahların konuştuğu bu koşullarda, “Ermeni Soykırımı” propagandası, bir savaş görevidir. ABD merkezli psikolojik savaşın hedefi, Türk Ordusunun yaptırım gücü kullanmasını engellemek ve Türkiye’yi vatanını savunamaz hale getirmektir. “Ermeni soykırımı” çalıştayları, bu açıdan emperyalist savaşın hizmetindedir.

SABANCI ÜNİVERSİTESİ İÇİN UTANÇ

Sabancı Üniversitesi’nin tarihsel hakikatin yerine safsatayı koyan, bilimsel faaliyeti emperyalist suçlamanın aracı haline getiren, uluslararası hukuku çiğneyen karanlık bir faaliyete alet olması utanç vericidir. Bu faaliyet, bilime de ihanettir, üniversite kimliğine de ihanettir, hukuka da ihanettir, vatana da ihanettir.

Türkiye, sahipsiz değildir.

Vatan Partisi, bilimsel hakikatin yılmaz savunucusudur, vatan görevindedir, uluslararası hukukun takipçisidir. AİHM kararıyla uluslararası hukuk değeri kazanan özgürlüğü ve Birinci Dünya Savaşı gerçeklerini hiç kimseye çiğnetmeyeceğiz.

Sabancı Holding gibi Türkiye toprakları üzerinde, Türk emekçisini çalıştırarak sanayi ve ticaret yapanlar, Ermeni Soykırımı yalanlarına hizmet ederek, kendi iş teknelerini deviriyorlar. Sabancı Holding, “Bu topraklardan kazandığını bu toprakları bölmek isteyenlere mi verecek?

Sabancı Üniversitesi, bir Türkiye üniversitesi olarak, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü ve yurtta barışı hedef alan bir faaliyete hizmet veriyor. Buna kesinlikle izin verilemez.

SABANCI ÜNİVERSİTESİ ÇALIŞTAYDAN ÇEKİLDİĞİNİ İLAN ETMELİ

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyetini ve Rektörlüğünü, bilime ve vatana karşı sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz.

Sabancı Üniversitesi, “Ermeni Soykırımı” Çalıştayı’ndan çekildiğini ilan etmelidir.

Sabancı Üniversitesi, kendi mensuplarının bu safsata ve ihanet kurultayına katılmalarına izin vermemelidir.

KOÇ VE BİLGİ VE ANKARA ÜNİVERSİTELERİNE ÇAĞRI

Mensupları bu safsata ve ihanet kurultayına katılan Koç, Bilgi ve Ankara Üniversitelerini sorumluluğa çağırıyoruz.

Emperyalist savaşa propaganda hizmeti vermek, bilimsel faaliyet değildir ve bilim özgürlüğü içinde görülemez. Üniversiteler safsataya ve Türkiye düşmanı faaliyete izin veremez.

Yasalarımıza göre, yurt dışında faaliyete katılmak üniversitelerin iznine bağlıdır.

Verilen izinler derhal kaldırılmalıdır. Rektörlükler ve Üniversite Senatoları sorumludur.

YÖK GÖREVİNİ YAPMALI

YÖK, yasaların ve YÖK Yasasının verdiği yetkilerini kullanmalı, üniversitelerin ve öğretim kadrolarının bu Türkiye düşmanı faaliyete katılmasını önlemelidir.

VATAN PARTİSİ GENEL BAŞKANI VE GENEL BAŞKAN YARDIMCISI OLARAK BERLİN’E GİDİYORUZ

AİHM’de Ermeni Soykırımı yalanına karşı İsviçre Devletine karşı açtığımız davayı kazandık. Bu konudaki hukukî görüşlerimiz ve bilimsel saptamalarımız uluslararası yargı içtihadı haline gelmiştir.

Bu konudaki birikimimiz uluslararası mahkeme kararıyla saptanmıştır.

Genel Başkan Yardımcımız Amiral Soner Polat ile birlikte 14 Eylül günü Berlin’e gidiyoruz. Çalıştayda AİHM Kararını hatırlatmak için söz isteyeceğiz ve 1915 olaylarına ilişkin Ermeni ve Rus arşivlerindeki gerçekleri açıklayacağız.

Türkiye sahipsiz değildir.

Vatan Partisi var.

Bilimde safsataya ve suçlamaya geçit yok.

Avrupa uygarlığının sahipleri var."