Körfezdeki Katar krizinin perde arkası
Körfez monarşileri arasındaki kriz derinleşiyor...
Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurdular. 4 ülkenin Katar'la tüm diplomatik ilişkilerini kesmesinin ardından Yemen ve Libya'dan da Katar hamlesi geldi. Katar'ın, Suudi Arabistan öncülüğünde Yemen'de Husilere karşı oluşturulan uluslararası koalisyondaki rolünün sona erdiği açıklandı. İşte 'Körfez monarşileri'ni karşı karşıya getiren krizin arka planı ve gelişimi...
KATAR EMİRİ: HİZBULLAH VE HAMAS DİRENİŞ HAREKETLERİ
Suudi Arabistan ve Katar arasında derinleşen çatlak, Katar Emiri Tamim bin Hamad bin Halifa el-Tani'nin 'büyük İslam ülkesi' olarak tanımladığı İran ile işbirliği çağrısını yapması ile su yüzüne çıktı.
ABD ile ilişkilerde gerilim yaşadıklarını belirten Katar lideri, Hizbullah ve Hamas'ın direniş hareketleri olduğunu kaydederek bu örgütleri terörist olarak adlandırmayı reddetti.
Moskova Devlet Diplomasi Enstitüsü Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü Medeniyetler Partnerliği Merkezi Direktörü Veniamin Popov, Katar emirinin ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu ziyareti ve Suudilerle varılan tüm anlaşmalar hakkında oldukça yumuşak ama çok eleştirel bahsettiğini belirterek bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
"Katar emiri, silahın nasıl alınacağını değil ülkenin nasıl geliştirileceğini düşünmenin önemli olduğunu, paranın silaha değil ekonomiye yatırılması gerektiğini söyledi. Üstelik koltukta uzun kalmayacak bir başkan söz konusuyken, (Trump'ın) yakında görevden alınacağını söyledi. Kasıtlı mı değil mi, bu sızıntılar Riyad'daki görüşmeye katılan herkesi şaşırttı."
Emirin bu açıklaması medyaya sızdıktan birkaç saat sonra haber ajans, sitelerinin saldırıya uğradığını duyurarak haberi yalanladı.
Ama ardından medya dünyasında yeni garip haberler yer almaya başladı. Katar haber ajansının sitesinde ve Twitter hesabında, dışişleri bakanlığına dayandırılan haberde, Katar'ın Suudi Arabistan dahil 5 komşu ülkenin büyükelçilerini sınır dışı ettiğine dair bilgi verildi. Bu haberler de birkaç saat sonra yalanlandı. Ama El Arabiya ve Sky News Arabia dahil Körfez ülkelerin medyası, Katar emirinin açıklamalarıyla ilgili haberleri yaymaya devam etti.
Katar hükümeti, devlet haber ajanslarının saldırı kurbanı olduğunu doğruladı ve emirin, skandala yol açan ifadeleri kullanmadığını açıkladı. Katar'ın bu resmi açıklamasına rağmen diğer Körfez ülkelerinin basını, yalanlanan haberi yaymaya devam etti. Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve Bahreyn, El Cezire dahil Katar'ın tüm haber kaynaklarına erişimi engelledi.
KARA PROPAGANDANIN MERKEZİ SUUDİ ARABİSTAN
Katar emirinin bu ifadeleri gerçekten kullanmış olabileceği tahmininde bulunan Popov, "Bu tür sızıntılar olunca onları daha sonra yalanlamak mümkün. Bu, son zamanlardaki enformasyon savaşlarında oldukça yaygın hale gelen manevralar" dedi.
Savaş bununla bitmedi. ABC News, "Katar'ın yalanlamalarına rağmen Suudi Arabistan hükümetine bağlı medya, Şeyh Tamim'e mal edilen yalan haberleri yaymaya ve Katar'ı bölgesel düşmanların tarafında geçmekle suçlamaya devam ediyor" diye duyurdu.
"(ABD Başkanı) Donald Trump ve (İngiltere Başbakanı) Theresa May'den (Rusya Devlet Başkanı) Vladimir Putin'e kadar herkesin kınadığı yalan haberler şimdi de Sky News Arabia ve El Arabia televizyonlarında boy gösterdi" diye El Cezire televizyonu, temel rakiplerini yalan bilgi yaymakla suçladı.
KÖRFEZDE İKTİDAR MÜCADELESİ
The Peninsula Qatar portalının verdiği bilgiye göre, komşuların dostça olmayan davranışına yanıt olarak Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurahman el-Tani, "Katar'a karşı medya kampanyası ortada" diye açıkladı.
Donald Trump'ın Ortadoğu ziyaretinin iki monarşi arasındaki çatışmaya ivme kazandırdığını belirten Zvyagilskaya, "ABD Başkanı, seçimini Riyad'dan yana yaptığını gösterince Suudi Arabistan kendini sadece Arap değil tüm İslam dünyasının lideri hissetti. Ama çok büyük etkiye sahip küçük Katar da var ve bu etkiyi hem medya, hem de kendini Suudi Arabistan'a göre daha özgür ülke olarak konumlandırarak yayıyor. Bu durumda Katar'a haddini göstermesinler de ne yapsınlar?" yorumunda bulundu.
'KATAR İRAN İLE İŞ İLİŞKİLERİ KURMAYA ÇALIŞAN TEK KÖRFEZ ÜLKESİ'
İranlı siyaset uzmanı Hasan Hanizade, Katar'ın İran'la diyalog başlatma niyetinin bu ülkeye karşı agresif medya kampanyasının başlatılmasına yol açtığını belirterek şunu dedi: "Katar, çatışmaya girmemeye ve İran ile iş ilişkileri korumaya çalışan tek Körfez İşbirliği Konseyi üyesi. Ama medyada, Suudi Arabistan, Bahreyn ve BAE'nin sert yanıtı üstün geldi".
İranlı uzmanın görüşüne göre, Katar'ın stratejisi, Riyad'dan bağımsız dış politika yürüten Kuveyt ve Umman gibi ülkeler tarafından anlayışla karşılanabilir.
The Times of Israel gazetesine konuşan İsrail'in muhafazakar olmayan Demokrasi Koruma Vakfı'nın araştırmacısı David Vainberg, "Suudi Arabistan ve BAE'nin acil yanıtı, onların çatışma için fırsat kolladığını veya onları edişe eden şeylere dikkat çekmek için bir bahane aradığını gösteriyor" dedi.
Popov, bu çatışmanın kısa sürmeyeceğini, aksine uzun süre devam edeceğini kaydetti.
Sputnik