Erdoğan Gezi’de dolar artışına kızmıştı!

Cumhurbaşkanı, Gezi direnişine, ayaklanma adı vererek çıkan olaylara çok kızmış ve olayların ekonomiye zarar verdiğini söylerken kurlardaki artışı temel dayanak yapmıştı. 27 Mayıs’ta başlayan Gezi eylemleri sonrasında 27 Mayıs’ta 1.85 TL olan dolar 30 Haziran’da 1.92 TL olmuştu. Erdoğan bu eylemlerle ekonomiye büyük zarar verildiğini vurgulamıştı

17-27 Aralık yolsuzluk operasyonlarında piyasalar oldukça etkilenmiş Merkez Bankası doları 2’lerde tutmak için 4.1 milyar dolar piyasaya sürmüştü.

DEVALÜASYONA FAİZ İNDİRİMİ İSTEYENLER NEDEN OLDU

2 Ocak 2015’de 2.2369 TL olan doların 12 Şubat itibarıyla 2.5085’e çıkmasının en büyük sorumlusu gezi olaylarında gençleri ve yolsuzluk operasyonlarında paralel örgütü suçlayan Erdoğan ve tercümanlarıdır. 1.5 ayda devalüasyon oldu. Buna rağmen Erdoğan ve tercümanları konuşmaya devam ediyor. Erdoğan geçmişte dediklerini unutmuşa benziyor.

Burada oldukça ciddi bir çelişki var. O zaman da insanın aklına bin bir türlü kötü şey geliyor. Bir dolar spekülasyonu mu var da bunun için faiz bahane edilerek  dolar manuple ediliyor. Gerçi ekonomimiz son iki yıldır kalp hastasıydı. Ara ara krizler oluyor ve dil altı hapları ile idare ediliyordu. Dolarda artış zaten olacaktı. Ama son dolar krizi ile ekonomimizdeki sıkıntılar derinleştirildi.

EKONOMİ YÖNETİMİ SEKİZ PARÇA

G20 toplantısı olmasaydı Babacan’ı yine duyamayacaktık.Her kafadan bir ses çıkıyor. Hâlâ  faiz indirilmeli, diye baskı var. TOBB başkanı Hisarcıklıoğlu ‘faizlerin inmesini istiyoruz’ diyerek 24 Şubat’taki toplantı için beklentisini ortaya koydu.

Siyasi tansiyon ise yükselmiş durumda. AKP kurmayları cazcı kardeşler gibi...

DOLAR TUTULAMIYOR!

Dolar hızını aldı bir kere.Aşağıdaki olaylar da bu hıza etki ediyor.

- Yunanistan’ın borç görüşmelerinden sonuç çıkmayacağı endişesi ki Avro Bölgesi maliye bakanları uzlaşmaya varamadılar

- Ukrayna krizi yine gündeme oturdu

- Petrol fiyatlarında düşüş trendinin terse döneceği bekleniyor

- Fed’in faiz artırımını 2015 ilk yarısında yapacağı beklentileri arttı.

- Merkez Bankası’nın faiz indirimi yapıp yapmayacağı belirsizliğe girdi. Bu nedenle Merkez Bankası’na kızmalar tekrar başlayabilir. Yani siyasi tansiyon yine yükselebilir.

- Sepet 2.70 seviyesine geldiğinde Merkez Bankası’nın ciddi müdahalesi gelebilir.

- Seçimler nedeniyle Kürt sorunu çözümleri ile ilgili tansiyonu artırıcı gelişmeler olabilir. Silahlar tekrar devreye girebilir.

- Ortadoğu sorun olmaya devam ediyor.

- Yunanistan-İtalya-İspanya-Portekiz’in ekonomik pozisyonlarındaki gelişmelerle ilgili piyasaları tedirgin eden bekleyişler söz konusu.

İKİ AVANTAJIMIZ VAR

Bütün bu olumsuzluklara karşı petrol fiyatlarının düşük olması ve Avrupa’nın parasal genişleme programı bizim için şu anda bir avantaj olarak gözüküyor. Cari açığın 46 milyar dolar olması da bunu yansıtıyor. Ama öyle bir Cumhurbaşkanı’mız, ekonomi bakanımız ve ‘’Yiğidimiz’’ var ki, avantajları da dezavantaja dönüştürmekte oldukça becerikliler. Bu nedenle kaygılı olmaktan kurtulamıyoruz...