Erdoğan ve Bahçeli’nin Başbuğ hassasiyetinin sırrı!
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ Afrin’e yönelik “Zeytin Dalı Harekatı”na ilişkin görüşlerini açıkladı. “Afrin’de bir yerleşim yeri var. 180 bin civarında insanın yaşadığı bir şehirden bahsediyoruz. Elbette bu harekat en ince detaylarına kadar planlanmıştır. Planlandığı şekilde icra edilecektir” dedi.
Mehmetçiğe destek veren Başbuğ bir de uyarıda bulundu. “Afrin’de Mehmetçik çatışıyor, askerimiz çatışıyor, şehit oluyor. Asker çatışırken, şehit olurken siyasidir falan gibi söylemlerin tartışılma zamanları değil” ifadelerini kullandı.
5 GÜN SONRA
Başbuğ bu açıklamayı 8 Şubat’ta Adıyaman’da yaptı. Eski bir Genelkurmay Başkanı, görüşleri ve uyarıları önemliydi. Herkes olumlu karşıladı. Hatta bazı AKP milletvekilleri Meclis kulislerinde Başbuğ’un sözleri ile CHP’lileri eleştirdi.
Ama açıklamanın üzerinden 5 gün geçtikten sonra ortalık karıştı.
KOORDİNELİ TEPKİ
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Bahçeli eş zamanlı olarak saldırıya geçti. Erdoğan, “Yazıklar olsun, gerekli cevabı alacak” tepkisini verdi.
Sonra topa BBP Genel Başkanı Destici de girdi.
Başbakan Yıldırım’la, Bahçeli’nin açıklamalarındaki “Afrin’i siyaset konuşmayacak da ne yapacak? Balinaların, kaplumbağaların geleceğini mi konuşacağız?” sözlerindeki benzerlik dikkat çekici.
Aynı gün, aynı saatlerde...
AKP ve MHP arasında önceden konuşulduğu anlaşılıyor.
İKİ PARTİ TEK MERKEZ
AKP ile MHP arasındaki ilişkiler giderek ilginç bir hal alıyor. Hem AKP, hem MHP içinde rahatsızlık olsa da Bahçeli kararlı. Kurtuluşu “AKP’ye sığınmakta” görüyor. (Bu ifade bana ait değil. MHP’li bir milletvekiline ait.)
Şu aralar AKP’lilerin gündeminde ise “MHP geyikleri” var. “Bahçeli AKP sözcüsü oldu”, “Bahçeli bizi solladı”, “MHP bizden çok Reis’ci”, ... esprileri yapılıyor.
Salı günkü grup toplantılarındaki “Başbuğ” piştisinden sonra da “İki parti, tek merkez” ifadesi öne çıktı.
ANKET YASAĞI
AKP ile MHP arasında ittifak görüşmelerinde sona yaklaşıldı. Ama MHP seçmeni kaygan. İttifak yapılsa bile 2+2= 4 etmiyor.
AKP, ittifakın MHP içinde kırılma yapacağını görüyor. Son aylarda tüm anketlerde MHP’nin baraj altında. Bunun seçimlerde olumsuz etki yaratacağının farkında. Bu nedenle, AKP’nin çalıştığı şirketlere, önümüzdeki 3 ay boyunca anket yasağı gelmiş. Sonuçlar açıklanmayacakmış.
MHP’de yeni bir çatlak istenmiyormuş!
Sonrasında da MHP için “hormonlu anketler” devreye girecekmiş. MHP’den fire olmaması için alınan önlem buymuş.
PEKİ NEDEN?
Neyse, biz yine konumuza dönelim. Başbuğ’un açıklaması ortada. Kıyamet koparacak bir durum yok. Muhalefet alınsa normal. Ama AKP ve MHP’nin alınması tuhaf.
Peki Erdoğan ve Bahçeli’nin 5 gün sonraki “Başbuğ hassasiyeti”nin arkasındaki sır ne?
İki gündür bu konuyu araştırıyorum. AKP, MHP ve araştırma kuruluşları yöneticilerinden edindiğim bilgilere göre bu “hassasiyetin” nedeni Cumhurbaşkanlığı seçimi. AKP “ön alma”ya çalışıyor.
Nasıl mı? Anlatayım:
Alınan istihbari bilgilere göre İlker Başbuğ’un adı Cumhurbaşkanı adayları içinde geçmeye başlamış. Yapılan kamuoyu araştırmalarında “Kimi Cumhurbaşkanı görmek istersiniz?” sorusuna verilen yanıtlarda öne çıkanlar arasında onun da adı varmış.
FETÖ kumpasına uğramış olması, yaşadığı mağduriyet, ordunun itibarının son dönemde yeniden yükselişe geçmesi, ... ürkütmüş.
Yaptığı yurt gezileri, katıldığı toplantılar, temasları, ... incelenmiş.
Muhtemel bir aday olduğu düşünülerek harekete geçilmiş...
Anlatılanlar böyle..!