19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Finansal sorun önce kadını etkiliyor

Araştırmada, kadın gazetecilerin ‘yetersiz maaş, eksik kadro, teknik donanım ve ekipman eksikliği’ gibi sorunlar yaşadığı kaydedildi. Kadın gazeteciler, eşitliğin sağlanabilmesi için yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtiyor.

Finansal sorun önce kadını etkiliyor
A+ A-

Medya Araştırmaları Derneği (MEDAR) yerel medyada faaliyetlerini sürdüren kadın gazetecilerin mesleki tecrübelerini inceleyen “Yerel Medyada Kadın Gazeteci Olmak: Sorunlar ve Çözüm Önerileri” araştırmasının sonuçlarını yayımladı. 2020 yılının Temmuz ayında başlayan ve üç ay süren araştırma sırasında Türkiye’nin farklı bölgelerindeki yerel medya kurumlarında çalışan 30 kadın gazeteciyle çalışma koşulları, mesleki donanım ve gelişim imkanları ve karşılaştıkları cinsiyet temelli ayrımcılıklar, engeller ve mesleki gereksinimlerine ilişkin görüşmeler yapıldı. Raporda özetle şu bilgiler yer aldı:

Yerel medya kurumlarında yaşanan finansal sorunlar, kadın gazetecilerin çalışma koşullarını ağırlaştırıyor. “Yetersiz maaş, eksik kadro ve yetersiz çalışan sayısı, orantısız işyükü, yasal sınırı aşan mesai saatleri, teknik donanım ve ekipman eksikliği” gibi sorunlar yaratıyor.

Bu çalışma koşulları altında mesleki faaliyet ve gelişimlerini sürdürmekte zorlanan kadın gazeteciler, ayrıca sektöre giriş ve işe alım sırasında da cinsiyet temelli ayrımcılıkla karşılıyor. Yerel medyadaki çoğu kurum, kadın gazeteciler özelinde “Evlenir, çocuk sahibi olur, çalışamaz”, “Geç saate kadar mesaiye kalamaz”, “Sahada her yere habere gidemez” gibi sebepler göstererek işe alım sırasında erkek adaylara öncelik veriyor.

Bunların yanı sıra, kadın gazetecilerin sıklıkla “bezdiri (mobbing), haksız işten çıkarma, maaş kesintisi, terfi eksikliği” gibi mesleki hak ihlallerine uğradığını gösteriyor. Yerel medya üzerindeki ekonomik, siyasi ve toplumsal baskılar kadın gazetecilerin habercilik faaliyetlerini de olumsuz etkiliyor.

Araştırmaya katılan gazeteciler arasındaki yaygın görüş, yerel medyada kadın gazetecilerin toplumda kadına atfedilen roller (gece geç saate kadar çalışma, ağır ekipman kullanma ve taşıma, taciz ve güvenlik tehditleri vb) öne sürülerek sahada çalışmak için yetersiz bulunduklarına işaret ediyor. Bu durum kadın gazetecilerin sektör içinde genellikle ofis içi pozisyonlara ve belirli habercilik alanlarına (magazin, sağlık, aile ve çocuk, kültür sanat vb) yönlendirilmesine sebep oluyor.

Diğer yandan, saha görevlerinde aktif olan katılımcıların deneyimleri kadın gazetecilere sahada erkek meslektaşlarıyla eşit fırsatlar tanınmadığını söylüyor. Saha görevlerinde erkek egemen tutumun baskın hale gelmesiyle kadın gazetecilerin mesleki yetkinlikleri sorgulanıyor. Bu sebeple, yereldeki kadın gazeteciler hem meslektaşları hem de haber kaynakları ile etkileşimleri esnasında sıklıkla mesleki küçümsenme ve dışlanma ile karşılaşıyor.

Rapordaki bulgular kadın gazetecilerin yereldeki habercilik faaliyetleri esnasında sıklıkla toplumsal cinsiyete dayalı şiddet vakaları ile karşılaştıklarını ortaya koyuyor. Kadın gazetecilerin karşılaştıkları cinsiyete dayalı şiddet biçimleri raporda “fiziksel şiddet ve güvenlik tehditleri”, “cinsel istismar ve taciz”, “iletişim kanallarının suistimali” ve “dijital şiddet ve zorbalık” olarak öne çıkıyor. Rapora göre, bu vakalardaki şiddet uygulayıcıları kadın gazetecilerin haber üretimi esnasında aktif olarak iletişimde bulunduğu meslektaşları, haber kaynakları, izleyiciler ve diğer yerel aktörlerden oluşuyor.

Raporun son bölümünde ise kadın gazetecilerin karşılaştıkları mesleki sorunların çözümüne yönelik ilettiği öneriler yer aldı. Bu önerilere göre, yerel medyada eşitliğin sağlanabilmesi için kurumlardaki kadın çalışan ve yönetici sayısının artırılmasına yönelik yasal düzenlemelerin getirilmesi, sektörel denetim kurulları oluşturulması ve hak ihlallerine dair sektör içi şikâyet ile destek mekanizmalarının kurulması gerekiyor.

Son Dakika Haberleri